Dün “Öğretmenler Günüydü”. Tüm öğretmenlerimizi içtenlikle kutluyorum..

Dün “Öğretmenler Günüydü”.

Tüm öğretmenlerimizi içtenlikle kutluyorum..

****

Hepimizi bugünlere getiren,

İnsanlık adına kutsal bir görev yapan,

Bir ülkenin en önemli yatırımı olan “insanı” yetiştiren,

Ülkenin yaşam kalitesini belirleyen bir görevin sahibi olan öğretmenlerin önünde,

bir kez daha saygı ile eğilmeliyiz!..

Sadece onların ellerinden öpmek yeterli değil.

Asıl olan, Onlara layık oldukları değeri verebilmek!...

****

Anneannem Feride Mutlu,

Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden biriydi.

Yetiştirdiği insanlarla övünürdü.

Yaşamındaki en büyük mutluluk, öğrencilerinden aldığı “iyi haberlerdi”.

Çalıştığı zor koşulları dile getirmez,

her vesileyle “Cumhuriyet ve insanların gelişmesi sorumluluk ister.Bu nedenle öncelikle “fedakarlık şart” derdi!.

İçel Milletvekili Süleyman Fikri Mutlu’nun eşi olarak bulunduğu bir toplantıda

Mustafa Kemal’in “bu kutsal mesleği bırakmayın!.” sözünü emir telakki ettiği söyler dururdu!..

Eğitim ve öğretim olmadan “aydınlama,değişme ve gelişme” olamaz.Biz çağın en önemli ve mutlu ülkesi olmayı hak ediyoruz!Bu hedefe ulaşmak için öğretmenler olarak çok çalışmalıyız.”düşüncesi ile yaşamını geçirdi!.

Bende yaşantım boyunca, Mersinlilerin “Feride öğretmeninin” torunu olmaktan büyük onur duydum!!..

****

Öğretmenleri anmak çok önemli!.

Ancak bu törenleri, yalnızca kutsal bir mesleğe gösterilen büyük bir  “vefa” örneği olarak algılarsak yanılırız!

Aksine Öğretmenliğe, “insanlığın geleceğini kuran en etkin görev olduğu” bilinciyle yaklaşmalıyız!.

****

Bu gerçeğin ne kadar farkındayız? Hiç değiliz!

Başımızda öyle bir hükümet var ki,

öğretmenleri kendi anlayışının” kulu” haline getirmekten çekinmiyor!..

****

MEB Çubukçu,”öğretmenlere ne yapsak azdır!.”diyor.

Her şey az geleceği için, ”hiçbir şey yapmamayı yeğliyor!..”

Düz mantık işte!

****

Burada söz bitiyor!.

Yazıda bitmeli..

 Bir Türkiye gerçeğini açıklamak gerekiyor!

Öğretmenlerimizin trajik  gerçeğini!..

****

Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yapılan anket çalışmasının sonuçlarını basın toplantısıyla açıkladı!..
İnternet üzerinden 9 Ekim- 9 Kasım 2010 tarihleri arasında 3 bin 534 öğretmenin katıldığı anketten yansıyan sonuçlar dikkat çekici!..

****

Bakınız Öğretmenlerin:

-yüzde 56,5’inin eşi çalışırken,  yüzde 43,5’inin eşi çalışmamakta.

-yüzde 57’sinin geliri ek derslerle birlikte, aile ve çocuk yardımı dahil olmak üzere, 1501-2000 TL arası.

-yüzde 93’ü kredi kartı kullanırken, yüzde 7’si kredi kartı kullanmıyor.

           -yüzde 79,9’u kredi kartına borcu olduğunu söylerken, yüzde 20.1’i kredi     kartına borcu olmadığını ifade ediyor.

           -Kredi kartı borcu olanların yüzde 43,2 si 2 000 ile 10 000 TL. arasında borca sahip. Yani maaşlarının kat kat üzerinde.

**** .

Maaşları yetmeyen öğretmenler yaşamlarını sürdürebilmek için başkaca para kaynaklarına da başvuruyorlar.

Bu nedenle öğretmenlerin

           -yüzde 68,8’i son bir yıl içinde bankadan kredi çekmiş.

Kredi çeken öğretmenlerin;

-yüzde 73,7’si ihtiyaç kredisi (eğitim, tatil, evlilik, tadilat, ipotekli ihtiyaç kredisi),

-yüzde 20’si konut (mortgage),

-yüzde 6.2’si de bankalardan; taşıt kredisi çektiğini belirtiyor..

****

Ne acıdır ki, öğretmenlerin yüzde 79.7’si “bankaya borçlu!..

Ve ne vahimdir ki, bunların yüzde 53,8 inin 5 000 ile 30 000 arası,

Yüzde 25.2 nin ise 30 000 ile 100 000 TL. arasında borcu var!...

Bu nedenle devletten umudunu kesen öğretmenlerin yüzde 42.1 şans oyunlarına yönelmiş!

****

Ankette,

yüzde 58.9 kirada oturuyor.

yüzde 86’sı çocuklarının eğitimi ya da geleceği için birikim oluşturamıyor.,

yüzde 13.7 si bir yıldan fazla zamandır giyim/kişisel bakım için alış veriş yapmamış.

Öğretmenlerin

yüzde 52’si borçları/ekonomik sorunları dolayısıyla stres ve endişe gibi duygularının arttığını,

yüzde 97’si özel sağlık sigortasının olmadığını,

yüzde 40.7’si evde sinirli ve gergin davranışlarda bulunduğunu,

yüzde 18.7’si ailesiyle yeteri kadar ilgilenemediğini,

yüzde 13.7’si eşi ve çocukları ile arasındaki iletişimin bozulduğunu, kavgaların arttığını,

yüzde 2.6’sı eşiyle ayrılma noktasına geldiğini,

yüzde 49’u herhangi bir sosyal faaliyette bulunamadığını ifade etmiştir.

****

Gözler önüne serilen en ibretlik sonuca bakın!.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 50,3’ü bu mesleği seçtiğine “pişman olduğunu” belirtmiş!...

Nasıl olmasınlar ki!

****

 Çünkü öğretmenlerin,

yüzde 92.4’ü MEB’in öğretmenlere hak ettiği değeri vermediğini,

yüzde 75’i öğretmenlerin iş güvencesinin tehlikede olduğunu,

yüzde 95.5’i öğretmenlik mesleğinin itibarının azaldığını düşünüyor!..

.****

Bu vahim sonuçlara ek olarak,

öğretmenlerin yüzde 82.6 sı Milli eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya güvenmediklerini açıklıyor!..

Bakanına güven duymayan bir kurumun, bırakın başarılı olmasını, yaşaması bile mümkün değil!..

Belki de İktidarın istediği bu!

**** ,

AKP iktidarı ilk günden beri iki konu üzerinde değiştirmek için yoğunlaştı.

Eğitim ve Yargı!

Yargıyı referandumda halletti.

“Her inanç kendi hukukunu oluştursun” diyerek son fırçayı vurdu!

****

Şimdi sıra eğitimde!

Öğretmenleri siyasal baskı altında tutarak,

Ekonomik ve sosyal sorunlar altında ezerek,

Müfredatı dine bağlayarak,

Eğitim ve öğretimi çağın gerisine taşımaya çalışmakta!..

****

Giderek Yargı kadıya,

Okul hocaya emanet edilecek!..

Yakında medreselerde açılırsa şaşırmayın!..