Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’nin profesyonel futbol takımı ve yönetimi ile ilgili eleştirilerimizi köşemize taşımıştık.

Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’nin profesyonel futbol takımı ve yönetimi ile ilgili eleştirilerimizi köşemize taşımıştık. Bu hafta da Beşiktaş ve Galatasaray futbol takımlarıyla ilgili görüşlerimizi aktaralım istedik.

Önce  Beşiktaş’tan başlayalım:

Son birkaç yıl içinde bu kulübümüzden gelip geçen futbolcu sayısını pek anımsayamıyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray’dan ayrılmış ve futbolu neredeyse bırakma noktasına gelmiş bir çok oyuncuyu kadrosuna katarak, başarılı olmaya çalışan siyah-beyazlılar, zamanla bu işin böyle olmayacağını anladı anlamasına da o arada yitirilen paralar ve zaman bu kulübümüzün sorunlarla uğraşmasına neden oldu. O arada fazla sayıda teknik adam değişimi ve onlara ödenen bedeller de  duraklama ve gerileme dönemine katkıda bulundu.

Son bir iki sezondur bu uygulamalardan vazgeçilmesi, yere göre adam ve kaliteye önem verilerek yapılan oyuncu alımları takımın çehresini değiştirdi. Bu da sahaya, sonuç olarak değilse bile, bir miktar güzel futbol olarak yansıdı. Kaliteli ve yıldız diyebileceğimiz futbolcular izleyicilerin beğenisini kazandı. Böylece Beşiktaş; taraftar desteğini hep arkasında hissetti, kupanın kazanılması da eleştiri  yoğunluğunu azalttı.

Umuyorum önümüzdeki dönem, savunma sorununu çözmüş ve iyi organize edilmiş bir Beşiktaş ligde oldukça iddialı konuma gelecektir.

Galatasaray’a gelince:

Bu kulübümüzün birkaç yıldır yaşadığı sorun bu yıl doruk noktasına varmıştır. Bizce bunun nedeni;   yönetimsel hatalardan daha çok, Galatasaray aristokrasisinin içindeki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Alaylı ve liseli çatışması sarı-kırmızılı kulübümüzün zor günler geçirmesine neden olmaktadır. Özellikle başkana yönelik yıpratma politikası takımın içine kadar bulaşmış, bunun sonucunda da teknik adam, yönetici ve bir profesyonel yetkilinin görevlerinden ayrılmasına kadar vardırılmıştır. Sonunda da başkan, pek alışılmadık bir yöntemle, koltuğundan uzaklaştırılmıştır.

Bu arada kadro içindeki oyuncuların yetersizlikleri ve dış etkenlerden fazlaca etkilenmeleri, Galatasaray’ı tarihinde hiç yaşamadığı sonuçlarla karşı karşıya bırakmıştır.

Bakalım, Galatasaray yeni yönetimi, teknik adamı ve oyuncu profiliyle önümüzdeki yıl, bu yıl ki  konumundan uzaklaşabilecek mi?

Dileğimiz bu yöndedir. Çünkü, profesyonel futbolun bu üç holdingi yarışma içinde olmayınca ligin ve futbolun pek tadı tuzu olmuyor.