DEM Parti; Diyarbakır, Mardin, ve Sur'da başlayan tartışmalarla ilgili yazılı açıklama yayımladı. MYK tarafından yapılan açıklamada Sur'da Atatürk ve Erdoğan'a hakaret eden kişinin parti ile resmî bir bağı olmadığı belirtilirken "İktidar seçimlerde yaşadığı kayıpların üzerini bu algı operasyonlarıyla örtmeye çalışmaktadır" denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
DEM Parti'den Sur açıklaması: Hakaret eden kişinin partimizle bağı yok

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Diyarbakır'da Sur Belediyesi'nde makam odasında mazbata töreni sonra düzenlenen kutlama sırasında Mustafa Kemal Atatürk ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarına yapılan müdahale ve hakaretler hakkında açıklama yaptı.

MYK imzasıyla yayımlanan yazılı açıklamada söz konusu şahsın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamasının aksine DEM Parti veya belediye ile hiçbir resmî bağı bulunmadığı belirtilirken hakaret ve müdahalelere ilk karşı çıkan kişilerin belediye eş başkanları olduğu vurgulandı.

Açıklamada, DEM Partili belediyelerin 'asılsız iddialar ve kirli komplolarla hedef haline getirilmek istendiği' belirtilirken "İktidar seçimlerde yaşadığı kayıpların üzerini bu algı operasyonlarıyla örtmeye çalışmaktadır" ifadelerine yer verildi.

DEM Parti tarafından yapılan açıklama şöyle:

"31 Mart’ta Türkiye halkları sandık başına giderek yaşadıkları kentleri beş yıl boyunca yönetecek belediye eş başkanlarını ve meclis üyelerini seçmiştir. 31 Mart’tan bu yana DEM Partili yerel yönetimler olarak kayyımların yarattığı tahribatlara ve yönetme yetkisi aldığımız belediyelerdeki büyük soyguna çözüm bulmaya çalışıyor, halka hizmet etmek için var gücümüzle emek veriyoruz.
 
Yerel yönetim anlayışımızın gereği olarak her mahalle, ilçe ve kente hizmet götürmek en öncelikli hedefimizdir. Belediyelerimiz, genel siyasi tartışmalara dahil olmadan hizmet odaklı çalışmalarıyla farklarını gösterme adımlarını atmaya başlamıştır.

'SEMBOL VE DEĞERLERLE SORUNUMUZ YOK'

Yerel yönetimlerimiz başta olmak üzere partimizin her kademesi yıllardır bayrak, ulusal, marş vb. sembol ve değerlerle tek bir sorunu olmadan siyaset yapmakta, hizmet üretmektedir. DEM Parti belediyeleri hiçbir ayrım gözetmeden ve yurttaşlarımızın kimliklerine, değerlerine, inançlarına ve saygı duydukları sembollere bakmaksızın eşit hizmet temelli bir yaklaşımı benimsemektedir.
 
Bu gerçekler apaçık bilinmesine rağmen belediyelerimizde kirli oyunlar geliştirilmekte, belediyelerimiz asılsız iddialar ve kirli komplolarla hedef haline getirilmektedir. İktidar seçimlerde yaşadığı kayıpların üzerini bu algı operasyonlarıyla örtmeye çalışmaktadır.

Türkiye’de artık bayrak, ulusal marş gibi sembollerin ve değerlerin istismarına dayanarak siyaset yapma dönemi miadını doldurmuştur. Demokratik kamuoyu bu ucuz algı operasyonlarını ve kumpasları ciddiye almamaktadır.
 
Bugün her kentte kayyımlardan ve iktidar partisinden devralınan belediyelerdeki soygunlar, usulsüz harcamalar ve borç batakları açığa çıkmaktadır. Halkın gerçek gündemi işte bu talan uygulamalarıdır. Söz konusu bu durumu örtmek isteyen İçişleri Bakanlığının ucuz algı operasyonları üzerinden belediyelerimize müfettiş görevlendirmesi, eskimiş tartışmaları tekrardan gündeme getirme çabasıdır. Bakanlığın asli görevi belediyelerde yapılmış olan soygun, yolsuzluk ve talanı araştırmak, sorumluları yargıya teslim etmektir.

'ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK'
 
DEM Parti olarak alnımız ak, başımız diktir. Belediyelerimiz hiçbir soruşturmadan kaçmayacaktır. Ancak bu soruşturmaların soygunları, yolsuzlukları ve belediyelerdeki talanı da içerecek şekilde genişletilmesini talep ediyoruz.
 
Son olarak Sur Belediyesinde partimiz ve belediye ile herhangi bir resmi ilişkisi olmayan bir vatandaşın hakaretlerine ve duvarda asılı olan fotoğraflara dair girişimlerine ilk karşı çıkanların ve müdahalede bulunanların Belediye Eş Başkanlarımız olduğu basına yansıyan görüntülerden de açıkça görülmektedir. Algı operasyonlarıyla belediyelerimizi yıpratmaya çalışan kirli odaklara sesleniyoruz; amacınızı ve kim olduğunuzu çok iyi biliyoruz, bu ucuz komplolarınıza asla geçit vermeyeceğiz.

Bu kapsamda semboller ve değerler üzerinden yürütülen bu kirli tezgahları sert biçimde kınıyoruz. Bu tezgahlara rağmen kentlerdeki ve belediyelerdeki tahribatların giderilmesi, halka hizmet verilmesi ve ekonomik krize karşı halkın korunması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."