Öncelikli olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun kurumsal olarak maalesef yeterli düzeye ulaşamadığını söylemek zorundayız. Nike firmasına yaptırılan....

Öncelikli olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun kurumsal olarak maalesef yeterli düzeye ulaşamadığını söylemek zorundayız. Nike firmasına yaptırılan TFF logosu da bu yetersizliğin sonuçlarından birisi. Aynı zamanda Türk Milli Takımının formalarını da yapan bu firma, bir süre önce formaların tanıtımını yapmış ancak görüntülerini basına vermediğinden yeni formaların son şeklinden bizim de fazlaca bilgimiz olmamıştı. Sadece klasik Kırmızı-Beyaz'ın yanı sıra Turku-az renkli formalarında katalogda yer aldığını biliyorduk. Bir diğer bilgi ise Nike'ın formasını yaptığı ülkelerin aynı zamanda logo sponsorluğunu da yapmasıydı. Zaten ne olduysa bu yüzden oldu. Logodaki renklerin Fenerbahçe'nin renkleriyle birebir aynı olması doğal olarak Beşiktaş cephesinden şiddetli bir tepki gördü. Aslına bakarsanız bu tepkinin geçen sene ki finalde neden verilmediği de merak konusu olmalı. Zira hemen hemen aynı logo geçen sene de vardı ama belki de finalistler arasında Fenerbahçe'nin olmayışı böyle bir krizin de olmamasını sağladı.

Şimdi iddiaya göre Nike firması "biz TFF'ye gerekli bilgiyi verdik" diyor. Federasyon ise "bundan haberimiz yok" demekte. Kısaca işveren ve sponsor arasında tam manasıyla iletişimsizlik ve takipsizlik söz konusu. Bu da demektir ki bu yılda yönetsel zaaflarla dolu bir sezona merhaba diyoruz.

SHOW TV: Logo krizini sağır sultan bile duymuşken Show TV'nin hatada ısrar ettiği bir naklen yayın süreci yaşadık pazar gecesi. Federasyonun maç günü yanlıştan çark edip Rhein Ener-gie Stadı'nda ki logoları kalemle boyayarak Beşiktaş'ın maça çıkmasını sağlamasından sonra, maçın canlı yayını esnasında gördük ki Show TV bütün tekrar görüntülerinde krize yol açan logoyu kullandı. Böylesi durumlarda kamu hizmeti veren kuruluşların birinci görevi tansiyonu düşürüp, kaosu ortadan kaldırmak olması gerekirken Show TV'nin bu politikası hiçte şık olmadı.

DELİ İBRAHİM: Takımın ağabeyi, kaptanı ve taraftarın sevdiği Deli İbrahim'de ofsayt'a düşenlerden oldu maalesef. Delilik elbette onun takımı için delicesine kendini ortaya koymasından dolayı takılan lakaptı daha düne kadar. Ancak yaşanan son olay gösterdi ki İbrahim Üzülmez Beşiktaş takımının kaptanlığını haketmi-yor. Belki de bu davranışı Süper Kupa finalinin son dakikalarında kendi kariyerinin de finaliydi. Hem de acıklı bir final oldu onun adına. Tecrübeli oyuncunun 2-1 geriye düştükleri dakikalarda Kezman'ın sözde profesyonelce zaman çalmak adına yaptığı numaraya Polat Alemdar tadında el koyması ve daha oyun bile durmamışken yerdeki rakibine saldırması gerçek delilik haliydi. Üstüne üstlük bir de kırmızı kart sonrası sahayı terk ederken alenen defalarca küfretmesi kaptanlığına da hiç yakışmadı. Kaldı ki geçen sene de bir top toplayıcı çocuğa ettiği küfürler yüzünden basın karşısında herkesten özür dileyen Üzülmez "beni bir daha böyle olaylar içinde görmeyeceksiniz" diyerek bir nevi söz vermişti. Beşiktaş kulübünün bu olayların sonrasında Üzülmez'i bir müddet dinlendirip, en kısa süre içinde de onun yerine yeni bir kaptan yaratması kaçınılmaz bir gerçek gibi duruyor.

TARAFTARLAR: Federasyon bu kupanın Almanya'da oynanmasına karar verdiğinden bu yana bu karara en çok sevinenler kuşkusuz gurbet-çilerimizdi. Hasretini çektikleri takımlarını izleyip destekleme şansı onlar için kesinlikle çok özel bir duygu. Ancak maç içinde gördük ki gurbetçilerimizde Türkiye'deki taraftar tiplemelerinden farklı bir görüntü çizemediler. Yasak olmasına ve sürekli Türkçe anonslar yapılmasına rağmen defalarca meşaleler yakıp zaman zamanda saha içine attılar. Bir kez daha anladık ki sorun içerde de dışarıda da aynı, yani malzeme bu!

Şimdi okuyucularımız, bu kadar sevimsiz şeyin arasında hiç mi iyi bir şey yoktu diye soracaklardır doğal olarak. Olmaz mı? Böylesine olumsuz yaşanan ve sezonun başlamasına beş gün kala dayatılan bu angarya maçın Türkiye'den binlerce kilometre ötede yapılmasından daha güzel ne olabilirdi ki? Tabii Almanlar için bunu söylemek biraz zor. Hakikaten ne olacak bu Almanya'nın hali?