Zenith maçında Beşiktaş

Zenith maçında Beşiktaş bu sezonun en iyi futbolunu oynadı. Koşan, pres yapan ve golü düşünen Beşiktaş izleyicilerine keyif verdi. İlk kırbeş dakikada gerçekten müthiş bir Beşiktaş izledik. Özellikle Sergen tadına doyulmaz bir oyun sergiledi. Takımı yönlendirmesi ve liderliği dört dörtlüktü. Sergen’in oyunun kaderini nasıl değiştirdiğini hep beraber izledik. Ayrıca Sergen yorulup oyundan düşünce takımın ne hale geldiğini de gördük. Tigana şayet transfer yapacaksa, bu mevkiye Sergen benzeri bir oyun kurucu üzerinde durması şart. Bu mevkiide Tümer’e bel bağlamak Beşiktaş’ın başının ağrımasına neden olabilir. Zira Tümer, hem istikrarlı değil hem de sorumluluk almaktan kaçınıyor.

İlk yarı atılan gole sevinirken yenilen gol, defanstaki zaafiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. Mustafa Doğan ve İbrahim Toraman henüz uyumlu oynayamıyorlar. Yan toplarda, topa gitmekten ziyade tuttuları adama gidiyorlar. Tigana’nın tranferde dikkat etmesi gereken diğer bir mevki defans olmalıdır.

Santrfor sorunu ise Beşiktaş’ın kanayan yarası. Ailton bu takımı kabullenmedi. Niyeti bir an önce gitmek. Gidene kal denmez . Ama en azından, “Zararın neresinden dönsem kârdır”, deyip para kazanarak yollanmalı. Yazı k oldu Beşiktaş’ımın paralarına !

ŞİMDİLİK TEK DEVRE
Vestel Manisa maçında da tek devrelik bir Beşiktaş izledik. İlk yarı fırtına gibi oynayan takı m ikinci yarıda oyundan koptu. Sanırım bunun en önemli nedeni kondüsyon eksikliği. Tigana’nın bu sorunu en kısa zamanda gidereceğ ine inanıyorum.

İbrahim Akın hakkında özel bir şeyler yazmak istemiyorum. Geldiği günden beri, “Bu çocuğa dikkat edin. Geleceğin en büyük futbolcusu olacak” dedim.

O da beni mahcup etmemek için can başla çalıştı. Tigana ile daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.

Son iki maçta beni en çok sevindiren futbolcu Ali Tandoğan oldu. Belli ki Tigana’nın değneği Ali Tandoğan’ın da omuzuna değmiş. İnşallah daha da iyi olacak. Canla başla oynadığı zaman seyircinin de sevgisini kazanıp, baş tacı edildiğini görmüştür sanırım. Darısı Youla’nın başına.

Oynanan son iki maça baktığımızda Beşiktaş’ı n iyi bir yola girdiğini söyleyebiliriz. Şampiyonluk zor gibi görünse de ikinci olup şampiyonlar ligine gitme imkânı var. Bunun için de Galasaray’ı Ali Sami Yen’de yenmesi şart.

***

Haftalardır Fenerbahçeli amigo yazarlar ve yorumcular, Fenerbahçe seyircisinin küfür etmediğini savunup duruyorlardı. Edilen küfürleri söylediğimizde de, “O kadar olur” deyip geçiştiriyorlardı.

Trabzon maçında Fenerbahçe seyircisi küfür de etti, sahaya yabancı cisim de attı. Öyle ki bu cisimlerden biri Halilhodziç’in yardımcısının başını yardı. Daha da vahimi, stadyumu terk etmekte olan Trabzonspor Başkanının taş yağmuruna tutulması idi.

İşler iyi giderken tüm takımların seyircileri daha “medeni” ve daha “iyi niyetli” oluyorlar. Ama işler biraz kötü gitmeye başlayınca Fenerbahçe seyircisinin yaptığını yapıyorlar. Onun için, hiç kimsenin bir takımın seyircisini diğer takımların seyircilerinden farklıymış gibi gösterip, ayrıcalık yaratmaya hakkı yoktur. Aksi takdirde örnek gösterdiğiniz seyircinin küfürleri altında ezilirsiniz.