Cumhuriyet “Halt” partili Canan Arıtman ülkemizin çok ihtiyacı(!) olan bir konuda enfes bir çalışma yaparak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün annesinin Ermeni olabileceğini...

Cumhuriyet “Halt” partili Canan Arıtman ülkemizin çok ihtiyacı(!) olan bir konuda enfes bir çalışma yaparak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün annesinin Ermeni olabileceğini ima eden bir demeç patlattı.

Sonra arılar etrafa yayılmaya başladı.

Şimdi her kafadan zehirli bir eşekarısı iğnesi çıkıyor:

-İftira atıyor, biz Ermeni değiliz!

-Katiyen iftira değil, belgem var.

-Aileler mahkeme gidiyor.

-Daha fazla rezil olurlar!

•••

Nedir rezil olunacak konu?

Ermeni olmak!

Ya da olmamak!

İftira attı diyen de, ben doğru söylüyorum diyen de minik bir şey unutuyorlar sanki:

-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 60 bin Ermeni yaşıyor, bu topraklarda halen…

Ermeni vatandaşlarımızın çocukları her pazartesi ve Cuma günleri İstiklal Marşı okuyarak derslerine başlıyorlar ve hafta sonu tatili için okullarından ayrılıyorlar.

Şimdi bu çocuklar gidip anne-babalarına sorsalar:

-Ermeni olmak kötü mü?

-Hayır yavrum niye olsun ki?

-O zaman niye Cumhurbaşkanımız için “annesi Ermeni olabilir” demek hakaret kabul ediliyor?

-……………….?!!!

•••

Milliyet Gazetesinin usta fotomuhabiri Garbis Özatay ile Hasankeyf’in dağ köylerinde telefonlu mağaralarda yaşayan yurttaşlarımızı ziyaret ediyorduk. Köyün meydanında toplananlarla sohbeti epeyce koyulaştırmıştık.

Gençlerden biri Garbis’e dönerek “Kapris Abi” dedi:

-Senin ismin biraz değişik?

Garbis “ben Ermeniyim” deyince, bütün köy bir ağızdan haykırdı:

-Aman, estağfurullah aaaaabiiiiiiii!

Garbis, Türk vatandaşlığı konusunda hiçbir komplekse sahip olmadığından gülüp geçtik.

•••

Jorge Amando’nun “Tarçın Kokulu Kız” romanı Brezilya’nın 1920’lerini anlatır. Kitabın kahramanlarından biri de ailesi Brezilya’ya yerleşmiş Arap kökenli Nasip adlı bir tüccardır. Osmanlı coğrafyasına dahil olmalarından ötürü Brezilya’da Ortadoğuluların hepsine Türk diyorlar.

Şimdi romanın 55. sayfasına bakalım:

“Nasip Türk diye çağırılmayı sevmezdi, bunu hoşnutsuzlukla reddederdi. Bazen de kızgın kızgın bağırırdı:

-Türk senin anandır!

-Ama Nasip…

-Ne istersen söyle yalnız Türk deme bana… Suriyelilerin oğluyum ben tanrıya şükür…

-Arap, Türk, Suriyeli aynı şey…

-Aynı şey mi? Sen cahilin tekisin, ne tarihten haberin var, ne coğrafyadan. Türkler hayduttur! Irkların en korkuncudur! Bir Suriyeli için Türk sanılmaktan daha büyük hareket yoktur!”

•••

Herkesin böyle düşündüğü bir ülkede Türk olarak yaşamak kolay olmazdı, değil mi?

Türk diye aşağılanmakla Ermeni diye suçlanmak arasında nasıl bir fark vardır?

Bir düşünelim!

Bakalım ne hissedeceğiz?