Merkez Bankası İstanbul'a taşınacakmış. Gerekçe de hazır. Devlet bankalarının dışında bütün bankaların merkezleri ekonominin fiili başkenti İstanbul'a taşınmışmış. Öyleyse merkezi Ankara'da olan....

Merkez Bankası İstanbul'a taşınacakmış. Gerekçe de hazır. Devlet bankalarının dışında bütün bankaların merkezleri ekonominin fiili başkenti İstanbul'a taşınmışmış. Öyleyse merkezi Ankara'da olan devlet bankaları ile birlikte Merkez Bankası da İstanbul'a taşınırsa finans dünyasında bir bütünlük sağlanırmış. Bir başka gerekçe ise Merkez Bankası ile sadece bankaların işi olurmuş, bankaların merkezleri de İstanbul'da olduğuna göre Merkez Bankası'nın onlara yakın olması çok faydalı olacakmış.

Peki, Merkez Bankası tek başına kararlar alıp uygulayan bir kurum mudur? Bir ekonomide Merkez Bankası, Başbakanlık'tan, Maliye Bakanlığı'ndan, Hazine'den ve BDDK'dan ayrı tek başına ekonomiyi etkileyecek kararlar alabilir mi?

Teknoloji gelişti, devletin kurumları arasında bir şekilde haberleşme sağlanabilir denilebilir. İyi de devlet birimleri için gelişmiş teknoloji sayesinde aşılabilecek sorunlar özel bankalar için aynı yolla aşılamaz sorunlar mıydı da Merkez Bankası bankaların peşinden götürülüyor? Merkez Bankası ile özel bankaların merkezlerinin ayrı illerde olması bu kadar önemli olsaydı özel bankalar merkezlerini İstanbul'a taşır mıydı?

Devlet bankaları ve Merkez Bankası'ndan sonra bu iş böyle yürümüyor gerekçesiyle Hazine ve diğer ilgili kurumların da İstanbul'a taşınması söz konusu olabilir mi acaba? Yoksa gerçek niyet finans kurumlarını bir yerde toplamak değil de ufak ufak başkenti mi taşımak?

Öyle bir açıklama yapılıyor ki, duyan da Türkiye bir imparatorluk sanır. "Merkez Bankası'nı İstanbul'a taşıyoruz. Bu kararı alırken hiç kimseye sormadık, sormaya da gerek görmüyoruz." Bravo, tebrikler! İşte demokrasi budur! Halkın seçtiği vekiller aracılığı ile yönetime katılması böyle olur! Bu ülkenin ne bir meclisi, ne önemli konularda düşünceleri sorulacak, fikirlerinden yararlanılacak bir muhalefeti yok demek ki! Hatta fikirleri sorulacak değerde iktidar partisi milletvekilli de yokmuş meğer!

Gerçekte amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Birkaç defa ucundan kenarından dile getirildiği üzere, Cumhuriyetin başkentinin yerine Osmanlı'ya da başkentlik yapmış İstanbul'un yasal olarak olanaklı olmasa da fiilen başkent yapılması içlerinde yatan bir ukdedir. Belki de bu önemli olayı bir oldubitti kararı ile gerçekleştirmek istemelerinin altında yatan içlerindeki bu ukdeyi yerine getirme arzusudur. İstanbul'a taşınmak isteyen halkı caydırmak için kota, özel vergiler konulması gündeme getirilirken bir oldubitti kararla binlerce ailenin İstanbul'a taşınmak zorunda bırakılması nasıl açıklanabilir?

Merkez Bankası'nın Maliye ve Hazine'den ayrılması hususu, söylenenin tam tersine, devletin ilgili kurumları ile artı ve eksileri konuşulup çıkacak sonuca göre hareket edilmesini gerektiren, önemli bir konudur. Önemli olayların demokrasi ile bağdaşmayacak bir üslup içinde oldubitti anlayışıyla gerçekleştirilmesi, bunu yapanlar için pek de iyi sonuçlar doğurmayacaktır. Bir daha düşünmekte sayısız yarar vardır.