Bayram sonrası Partilerin TBMM Grup toplantılarında yapılan konuşmalar, bilindiği üzere, gerçek gündemin dışında seyir etti.

Bayram sonrası Partilerin TBMM Grup toplantılarında yapılan konuşmalar, bilindiği üzere, gerçek gündemin dışında seyir etti.
Başbakanın “köşe yazarlarına” saldırısı, “bir takım kanaat önderleri” tarafından “sazan” gibi kapıldı.
İki gündür konuştuğumuz konu bu!..
Oysa Mehmet Tezkan son derece doğru yazmıştı!..
•••
Siyasiler “çok ve boş” konuşunca toplumun huzuru kayboluyor..
Hele aynı şeyleri defalarca söyleyince, işin “tadı da” kaçıyor…
•••
Birileri Genel Başkanları uyarmalı!
Bir söz bağıra bağıra söylenince, haklı çıkılmıyor…
Rakibinize “hokkalı” küfür savrulunca, galip gelinmiyor..
•••
Kafanızı kolunuzu sallayarak,
Ağzınızdan tükürükler saçarak,
Kelimeleri sakız gibi uzatarak,
İnsanları “ikna” ettiklerini zannediyorlar.
Aldanıyorlar!..
Unutmayın! sizleri o salonda alkışlayanlar yine sizin seçtiğiniz vekiller!..
Milletin değil sizin vekilleriniz!
Önemli olan evinde, işinde, kahvede Radyo ve TV’lerinin başında sizi dinleyenler…
Onların yorumlarını duysanız bir daha böyle konuşamazsınız!..
•••
Aslında Genel Başkanlar bunun farkındalar.
Ama yine de bu şova devam ederler!
Çünkü güvendikleri şeyler var!..
O da iktidarlarında yarattıkları yandaşları!..
Biliyorlar ki;
Medyada, TV programlarında, gazete köşelerinde,
İş âleminde, belediye taşeronlarında
Hatta şimdi üniversite kürsülerinde,
Gelecek seçimlere yatırım yapan,
Ya da her türlü beklentisine yanıt alabileceğini bilen taraftarları,
“Hık” dediklerini “ak” diye tercüme(!) edecekler!…  
•••
Kanaat oluşturmakta dayandıkları bu unsurları sakın ha küçümsemeyelim!.
Gerçek gündem yerine “çakma gündemin” bu güç sayesinde belirlendiğini artık anlaşılmalı!..
Tıpkı daha önceleri Özal ve Demirel’in yaptığı gibi!
Şimdi de AKP bu işi başarıyla sürdürüyor…
•••
Bugünün önemli gündemi;
 “darbe kalkışmasında” bulunan komutanların ifadeye çağrılmasıdır.
Ergenekon Davası, şimdi anlam kazanmıştır.
•••
Mahkemede Mustafa Balbay’ın “Özden örnek nerede?” haklı sorusunun yanıtı, Türkiye’nin geleceği için “can alıcı” konudur!..
Bu sorunun cevabı;
Demokrasinin oluşmasında ve gerçek hukuk devletine geçişte önemli basamak oluşturacaktır!.
•••
Düşünebiliyor musunuz? “Darbe girişimi” için dava açılıyor.
Ama “Darbeyi planlayanlarla” ilgili hiçbir işlem yapılmıyor!..
Oysa “darbe” olgusu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in “günlüklerinde” ortaya çıktı.
MİT bu bilgi ışığında hükümeti uyardı.
Ve günlüklerin varlığı, Nokta dergisine açılan “dava” sonucu “yargı kararı” ile kabul edildi.
Gerekçe ortada dururken, ne hikmetse “asıl faillere” Dava dosyasında yeterli önem verilmedi!..
•••
Öyle ki;
İkinci Ergenekon davası sırasında Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay’a “darbe çalışmalarının içinde olduğuna” dair savcıların soru sorması üzerine,
Mahkeme Başkanı bu sorulara şaşırarak;
‘Darbe planlarıyla ilgili tahkikat bile yok!.. Var mı?’ diye müdahale etmişti.
•••
İkinci Ergenekon Davasının “özü” darbe girişimini yargılamaktır!.
2004 yılında planlanan ve “darbe günlükleriyle” ortaya çıkan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven planlarının açıklanması gerekir.
Bu nedenle; dönemin kuvvet komutanları Özden Örnek, Aytaç Yalman ve İbrahim Fırtına’nın ifadesini almak zorunludur.
•••
Dünkü açıklamalara göre eski Komutanlar hafta sonu ifade verecek.
Geç kalınmış bir işlem.
Öncelikle yapılması gerekenler, sona bırakılmış.
Şimdiye kadar; “Darbeyi planlayanlar” yerine çevresindekilerin tutuklanarak yargılanması, vicdanları sızlatıyordu.. .
Gelinen bu nokta çok önemsenmeli!
Ve önemli bir eksiğin kapatılması açısından olumlu olarak değerlendirilmeli!..
•••
2.Ergenekon Davası Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, yargılamanın özünün “darbe girişimi” olduğunu kesin bir dille açıklıyor.
Hâlâ hafızalarda tazedir! 2004 yılı sonrasında  “bir müdahale girişimi” daha olmuştu!..
Tarihe, “27 Nisan 2007 e-muhtırası” diye geçti!.
Üstelik hükümete karşı verilen bu muhtırayı, Dönemin Genel Kurmaya Başkanı Büyükanıt “bizzat yazdığını” itiraf etti!..
•••
Özü darbe girişimi olan davalar sürerken bu “girişim” ne olacak?
Yargılanmadan ortada mı kalacak?
Kalırsa kamu vicdanı nasıl şekillenecek?.
Bu sorulara cevaplar olumsuz olursa,
Akla devamla şu sorular gelmez mi?;
Birilerine karşı hâlâ “Korku mu var? Acizlik bundan mı?”
Ya da hedef başka! İş çakma!..
Iskalamayalım Komutanların ifadesi önemli!
Türkiye önemli sınavdan geçiyor!..