Financial Times gazetesinin baş ekonomi yorumcusu ve neoliberalizmin savunucusu Martin Wolf, Haziran 2007 tarihli yazısında isabetli bir gözlem yapmıştı...

Financial Times gazetesinin baş ekonomi yorumcusu ve neoliberalizmin savunucusu Martin Wolf, Haziran 2007 tarihli yazısında isabetli bir gözlem yapmıştı: "Yeni cesur kapitalizmimiz erken 1900'lerin kapitalizmine çok benziyor. Ama birçok yönden onun kat ve kat ötesine geçmiş durumda."

1900

1900'ler küresel kapitalizmin sömürgelerde karılan harcıyla yükselmişti. Finans piyasaları sanılanın aksine Batı'da serpilmemiş, kurumsal esnekliğini işgal yönetimlerinin katılığı sayesinde korumuş, bu nedenle kapitalizmin başat kurumları Mısır gibi Doğu ülkelerinde ortaya çıkmıştı. İskenderiye Vadeli İşlemler Piya-sası'nın, NYBOT'dan (New York Board of Trade) 10 yıl önce ı86o'ta kurulması bundandır.

Ancak 1900'lerin önünde kapitalizmin gelişimi açısından önemli engeller vardı. Öncelikle sömürgelerin "eşitsiz" dağılımı kapitalist merkezler açısından "eşitsiz" bir gelişmeye neden oluyordu. Birinci Dünya Savaşı, 1929 buhranı ve arkasından İkinci Dünya Savaşı 1900'leri hem kurtaran hem dağıtan süreçler oldular.

Menkul kıymetlerin dünya ekonomisindeki yükselişi sömürgecilikle yaratılan sermayenin sermayedarlar açısından etkili kullanımını kolaylaştıracak kurumsal düzenlemelerle başarıldı. Ancak her kurumsal başarı arkasında atıllaşma ve atıllığı yeni bir kurumsal oluşumla aşmayı getirdi.

1913'te dünya GSMH'si 2.734 milyar dolarken, dünya borsalarındaki menkul kıymetler 2.405 milyar doları bulmuştu. Yani dünya GSMH'sının yüzde 88'i.

2000

Menkul kıymetlerin yükselişini savaşlar ve krizler durduramadı. Savaş sırasında bütün borsalar önce kapanmış, ancak savaş ekonomisini çalıştırma bono satışını sağlamakla mümkün olduğundan, borsalar daha sonra teker teker açılmışlardı. İkinci Dünya Savaşı'n-dan emek hareketinin güçlü çıkması sonucu Batı'da sosyal demokrat rejimlerin kurulmasıyla birlikte hükümet kontrolü borsalarda etkin oldu. Menkul kıymetlerin oranı arttıkça bu kontrol mekanizmaları borsa simsarlarını kısıtlamaya başladı.

1971'de NASDAQ'm kurulmasıyla New York Borsası'nın piyasaya getirdiği disiplin ve kontrol aşıldı. Neo-liberalizm'in aslen doğduğu an budur. Zira telefon üzerinden yapılan ve komisyon ücretlerinin tamamen serbest bırakıldığı bu hızlı ve ucuz ticaret zinciri, gelişmesi ve risk dağıtımı için ABD piyasının sınırlarını aşmak zorundaydı. 1975'e kadar tüccarlar, 1979'a kadar devlet dayanabildi.

Önce New York Borsası regülasyonu kaldırdı, sonra ABD ve İngiltere finansal deregülasyon ataklarıyla neoliberalizmin başat alanları oldular. Batı dışında hemen hemen tüm ülkelerde borsaların kurulması ve finansal deregülasyon ve özelleştirme hamleleri bu menkul kıymetler alanını genişleten dalgaya hizmet etti.

ŞİMDİ

1900'lerin ikinci yarısındaki sosyal devlet hamlesi tamamen aşılmış durumda. Dünya GSMH'si 37.193 milyar dolara ulaştı. Menkul kıymetler ise 82.000 milyar dolar. Yani dünya GSMH'sinin yüzde 221'i!

Daha önce 1929'da menkul kıymetlerin değeri sıfırlandığında, Keynesgil bir harcama hamlesiyle ve Dünya Savaşı'nın yarattığı askeri piyasa genişlemesiyle kapitalizm düze çıkmıştı. Ancak o zamanlar çöken menkul değerlerin değeri dünya GSMH'sinden azdı. Şimdi yorgan kılıfın iki katından büyük.

Dolayısıyla yeni bir 1929'da yaşanacaklardan neo-Keynesgil çözümlerle sıyrılmak mümkün değil. 2029'da mı gelir, daha önce ya da sonra mı bilmiyorum... Bir sonraki kriz son kriz olabilir. Hem menkul kıymet sahipleri için, hem de emek duvarlarını aşamayan taşınamayanlar için.