Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı

Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı süreci incelediğimiz zaman, Türkiye standartlarının üzerinde bir performans sergilediğini görürüz. Fakat bu üst düzeydeki performansın getirişini endüstriyel anlamda kulla-namayıp, hatta geriye giderek ekonomik anlamda çıkmaza girmiştir. Süreç hala olumsuz yönde devam etmektedir.

Fenerbahçe ise bugünkü koşullarda yapısal olarak Türkiye'nin üstünde durumdadır. Stadı, Fenerium Mağazaları, TV'si, dergisi, altyapısı itibariyle...

Fakat Fenerbahçe bu olumlu yapısını takım performansına yansıtamamaktadır.

Daum'un geçen seneki takım yapılanması ile Zico'nun bu seneki yapılanması maalesef Türkiye üstündeki bir seviyeye ulaşamamıştır.

Hem Galatasaray'ın elindeki büyük fırsatı tepmesi, hem de Fenerbahçe'nin olumlu yapısal olanaklarına rağmen bunu takım performansına yansıtamamasının bir nedeni olmalıdır. Her iki takımın koşullarını ve etkilerini incelediğimizde ortaya tek bir sonuç çıkmaktadır. Kararların alınmasında kurumsal mekanizma yerine bireysel emirler etkili olmuştur.

Fenerbahçe yapısal olarak Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde final oynayabilecek tek takım olarak görülmektedir.

Fakat Fenerbahçe bu vizyona sahip değildir. Çünkü Fenerbahçe'de hedef ve vizyonu belirleyen kurumsal değerler yoktur, oluşamamakta-dır, sadece bireysel direktifler geçerlidir.

"Fenerbahçe Cumhuriyeti" diye adlandırılan bir kulüp ve etkisindeki tüm oluşumlar maalesef kurumsal yasalarla yönetilmektedirler.

Süreç her zaman aynı olmuştur. Fakat günümüz koşullarında endüstriyel futbol yapısı içerisindeki profesyonel işletme mantığı geçerlidir. Bu yapılanma kulüplerin olmazsa olmaz kuralı haline gelmiştir.

Ya bu yapılanma oluşturulacak, yönetsel değerlere sahip çıkıp günümüz koşullarında üst düzey takım olmaya devam edeceksiniz ya da Galatasaray gibi elinize gelen fırsatı değerlendirmeyip çıkış hamlesini kaybedeceksiniz.

Fenerbahçe de yönetsel anlamdaki profesyonel yapılanmayı maalesef oluşturamamıştır. Bireysel yönetim anlayışı ile kısır döngü içinde kalıp çıkmaza girmiştir.

Bu çıkmaz Fenerbahçe'nin hedef ve vizyonunun belirlenmesinde bireysel hedeflere takılması dolayısıyla hedef küçültmesine neden olmuştur. Bunun en iyi örneği teknik direktör olarak Zico'nun transferi futbolcu olarak da Lugano, Edu ve Deivid'in transferidir.

Bunlar Fenerbahçe'nin bireysel yönetim hedefleri için uygun olabilirler. Ama Fenerbahçe Futbol Kulübü için asla doğru isimler değildir.