Türkiye Profesyonel futbol ligindeki transferlerin neye göre yapıldığını çözmek pek mümkün olmuyor. Ana transfer döneminde yüzlerce,....

Türkiye Profesyonel futbol ligindeki transferlerin neye göre yapıldığını çözmek pek mümkün olmuyor. Ana transfer döneminde yüzlerce, ara dönemde ise onlarca futbolcu takım değiştiriyor. Bu renk değişiklikleri hangi kriterlere göre oluyor bilemiyorum. Çünkü, iyi araştırmalar sonucunda takım kadrosuna kazandırılan bir oyuncu, kısa bir süre sonra gözden çıkartılmamalıdır. Bu durum da işin doğru yapılmadığının kanıtıdır. Özellikle yabancıların transferinde yapılan hatalar hem milyonlarca doların havaya gitmesine, hem de kulübün sportif anlamda müşkül vaziyette kalmasına neden olmaktadır. Özellikle bu yıl garip sakatlıklar yaşanmaktadır. Appiah dan, Lincoln'e, Linde-roth'dan Ricardinho'ya kadar, hem de üst düzeyde oyuncu sezonu kapatıp kapatmamak arasında gidip gelmektedir. Bunlar nasıl sakatlıklardır ki böylesine vahim noktalara ulaşılmıştır. Ortaya çıkan bu arızalar aslında birden bire olamaz.

Mutlaka geçmişten gelen birtakım sorunlar vardır. Demek ki iyi bir araştırma yapılmadan sırf isim diye transferler olmakta ve sonra da takımlarımızın başı dertten kurulmamaktadır. Demek ki yabancı transferlerinde üst düzeyde şaibe yaşanmaktadır. Menajer diye bir takım insanlar, kulübe yakın bir takım kişilerle ilişki kurup buradan nemalan-maktadırlar. Sonuçta da bu ülkenin parası ona buna dağıtılmaktadır.

Bir sporcu belirli hatalar sonucunda bir takım sakatlıklar yaşayabilir. Bu durumda bir süre doğru bir tedaviyle sahalara dönerler. Dönemez duruma gelmeleri içinse oluşan sakatlığın kalıcı boyutlarda olması gerekir. Normal şartlarda meydana gelen kassal problemler doğru bir uygulamayla geçer. Ama, kronik hale gelmişse düzeltilmesi çok güçtür. Demek ki yukarıda örnek olarak verdiğim isimlerin böyle bir dertleri varmış ki, takip edebildiğimiz kadarıyla, sahalardan oldukça uzun bir süre ayrı kalacaklar.

O halde takımların oldukça zor durumda kalacaklarını söyleyebiliriz. Çünkü, hem ödenen paraların karşılığı alınmayacak, hem de boşluk başka biri tarafından doldurulacaktır. Böylece ayrı bir masraf kapısı açılacaktır. Burada kulüp yöneticilerine büyük görevler düşmektedir. Kulüp ve ülke çıkarlarını gerçekten önde tutmak adına; yapılacak transferleri en ince ayrıntısına kadar incelemeleri, sağlık kontrollerin doğru yapılıp yapılmadığını çok yakından takip etmeleri gerekmektedir.

Aksi halde daha çok kazık yiyeceğimiz gün gibi ortadadır