Bir bayram daha, hiç ama hiçbir şey değişmeden geldi geçti. Yine danalar can havliyle kaçtı.

Bir bayram daha,

hiç ama hiçbir şey değişmeden geldi geçti.

Yine danalar can havliyle kaçtı.

Yine hayır yapayım derken, hayvanlara eziyet edildi.

Çocuklar izledi,

dereler kızıla boyandı.

Avrupa Birliği gözlemcileri,

bu sene de kurban kesimlerini izleyip

bol eksili karnemizi

merkeze rapor etti.

Yine ve yine…

• • •

Suyun bu tarafında yollar dereler kurban kanlarına boyanırken,

diğer tarafında sokaklar ateş kızılına büründü.

16 yaşındaki bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesi Yunanistan’ı  ayağa kaldırdı!

Öfkeli anarşistler, göğsüne kurşun saplanan Aleksis için yürüdü.

Öfkeleri sokakları doldurdu.

Polis şiddetine karşı birlik çağrıları yapıldı.

İnsanın, Ege denizine doğru şöyle bir çevirip başını

elini uzatası geliyor komşusuna.

“Biliyoruz, acını anlıyoruz.

Biz yıllar ve yıllarca

nice insanımızın öldürülüşünü gördük.

Kimi için, ‘ayağı kaydı’ düştü öldü dediler.

Kimi için, ‘kurşun dört kere sekti’ öldü,

kimi için de ‘kendini’ öldürdü dediler.

Biz bu acıyı biliyoruz komşu”

diyerek omzuna dokunası geliyor .

• • •

10 Aralık Çarşamba Dünya İnsan Hakları Günü’ydü. O gün Yunanistan, hem polis kurşununa karşı hem de hızla artan yoksulluk için sokaktaydı. Çünkü onlar tam 60 yıl önce 170 ülkenin altına imzasını attığı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin “Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır...hiç kimse işkenceye, zalimce davranışa tabi tutulamaz ve herkesin işsizlik, hastalık, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahkum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır” maddelerine uyulmasını istiyordu.

• • •

İnsan hakları örgütlerinin açıklamasına gore 2008 yılında Türkiye’de 8 kişi gözaltında, 36 kişi hapishanede ve 9 kişi de “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

Artık Türkiye, sokakta, karakolda ve hapishanelerde işkenceyle insanını öldüren bir ülke olarak anılmaktan kurtularak insanına;

Ve

bir sonraki bayram, 15 Ekim 1978’de imzalanan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ilan edilen “Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır” maddesine uygun bir görüntü sergileyip, kendisini besleyen, yaşatan hayvanına;

işkence yapmayı bırakmalı...

yine ve yine... söylediğimiz gibi...