Mahmud Derviş’in Ahmet Zaatar adlı şiirinin girişindeki o çığlığa üç gündür “ Hosannah” (*) eşlik ediyor İsrail’de. İsrail’in faşist yönetimi 10 Şubat erken seçimi öncesi Gazze’deki ölüm...

“Kekikten ve kararmış taştan

O eller için bu çığlık…”

Mahmud Derviş

Mahmud Derviş’in Ahmet Zaatar adlı şiirinin girişindeki o çığlığa üç gündür “ Hosannah” (*) eşlik ediyor İsrail’de. İsrail’in faşist yönetimi 10 Şubat erken seçimi öncesi Gazze’deki ölüm çığlıkları üzerinden zafer çığlığını yükseltme peşinde. Üç gündür dünya halkları İsrail’e yönelik protestolarını sürdürürken diğer yandan da Filistin ile dayanışma mesajlarını iletiyorlar. Yine her zaman olduğu gibi birkaç üst düzey resmi tepkiden öte ülkelerin yönetimlerinden göstermelik tepki söylemlerinin ötesine geçilemiyor. Ve İsrail ‘saygısızlık’ etmeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı C. Rice Hamas’ı suçlayıp, katliamı meşru kılıfa sokmakta gecikmedi. İngiltere zaten mevcut durumun mimarı. Bilindiği gibi 24 Temmuz 1927 tarihinde Filistin üzerindeki İngiliz Mandası’nın, Milletler Cemiyeti’nce tanınmasını müteakip Filistin’e yoğun bir Yahudi göçü başlamıştı. Arthur James Balfour’un İngiliz Lordlar Kamarası’ndaki konuşmasında yer alan, “Ama yine de siz saygıdeğer lordlar, yaptığı bütün hataların farkında olmayan Hıristiyan âleminin, bu ırka, baskıdan uzak olacakları bir yurtta, başkalarını incitmeden kendi kültürlerini kurup kuramayacaklarını göstermeleri için bir şans tanımasını düşünmüyor musunuz?” şeklindeki sorusu yanıt bulacak ve İsrail’e bu şans tanınacaktı. Bugün İsrailli Yahudilerin “başkalarını incitmeden kendi kültürlerini kurup kuramayacakları” sorusu artık yanıt bulmuş durumdadır. Zira incitmenin çok ötesine geçerek ‘Holokost’u Filistinliler üzerinde uygulamaya başlamaları üzerinden yıllar yıllar geçmiştir. Yani Hüsnü Mahalli’nin vurguladığı gibi İsrail saygısızlığı kronikleşmiştir. Bir yandan Mossad eskilerinin kuşatmasındaki üç büyük İsrail partisi ve onların liderleri ile istihbarat, askeri elektronik sanayi ve Türkiye hava sahasının eğitim amaçlı kullanıma açılması gibi konularda işbirliği içinde olup diğer yandan saygısızlık söylemleri Başbakan Erdoğan’ı kurtaramaz... Beğenelim ya da beğenmeyelim, seçilmiş Hamas’a, dolayısıyla Filistin’e karşı güç kullanımını meşru gören ancak biçimine karşı çıkıp orantı konusunda eleştiri getiren AKP, icraatlarıyla zaten uzun zamandır bu katliamın dolaylı bir parçası konumundadır. 2009’a girerken hâlâ bu ikircikli, ikiyüzlü tutuma rağmen “hey, AKP tabanı ve AKP’den demokrasi açınımı bekleyen liberaller Gazze’den yükselen ölüm çığlıklarını ve Knesset’ten yükselen Hosannah’a kulaklarınızı açacak mısınız? Yoksa yola devam, desteğe devam mı diyeceksiniz?”

“Bir rüya görüyorum; bir gün, dudaklarından sürekli ‘tecrit’ ve ‘yasaklama’ kelimeleri dökülen valisi ve acımasız ırkçılıklarıyla Alabama’da; işte o Alabama’da küçük siyah erkek çocukları ile küçük siyah kız çocukları, küçük beyaz erkek çocukları ve küçük beyaz kız çocuklarıyla kardeşçe el ele tutuşabilecekler.”

Martin Luter King’in bu yıllar öncesinin rüyası bugün Birleşik Devletler’de belli oranlarda gerçekleşti. Hatta ABD siyahi bir Başkana da kavuştu. Başkanlığa seçilen Barack Obama’nın seçim öncesi İsrail Siyonizminin arkasında olduğunu beyan etmesi ve bugün Gazze’de yaşananlar Filistinli küçük çocuklar ile İsrailli küçük çocukların ele ele tutuşabilmelerinin önündeki engeli bir kez daha net bir biçimde gösteriyor.

Nil’den Fırat’a “vaad edilmiş topraklar” için savaşan İsrail’in muhafazakâr yapısı, sanıldığından çok daha geniştir: “Bizde atalarımızdan kalan piramit yok, sadece kitaplarımız var. O halde Tevrat’ı okumaya devam” diyen İsrail’in ‘solcu’ Cumhurbaşkanı Şimon Perez’den Şas’ın ruhani lideri Haham Ovadya Yosef’e kadar ...

Diğer taraftan Hamas’ın radikal islamcı yapısı da bir gerçekliktir. Malezya’da, Somali’de, İran’da, Türkiye’de olduğu gibi Ortadoğu’da da muhafazakârlık, radikal dinci yapılanmalar halklara acı, şiddet ve zulümden başka bir şey getirmemektedir. Hele hele bu muhafazakârlık bir de küresel kapitalizm ve emperyalizmin yedeğinde ise...

Yarın yeni bir yıla giriyoruz. 2008’i de eskittik. Türbanfobi, çarşaffobi, Kürtfobi, üçyüzbirfobi, laikfobi, kuyufobi vb. bir yığın yeni icat fobiler ile 2009 yılına girerken yıllar gibi insanlar da eskimekte ve yine aynı M. Mungan şiiri dillerde;

Gelmediniz, ben hep sizi bekledim

Eksilen yanlarımla

Sizden saklı eskidim….

 

  • İbranice’de ‘Zafer çığlığı’ anlamına gelir.