Rochom P’ngieng ve ailesi Kampoçya’nın Ratanakkiri bölgesinde yaşıyordu. Sıradan ve birbirine benzer giden günlerin birinde Rochom

Rochom P’ngieng ve ailesi Kampoçya’nın Ratanakkiri bölgesinde yaşıyordu. Sıradan ve birbirine benzer giden günlerin birinde Rochom, hayvanları otlatmak için ormanın derinliklerine daldı. Belki bir günlük ömrünü çılgınca uçarak geçirmeye karar vermiş bir kelebeğin, belki de sırtına yüklendiği yiyeceği yuvasına götüren bir böceğin peşine takıldı.
Her nasılsa, o yürüdükçe köy uzaklaştı. Köy uzaklaştıkça orman daha da büyüdü. Küçük kızın ve ailesinin hayatını baştan sona değiştirecek olan olay böyle meydana geldi. Rochom P’ngieng, 1988 yılında, henüz 8 yaşındayken ormanda kayboldu.
Aradan geçen 19 yıldan sonra, 2007’de bir çiftçinin evinden yemek çalındığını farkedip hırsızın peşine düşmeye karar vermesiyle Rochom bulundu. Babası yıllar önce kaybolan küçük kızını sırtındaki bir yaradan ve yüz hatlarından tanıdı.
Küçük kız artık 27 yaşına gelmiş, yetişkin bir kadın olmuştu. Konuşmuyordu. Gündüzleri uyuyor, geceleri uyanık kalıyordu. Tabakla önüne konan pirinci yemeği reddediyor, yerden su içip yemek yemek istiyordu. Yürümek yerine ilk tepkisi gizlenerek sürünmek oluyordu. Orman, 8 yaşına kadar öğrendiği ne varsa üzerine kocaman bir çizik atmıştı.
Rochom tam üç yıl psikolog ve doktorların kontrolünde yaşadı. ‘Anne, baba ve midem ağrıyor’ dan başka bir şey söylemedi. Giyinmeyi uzun bir süre reddettiyse de sonraları alışmış gibi göründü. Acıktığında ve susadığında eliyle ağzını işaret etmekle yetindi. Babası, kızının içine yerleşmiş ormanın ruhunu söküp atabilmek için şifacılardan yardım istedi.
Rochom üç yıl boyunca alıştırılmak istenen hayata direndi. Kendi başına yemek yeme, yıkanma ve giyinme gibi beceriler edinmiş olsa da hiç konuşmadı. Yıllarca yaşadığı insansız hayatını insanla dolduramadı. Ve bulunuşunun üzerinden geçen üç yılın sonunda Rochom evine, ormana geri döndü.
İçine yereşen ormanın ruhu şöyle fısıldadı kulağına...
Evine dön; burada kimse kimseyi daha fazlası için öldürmez. Hırs, açgözlülük, kin ve nefret ormanda kan döktürmez. Burada tek kan karın doyurmak için akıtılır. O da tıkınmak için değil, hayatta kalabilmek için.
Evine dön; burada hiçbir erkek hiçbir dişiye tecavüz etmez. Dişi seçer, erkekler de kendilerini beğendirmeye çalışır.
Evine dön; burada kimsenin dini, dili, kimliği yok. Önyargı yok, faşizm yok. Kimseyi kimseye üstün kılan ‘şişirilmiş, parlatılmış, yalandan’ egolar yok. Herkes zincirin parçası. Kimsenin elinde başkasının zinciri yok.
Evine dön; burada kimse kimsenin evini başına yıkmaz. Toprağına oturup yiyeceğine el koymaz. Hakkın olanı senden saklamaz. Burada kimse kimsenin üzerine basıp çiğnemez.
Evine dön; burada oyun yok, yalan yok. Duyduğunun, gördüğünün dışında başka bir gerçek yok. Kapalı kapılar, kirli yürekler yok. Dost da yok düşman da...
Evine dön Rochom. Korkma burada insan yok...