Vedalar ve yeni başlangıçlar
Ninesinin Şifacısı, Barbara Kosmowska, Resimleyen: Emilia Dziubak, Çeviren: Osman Fırat Baş, Can Çocuk, 2024

Gökhan Yavuz DEMİR

Hayatta insanın kendini keşfedebilmesi ve gerçekleştirilmesi için çoğu kez zihinsel bir dönüşüme yol açacak yeni başlangıçlar gerekir. Yeni başlangıçlar ise daima hayatın olağan akışının kesintiye uğramasından sonra vuku bulur. Hüzünlü vedalar ile coşkulu yeni başlangıçların birbiri peşi sıra boy göstermeleri esnasında hayat devam eder, zaman akıp gider ve her şey gibi herkes de değişir.

Aynı zamanda bir filolog da olan Barbara Kosmowska’nın yazdığı, Emilia Dziubak’ın resimlediği ve Türkçeye Osman Fırat Baş’ın tercüme ettiği Ninesinin Şifacısı işte böyle hüzünlü bir vedadan ve yeni bir başlangıçtan mürekkep dokunaklı bir hikâye.

Her şey Erik’in babaannesi Maksi Nine’nin aksine, hiç sıkıcı olmayan, dahası kendisiyle konuşurken zamanın su gibi aktığı anneannesi Mini Nine’nin ziyarete gelmesiyle başlıyor. Gerçi Mini Nine’nin bu seferki gelişi bir ziyaretten ziyade taşınma. Çünkü Erik’in annesinin buğulu bakışlarının sık sık uzaklara dalıp gitmesinden de anlaşılacağı üzere Mini Nine yaşlılığından mütevellit hasta olmuştur. Fakat Erik bunu hiç dert etmez. O, Nine’sinin şifalı otlarla kendisini tedavi edecek kadar her şeyi bilen bilge bir kadın olduğunu bilir.

Erik’in abarttığını düşününler çok geçmeden yanıldıklarını anlayacaklardır. Çünkü Mini Nine hakikaten de sıra dışı biridir. Uzun ömrü boyunca bütün dünyayı gezmiş, hiçbir yerde uzun süre kalmamış ve pek çok maceranın hatırası ve hikâyesi ile şimdi torununun yanına gelmiştir. Kendi hayatının sıkıcı olduğundan adı gibi emin olan Erik için ne bulunmaz bir nimet!

Asla bir öğretmen edasıyla konuşmayan, dolayısıyla da ders vermeyen ve öğretmeye çalışmayan Mini Nine, torununun kendisi ve hayatı ile ilgili düşüncelerinin aslında büyük birer yanılgı olduğuna, rengârenk hikâyeler anlatarak Erik’i ikna eder. Mini Nine gerçek bir söz ustasıdır ve ikilinin her sohbetinden sonra Erik kendisi ve hayatı hakkında bir aydınlanma yaşar. Bazen Kartopu adında bir penguen, bazense artritini tedavi etmek amacıyla basketbola başlayan su samurunun hikâyesi, Erik’in gündelik hayatındaki birtakım sıkıntılarını aşmasında ona ilham verir. Ninesinin sağladığı bu zihinsel donanım sayesinde Erik yavaş yavaş çekingenliğini ve utangaçlığını aşmaya başlayarak yeni arkadaşlar edinir.

Fakat ne yazık ki hayat hep aynı debide akmaz; aksine hayatı bu kadar yaşanılası kılan inişleri ve çıkışlarıdır. Hayatın her zaman istediğimiz gibi gitmediğini öğrenerek yetişkin oluruz. Erik de ninesinin kaybıyla yüzleşmek, büyümek ve devam etmek mecburiyetindedir.

Erik, Nine’sinin bilgeliğinden o kadar çok şey öğrenmiştir ki şimdi onları yeni bir başlangıca çevirmek için kullanma vakti gelmiştir. Belki Nine’si artık yoktur ama aslında o şu anda yanında olsa bile bazı şeyleri Erik kendi başına yapmak zorundadır: Matematik sınavının sorularını cevaplamak, kendisiyle alay eden arkadaşlarıyla basketbol oynamak, Pola ile bir yuvalandırma ekibi kurmak, eski sahibi tarafından terk edilmiş Bay Goldie’yi sahiplendirmek, bahçesindeki şifalı otları yetiştirmek ve anneannesinin kahramanı olduğu çizgi romanını bitirmek.

Ninesinin Şifacısı hayvanları seven, hayal gücüyle kaybını aşmayı bilen, kendi yeteneklerini keşfeden bir çocuğun büyümesinin ve hiçbir şeyin yok edemeyeceği bir anneanne-torun ilişkisinin sahici ve dokunaklı hikâyesi.