Behiç Ak, yeni eserinin odağına astronomideki Yıldızların Tembelliği Yasası’nı almış. “Her yıldız en tembel olduğu sınırını korur ve o sınırlar içinde hareket eder.” Öykülerin baş kahramanı olan kişi de tıpkı böyle bir yaşam sürüyor ve kendi içinde yaptığı hareketlerle biz okuyucuların hayatına da bir ayna tutuyor.

Behiç Ak'tan bu kez yetişkinlere: Yıldızların Tembelliği

Melek TURGAY

Yıldızların Tembelliği kitabını elime alır almaz çok heyecanlandım çünkü daha önce Behiç Ak’ın çocuk edebiyatına sunduğu eserleri hevesle okumuş biri olarak, yetişkinler için neler yazdığını çok merak ediyordum. Umduğum gibi de oldu. Açtım, okumaya başladım ve elimden bırakamadım…

Yıldızların Tembelliği’nin içinde birbirinden farklı görünse de aynı karakterin yaşamında dönen on üç öykü var. Her bir öykü kendi içinde absürd, komik, hatta aşırı saçma diyebileceğimiz durumları anlatırken bu durumların bir yandan da duygusal olarak okurun iç dünyasına yansıttıklarının ne denli gerçek olduğunu fark ediyoruz. 

Yıldızların Tembelliği’ni bir sabah erken saatlerde okumaya başladım ve okudukça her öyküde kendimden neler buldum neler. Sayfaları çevirdikçe şaşırıyor, gülüyor, bazı satırlarda empati yapıyor, yazarın mizahı kullanarak bu denli felsefi çıkarımlarına şaşırıyordum. Kendimi öykülere öyle kaptırmıştım ki bir yandan okumaya devam etmek istiyor öte yandan bunun keyfini uzun süre yaşamak istiyordum. Kendimi zorlamam sadece iki gün sürdü. İki gün dayanabildim ve hüüp diye okudum kitabı.

Öykülerin birbiriyle hem bağlantılı hem de çoğu yerde kendi içinde bambaşka durumları sorgulatıyor oluşu beni üzerinde epey düşündürdü. Sizde de olur mu bilmem, ben bir kitabı okurken karakteri, olay örgüsünü veya başka bir detayı mutlaka kendimle bağdaştırırım. Kendi hayatımdan izler ararım anlatılanın içinde. İşte Yıldızların Tembelliği’nin bazı yerlerinde de kendimi gördüğüm satırlar vardı. Mesela bir öyküde geçen şu cümledeki özne kesinlikle bir zamanlar ben olabilirdim. Bir zamanlar diyorum çünkü artık değiştim. Ama bir zamanlar gerçekten naiflikten, fazla empatiden ve hep yardım etme duygusundan aynen şöyle biri gibiydim:

“Benim sorunum da buydu işte, olmam gereken şeyi olmayı beceremiyordum bir türlü. Yanımda temizlikçi çalıştırsam, kısa sürede onun yanında çalışan biri haline dönüşüyordum.”

Yıldızların Tembelliği, hani okurken “hadi canım, daha neler” dediğimiz ama belki o satırları okumayı bitirir bitirmez hayatımızın farklı bir zaman diliminde yaşadığımız veya şahit olduğumuz olayları bize anımsatan, usta bir nahiflik içinde ama oldukça sert bir tokatla yüzümüze vuran öyküleriyle tam da Behiç Ak’ın kalemi dedirtiyor bize…

Yıldızların Tembelliği’nin içinde on üç öykü var demiştim ya, içlerinden: Bir Düş: Şiir Bıraktırma Kursu öyküsünü çok sevdim. Şiiri bıraktırma kursu mu? Ne saçma dediğinizi duyar gibiyim. Kahramanımız iş yapmak istemeyen ama bir yandan da kendine bazı meşguliyetler çıkarmayı seven nüktedan biri. Hem çok şey hem de hiçbir şey yapmak istemediği bir gün böyle bir fikir oluşuyor zihninde ve hemen gazeteye bir ilan veriyor.

ŞİİR BIRAKTIRMA KURSU

Şairlere 10 derste garantili şiir bıraktırılır.

Kahramanımızın espri olsun, bir iki komik konuşmaya vesile olsun diye verdiği bu ilan hiç beklemediği kadar ilgi çekiyor ve ertesi gün telefonları susmak bilmiyor. Üstelik arayanlar vakit kaybetmeden kursa yazılmak isteyenler. İçlerinde şairler, yönetmenler, tiyatrocular, mimar ve mühendisler var. Aslında şiir bahane. Bu insanların hepsi yaptıkları işleri bırakmak isteyip toplumsal baskılardan ötürü bırakamamanın acısını çeken kişiler. Hepsi de ağız birliği etmişçesine dünyanın en acı şeyinin bir sanatı icra etme isteğiyle dopdoluyken onu becerememek olduğunu söylüyorlar.  

Behiç Ak, bu eserinin odağına astronomideki Yıldızların Tembelliği Yasası’nı almış. “Her yıldız en tembel olduğu sınırını korur ve o sınırlar içinde hareket eder.” Öykülerin baş kahramanı olan kişi de tıpkı böyle bir yaşam sürüyor ve kendi içinde yaptığı hareketlerle biz okuyucuların hayatına da bir ayna tutuyor.

Şimdi sırada yazarın yine yetişkin okuyucuları için kaleme aldığı bir diğeri eseri Uyku Şehir’i okumak var. Uyku Şehir’i okurken beni bekleyen duygu geçişleri için şimdiden sabırsızlanıyorum.

----------------

Yıldızların Tembelliği

Behiç Ak

Günışığı Kitaplığı, 2024