İster kara mizah deyin, ister komedi son zamanlarda yargıda kendine yer bulan bu türden iddianamelerin sayısı bir hayli artmış gözüküyor. Hopa davasına yönelik iddianame, 12 Eylül iddianamesi gibi bir dizi iddianame hep bu kapsama girenlerden.

İşin ilginç tarafı bu tür iddianamelerin yargıçlar tarafından kabul görmesi ve bu işkembeyi kübradan saçılmış iddialara dayanarak insanlara on yıllarca ceza verilmesi..

Pankarttan, poşuya, her kitapçı vitrininde bulunabilen kitaplara, not defterlerine, saç tokalarına, yayımlanmamış kitaplara kadar uzanan abuk sabuk delillerle beslenmeye çalışılan ucube iddianameler…

Legal toplantılar, konferanslar, protestolar, HES eylemleri ve anmalar gibi en demokratik hakların kullanılmasını bile suç kapsamına sokan iddianameler..

Başbakan’ın her yerde, herkese politika dersi vermesi legalken Ersanlı’nın politika okulunda ders vermesinin illegal kabul edildiği iddianameler…

Son zamanların bu moda iddianemelere biri daha eklendi. KCK adı altında 20 Aralık 2011 tarihinde çoğu gazeteci 44 kişiye yönelik iddianame kabul edildi. Gazetemiz muhabirlerinden Zeynep Kuray ve Ömer Çelik’te bu iddianame kapsamında yargılananlar arasında.

“ Türk devletini sıkıntıya sokacak, kamuoyu önünde küçük düşürecek haberler peşinde koşmak.” ve “ Hükümeti kötülemek” dolayısıyla “normal gazetecilik” yapmamak, aksine

“ örgütsel habercilik” yapmak.

Gazetecilik literatürüne bu tür katkılarda bulunup nasıl gazetecilik yapılacağının dikte edildiği bir iddianame.

Öyle anlaşılıyor ki savcı, hemen her gün beğenmediği gazetecilere “kaleminden pislik akıyor” benzeri sözlerle saldıran, her fırsatta beğenmediği medya kuruluşlarını hedef gösterip ötekileştiren, gazetecilik dersleri veren Başbakandan epeyce etkilenmiş. 07 Mart 2012 tarihli basın açıklamasında Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay;

“ Kimin gazeteci, yazar olduğuna başbakanlar, bakanlar, devlet kurumları karar veremez. Bir mesleğin elemanlarını bu kişilerin subjektif değerlendirmeleri belirlemez.” derken şüphesiz bunun içerisine savcılar da girmektedir.

Statükoya ve statükocu devlet yapısına karşı çıktığını söyleyenlerin hızla yeni bir statükocu devleti inşa ettikleri görülmekte. Ve yine görülen o ki, bu inşa sürecinde yargı da yerini almakta, görevini ifa etmekte. Eskinin “kabile devleti” , “ hakimler devleti” yerini yeninin “hakimler devletine “ bırakmış gözüküyor.

Savcıya sormak lazım, kamuoyunu maniple etmek nasıl olmaktadır ve “normal gazeteci” nasıl olunur?

Örneğin; 30 Eylül’de Emre Doğru’nun Stratfor temsilcilerinden Reva Bhalla’ya yönelik mesajında, “Reva, Suriye konulu yazımızı konfedere ortağımız Sabah’a gönderdim, yarın basacaklar” dediği bir habercilik mi ve Sabah’ın yaptığı gibi konfedere ortaklık mı normal gazetecilik?

Yoksa kendi işlevini unutmuş gözüken Emre Uslu’nun “kurşun askerleri”midir normal gazeteciler?

Ya da TMMOB’ye manşetleri üzerinden saldırırken TMMOB lehinde demeç verenlerin demeçlerini ters yüz etmek midir “normal gazetecilik”?

Yoksa bir zamanlar Beyefendiye toz kondurmayan Baransu’nun “ Postal gitti, Beyefendi geldi” sözleriyle ifade ettiği üzere, giden” apoletli medya”nın yerine geldiği söylenen “Beyefendi medyası”mıdır “ normal” olan?

Gazetecilere, yazarlara, aydınlara, tiyatroya, sanata yönelik bu düşmanlık şüphesiz bir takım yerlerden besleniyor ve arka planı olan eylemler.

Eğitimde yapılan son değişiklikler muhafazakârlığın vardığı boyuta bir işaret değil de nedir?

Köklerinde gericilik yatan bu eylemler aydınlıktan ve aydın olandan korkmaktadır. Çocuk evlendirmeyi meşru kılan bu anlayışın ucu nereye kadar gider? Herhalde bu güruha ait bir web portalında yer alan şu ibare buna bir yanıt olur. Portalda kıyamet alametleri sıralanıyor ve bu alametlerden biri de şu: “Kıyametin yaklaşmasına doğru okuryazar çoğalır.” Ramuz el hadis, 1/121 belirteciyle bir hadise atıfta bulunarak yapılmış bir tespit.

Demek ki neymiş okuryazar çoğalırsa bu bir kıyamet alametiymiş.

Yoksa kıyamet yaklaşıyor mu? Herhalde “normal gazeteciler” bu sorunun yanıtını da biliyorlardır.

Böyle giderse bir kıyamet kopacak ama kimin kıyameti ?