'Mebusluk Humması" hastalığı, memleketimizde yerleşik olarak var

'Mebusluk Humması" hastalığı, memleketimizde yerleşik olarak varolan, ancak 4-5 yılda bir patlama göstererek epidemi (salgın) yapan bir hastalıktır.

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, salgın yapmasından da hareket edilerek, daha önce mebusluk (milletvekilliği) yapmış ve halen yapmakta olan kişilerin sahip oldukları ayrıcalıklara ve toplumsal lüplemelere ulaşmaktaki kolaylıklara özenen insanlarda daha çok görülmesi nedeni ile "bulaşıcı" olduğu tahmin edilmektedir. Sosyo-ekonomik düzeyi ileri olan ülkelerde hastalığın az görülmesi bu görüşü destekler niteliktedir.

Yaş ve cins: Hastalık 30 yaşın üzerindeki erkek ve kadınlarda görülür. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlardan çok fazladır. Son Anayasa değişikliği teklifinin, hastalığı 25 yaş sınırına çekmesi tehlikesi mevcuttur.

Kolaylaştırıcı Nedenler: Ailede ve yakın çevrede bu hastalığa yakalanmış insanların bulunması, hastalığa karşı direnci kıran nedenlerdendir. Önemli bir direnç kırıcı neden, siyasi liderle "sabah yürüyüşü yapmak"tır. Bu durum kişinin hummaya karşı direncini büyük ölçüde kırmaktadır.

Bürokrat kökenli hastalar için, bakanın çantasını taşımakta gösterdiği acarlık; liderle piknikte, düğünde, sünnet düğününde birlikte çektirilmiş fotoğraflar; liderin kendisine ismi ile hitabetmesi mebusluk hummasını agrave eden önemli etkenlerdir.

Ancak araştırmalar göstermiştir ki en önemli uyaran, kişinin hakkında bir "suç dosyasının" bulunmasıdır. Hakkında suç dosyası bulunan, soruşturma açılan kişilerin "mebusluk hummasına" (yeni dille "milletvekilliği ateşine") tutulması neredeyse kaçınılmaz olmaktadır. Milletvekili seçilme halinde dosyaların rafa kalkması, milletvekili adayını önlemez bir buhrana sokmaktadır.

Semptomlar ve Teşhis: Hastalığın teşhisi kolaydır. Dış görünüşteki değişiklikler, (Lacivert takım elbise- tam oturmamış kravat) önemlidir. Hastalar hafif öne doğru eğik yürürler. (Her an liderle karşılaşma ihtimali nedeniyle). Kafaları listeye girip girmediği, girdiyse hangi sırada olduğu konuları ile ambale olmuş durumda olduğu için, bakışları tamamen anlamsızdır. Gün içinde, listede olup olmamaya ilişkin aldıkları duyumlar nedeni ile "gah ma-nikgah depresif" bir ruh hali çizebilirler.

Tedavi: Milletvekilliği ateşinin bilinen tek tedavi yöntemi, listenin "seçilebilir" bir yerinden aday gösterilmektir. Kesin tedavi ise, TBMM'nde rozeti ceketinin yakasına taktığı anda olur. O andan itibaren hastalık 3-4 yıllık bir "remisyona" girer. Ancak bir yan belirti olarak "burnun havaya kalkması" hali görülebilir. Bu durumda olanların en sık gösterdikleri belirti, trafik polisi ve hostes tokatlamaktır. Düğünlerde silah atmak, Müsteşar ve Genel Müdür kapılarını tekmeyle açmak da sık görülen sekellerdendir.

Prognoz: (hastalığın seyri ve sonuç): 4-5 yıl aralıklarla tekrar eden hasatalık, zihni melekelerde zayıflık, karakter yapısında incelme meydana getirebilir. Bunun sonucu olarak, en keskin solcuların en sağ partilere, en tutucu sağcıların sol partilere dikey geçiş yaptığı görülebilir. Bu ani geçişler nedeni ile de hastalığın yakın zamanda eradike edilmesi (kökünün kazınması) imkansız görülmektedir.