NEREYE KADAR?
Metin Lokumcu’nun AKP’nin Hopa Mitinginde HES’leri protesto eden halka emniyetin orantısız güç kullanılması sonucu çıkan olaylarda yoğun biber gazına maruz kalması nedeniyle hayatını kaybettiği Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulu raporu ile kanıtlandı.
Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi ise tamamen bu bilimsel araştırmanın aksini iddia etmiş, arkadan emniyetin “biber gazı insan sağlığına zararlı değildir” tespiti ile meselenin üzerine tuz biber ekmişti.
Dairenin ismine bakar mısınız?
Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi
İnsan cesedi üzerine ihtisas yapmış daire Lokumcu’nun ölüm raporunu kalp rahatsızlığına bağlarken, 342 avukatın Türk Tabipler Birliği’ne başvurusu üzerine 3 profesör ve bir uzman doktordan oluşan kurul “Lokumcu’nun ölümü ile kimyasal gaza maruz kalması arasında nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna" ulaşmış durumda.
Şimdi tarafları tekrar tasnif edelim,
“AKP Hopa Mitingi ve Başbakan-Miting vesilesi ile bölgeye yapılan doğa katili HES’leri protesto eden halk”,
“Eşkıya şehre inmiş diyen Başbakan RTE, emniyetin protestoculara müdahalesi-Lokumcu’nun hayatını kaybetmesi”
“Trabzon Morg İhtisas Dairesinin, Lokumcu’nun ölüm raporu ile ilgili düzenlediği raporda kalp krizi teşhisi koyması-Evladına sahip çıkan Hopa ve çevre halkının haftalara yayılan protestoları”
“Emniyetin başlattığı Hopa köylerine kadar varan operasyonlar-Ankara dâhil birçok kentte Lokumcu cinayetinin kitleler tarafından teşhir edilmesi”
“Emniyetin Ankara’da Lokumcu cinayetini kınayan devrimcileri gözaltına alması, mahkemelerin gözaltını, tutuklamaya kadar götürmeleri-Sol siyasi yapıların, muhalefetin, hukukçuların, ailelerinin ve kamuoyunun tutuklanan devrimcilere sahip çıkması ve serbest bırakılan gençler”
“Emniyetin ‘biber gazı sağlığa zararlı değil’ açıklamaları, Morg İhtisas Dairesinin raporunda ısrar etmesi-Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulunun Lokumcu’nun ölümü ile biber gazı arasında nedensellik bağı olduğunu saptayan bildirisi”
Sonuç;
Morg konusunda ihtisas sahibi olduğu kuşku götürmeyen Devlet ve Mustafa Suphi’lerden bu yana suikastlar, katliamlar, idamlar işkenceler, faili meçhuller, biber gazı gibi son teknik yöntemlerle bertaraf edilen devrimciler…
Nereye kadar?
Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi ise tamamen bu bilimsel araştırmanın aksini iddia etmiş, arkadan emniyetin “biber gazı insan sağlığına zararlı değildir” tespiti ile meselenin üzerine tuz biber ekmişti.
Dairenin ismine bakar mısınız?
Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi
İnsan cesedi üzerine ihtisas yapmış daire Lokumcu’nun ölüm raporunu kalp rahatsızlığına bağlarken, 342 avukatın Türk Tabipler Birliği’ne başvurusu üzerine 3 profesör ve bir uzman doktordan oluşan kurul “Lokumcu’nun ölümü ile kimyasal gaza maruz kalması arasında nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna" ulaşmış durumda.
Şimdi tarafları tekrar tasnif edelim,
“AKP Hopa Mitingi ve Başbakan-Miting vesilesi ile bölgeye yapılan doğa katili HES’leri protesto eden halk”,
“Eşkıya şehre inmiş diyen Başbakan RTE, emniyetin protestoculara müdahalesi-Lokumcu’nun hayatını kaybetmesi”
“Trabzon Morg İhtisas Dairesinin, Lokumcu’nun ölüm raporu ile ilgili düzenlediği raporda kalp krizi teşhisi koyması-Evladına sahip çıkan Hopa ve çevre halkının haftalara yayılan protestoları”
“Emniyetin başlattığı Hopa köylerine kadar varan operasyonlar-Ankara dâhil birçok kentte Lokumcu cinayetinin kitleler tarafından teşhir edilmesi”
“Emniyetin Ankara’da Lokumcu cinayetini kınayan devrimcileri gözaltına alması, mahkemelerin gözaltını, tutuklamaya kadar götürmeleri-Sol siyasi yapıların, muhalefetin, hukukçuların, ailelerinin ve kamuoyunun tutuklanan devrimcilere sahip çıkması ve serbest bırakılan gençler”
“Emniyetin ‘biber gazı sağlığa zararlı değil’ açıklamaları, Morg İhtisas Dairesinin raporunda ısrar etmesi-Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulunun Lokumcu’nun ölümü ile biber gazı arasında nedensellik bağı olduğunu saptayan bildirisi”
Sonuç;
Morg konusunda ihtisas sahibi olduğu kuşku götürmeyen Devlet ve Mustafa Suphi’lerden bu yana suikastlar, katliamlar, idamlar işkenceler, faili meçhuller, biber gazı gibi son teknik yöntemlerle bertaraf edilen devrimciler…
Nereye kadar?