Nimet Çubukçu'nun AK Parti'nin polemikten sorumlu devlet bakanlığına soyunmasıyla başlayan "siyasette eş durumu" konulu yeni gündem maddemiz zenginleşmeye devam edecek gibi görünüyor. Nimet Hanım, seçim yılına girilmiş olmanın inceliğiyle,..

Nimet Çubukçu'nun AK Parti'nin polemikten sorumlu devlet bakanlığına soyunmasıyla başlayan "siyasette eş durumu" konulu yeni gündem maddemiz zenginleşmeye devam edecek gibi görünüyor.

Nimet Hanım, seçim yılına girilmiş olmanın inceliğiyle, listedeki yerini sağlamlaştıracak bir "Emine Hanım atağı" yaptı:

- Deniz Baykal eşini yemeğe bile götürmüyor.

CHP lideri, eşine karşı yapılan bu taarruzu, önce diplomatik bir dille kınıyor gibi yaptıktan sonra ani bir virajla Kasımpaşa yönüne sapmayı seçti:

-Karım sepet mi, koluma takıp gezdireyim?

Çubukçu, "Emine Hanım'ın fiyongu sorun olurken, Olcay Hanım niye bu kadar kutsal oluyor" şeklinde liste yeri tırmanışını sürdürdü. Baykal da "Olcay hanım kutsal değil, saygıdeğerdir" dedikten sonra cümleyi bitirdi:

-Biz sosyetik aile olmak istemiyoruz!

Böylece, Baykal muhalefet lideri olarak kendisine, Devlet Bakanı Çubukçu'yu muhatap seçmiş oldu. Daha Tayyip Erdoğan topa girmedi.

Çubukçu, sosyal demokrat Baykal'ın karısıyla birlikte seyahatlere gitmeyerek aslında "sosyal" olmadığını vurgulamak istiyordu. Emine Erdoğan ise eşi Tayyip Bey'le her bir yere giderek türbanlı ama sosyal pozisyonda bulunduğunu anlatmak istiyordu.

Emine Hanım'ın sosyal olduğunu kimse inkar edemez. Başbakanlık delegasyonu içinde yer aldığı bütün seyahatlerde, gittiği kentin bütün dükkânlarını en sosyal haliyle denetliyor, taşıyabileceği kadar da alış veriş yapıyor. Çarşıya ekonomik canlılık getiriyor. Ondaki "mal alma" heyecanı bazen insanüstü bir çizgiye çıkabiliyor. Afrika'da bir çocuk yuvasını gezerken siyah derili küçük yumurcakları o kadar beğenmişti ki, ziyaret sırasında bu be-ğenisiyle alış veriş performansını bütünleştirerek şöyle demişti:

-Alacaksın bunlardan iki tane!..

Pet Shoop'tan küçük minik canlılar alıyormuşçasına kendinden geçmişti.

Olcay Hanım'ın şimdiye kadar böylesi bir düzeyde sosyallik gösterisi yaptığına kimse tanık olmamıştı.

Savunulması çok kolay bir noktada duruyordu.

Ama eşi Deniz Baykal olunca işler biraz değişebiliyor:

-Eşim sepet mi, takayım koluma gezdireyim!??

Baykal "ak'ım" derken, bir anda eşleriyle gezen kadınların tümünü "sepet" haline getiriverdi. Ki, bu da Baykal'ın siyasetteki kabiliyetiyle doğru orantılı bir tavırdır.

Ne kadar kutlansa azdır!