“Saat 23.00 hücremde sivrisinekler oligarşinin türküsünü söylüyorlar hep bir ağızdan..”

“Saat 23.00 hücremde sivrisinekler

oligarşinin türküsünü söylüyorlar hep bir ağızdan..”

Onlar, odun kırıcının hık deyicisi  kadar masum saymakta kendilerini. Kırılmış köpekler memleketinde, kırıcıların değirmenine su taşıyan sakalar kadar masumlar oysa sadece.. Mahir’in Selimiye Kışlası’ndaki hücresinden  kaçmış sivrisinekler oligarşinin  türküsüne eşlik etmeye devam ediyorlar. Kırıcıların gençlere  “cahil”, “beyinsiz” diyerek  küfretmelerine  onlar da “kendini bilmez “ diyerek eşlik ediyorlar. Liberal sivrisineklerin sosyalistlere kini bitmiyor, tükenmiyor.. Artık tarafı ayan beyan ortada olan Taraf’tan Birgün’e ve sosyalistlere saldırılar, diğer yandaş gazetelerde de sürmekte. Geçen hafta boyunca Radikal sayfalarında da kendilerine epey yer buldular. Salvolarına buradan devam ettiler. İşte onlardan biri de Pazar günü Radikal ekte ilk sayfadan “ kendini bilmez ÖDP’liler “ diyerek saldıran Yıldırım Türker’di. Polis şiddetini eleştirirken yanına hemen ÖDP’lileri de eklemeyi ihmal etmemiş. Türker; “ Bu millet kırılmış, burnu sürtülmüş bir köpek sürüsü gibi hayatta kalmanın gittikçe zorlaşan koşullarını sineye çekip toplum pozunda durmaktadır.” derken hiçbir koşulda,  hiçbir baskıyı sineye çekme niyetinde olmayıp her şeyi göze alarak direnen gençleri katagorize edip onalrı, değirmenine su taşıdığı kırıcıların yanına koyuveriyor bir çırpıda. Anlayacağınız geçen hafta boyuncada Mahir’in hücresinden kaçmış sivrisinekler vızıldamaya devam ettiler. Öyle anlaşılıyorki yeni yılda da vızıldamaya devam edecekler...

“ Tarihi Selimiye Kışlası ve Kışlanın bir odası

derin bir rutubet kokusu yayılıyor etrafa

oda ama ne oda, hücre hücre

kapısına kilit vurmuşlar burası Türkiye

Mozambik, Angola, Endonezya, Brezilya..

Güneşi görmeyenlerin diyarı...  

Güneşi görmeyenlerin diyarında, Güneşi görmeyenler yeni yıla girerken, saat 23.00’te Güneşi örtenlerle bir arada idiler Zonguldak/ Karadon’da. Enerji Bakanı Taner Yıldız  ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanı Ömer Dinçer, madende yeni yıla girerken madencilerle birlikte tıpkı madenciler gibi Güneş yüzü görmeden yetişip, büyüyen çiftlik tavuklarından yediler. Enerji Bakanı lades tutuştuğu madenciyi dakkasında kandırıverdi. En iyi yaptığı işlerden biriydi  
bu ne de olsa..

Yeni yıla girerken Kemal Kılçdaroğlu’da aynı saatlerde Soma’da bir maden ocağında idi. Kılıçdaroğlu madencilerle ne yedi be içti, madencilerle lades tutuştu mu? Bunaları bilemiyoruz ama Radikal’deki köşesinde Murat Yetkin maden işçilerine ilişkin Kılçdaroğlu’nun gözlemlerine yer vermiş. Kılıçdaroğlu’nun; güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma tespitleri yeni değil. DİSK’in geçen hafta yayınladığı Araştırma Enstitüsü raporuna göre  Eylül 2008 döneminden bu yana geçen sürede 1 milyon 171 bin kişilik istihdamın yüzde 32’sinin kayıt dışı olduğu belirtilmekte. Yine istihdam edilen her iki kadından biri kayıt dışı çalıştırılmakta. Bakan Babacan işsizliğin çözümünü özel sektöre havale etmiş vaziyette. Sorumsuz devletin sorumsuz Bakanları işçiyi kandırıp, ahkam kesmekle meşgullerdi yeni yıla girerken. Hal böyle iken Kılçdaroğlu’nun piyasacı görüşlerin ağırlıklı olduğu bir yapı ile,  yapacakları tespitten öte gidebilir mi?  Sorunun yanıtı aslında çok açık.

İşte böyle girdik yeni yıla; sivrisinek vızıltılarıyla, madenci cesetleri üzerinde işçiyle lades tutuşup onu kandırıveren Bakanlarla, yanıtı net sorularla ve elbette her daim direnen ve direnecek olan devrimci gençleriyle....