Yarın, yani Pazartesi günü, Ukraynalılar bir bayram kutlayacaklar. Bu, 24 Ağustos Bağımsızlık Bayramı. Kiev’in o ünlü meydanında...

Yarın, yani Pazartesi günü, Ukraynalılar bir bayram kutlayacaklar. Bu, 24 Ağustos Bağımsızlık Bayramı. Kiev’in o ünlü meydanında askeri geçit töreni düzenlenecek, kabul törenleri yapılacak, akşamları eğlenceler gerçekleştirilecek…
SSCB, bir birlikti biliyorsunuz. 28 Aralık 1922 tarihinde, yani soğuk bir kış günü, Rusya Sovyet Sosyalist Federal Cumhuriyeti, Ukrayna SSFC, Belarusya SSFC ve Transkafkasya SSFC bir araya gelerek, SSCB’yi kuran anlaşmaya imza atmışlardı. Böylece SSCB’nin kuruluş tarihi, 28 Aralık 1922 olmuş oluyordu.
Aradan yıllar geçti. Koskoca bir yirminci yüzyıl yaşandı. Ve yine bir soğuk kış günü, 8 Aralık 1991’de, bu kez kurucu anlaşmaya imza atan ülkeler bir araya gelerek, SSCB’yi kuran anlaşmayı fesh ettiler ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kuran anlaşmayı imzaladılar. Birkaç gün sonra, 26 Aralık’ta Sovyetler Birliği’nin en yüksek yönetsel organı olan Yüksek Sovyet’in de kendini fesh etmesi ile, Sovyetler Birliği tarihe karışmış oldu.
Yani Aralık 1922’de doğan SSCB, tam 69 yıl sonra, Aralık 1991’de tarihe karışmış oluyordu.
Sovyetler Birliği bünyesinden bir yığın bağımsız devlet çıktı. Avrupa grubu, Kafkasya grubu, Orta Asya grubu, Rusya ve çevresi…
Doğrusu bu ülkelerin SSCB’nin dağılışından sonra yaşadıkları ekonomik ve politik gelişmeler, aralarındaki şimdiki mevcut farkları yaratan etkenler vb üzerinde bilimsel bir çalışma yapmak ilginç sonuçlar verebilirdi.
Dağılmadan sonra ortaya çıkan ülkelerden biri de Ukrayna idi. Gerçekten de Ukrayna, 16 Temmuz’da Bağımsızlık bildirisinin kabul etmiş ve Ağustos ayı içinde Rusya’da yaşanan başarısız darbe girişiminden birkaç gün sonra da, 24 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan etmişti. Bu nedenle bu gün, bayram olarak kutlanıyor.
Aslında Ukrayna ekonomik açıdan dağılma sürecine avantajlı girmiş gibi görünüyordu. Gerçekten de SSCB içindeki ağır sanayi kuruluşlarının hemen birçoğu bu ülkede kurulmuştu. Tarımsal açıdansa zaten sorun yok gibi görünüyordu.
Ancak bu sadece görünüşte böyleydi. Çünkü bu kuruluşların gerek hammadde kaynakları ve gerekse pazarları, SSCB içindeki ülke ve halklardı. Birlik dağılınca, hem hammadde akışı durmuş, hem de pazar yok olmuştu.
Bir arkadaşım, yaklaşık 5.000 kadının çalıştığı bir tekstil fabrikasının, Orta Asya’dan pamuk gelmediği için ve üretilenleri de diğer birlik ülkelerine satamadıkları için, fabrikanın nasıl birkaç gün içinde kapandığını ve bunca işçinin işsiz kaldığını anlatmıştı.
Ülkenin ulusal geliri 1991-1999 yılları arasında %60 oranında azaldı. Enflasyon 5 haneli sayılara ulaştı. Ukrayna 1990’lı yılları, tam bir ekonomik felaket olarak yaşadı. Ancak 2000’den itibaren göstergeler olumluya dönmeye başladı. Ortalama %7’lik bir büyüme hızı yakalandı. Son olarak Kasım 2008’de yaşadığı ekonomik krizden çıkmaya çabalıyor şimdi ülke.
Geçenlerde, “18 yıllık bağımsızlıktan sonra Ukrayna’nın başarabildiği en büyük iş nedir” konulu, az sayıda katılımcının yer aldığı bir anket gözüme çarptı. Bazı “başarılar” art arda dizilmiş ve katılımcılardan bunlar arasında sıralama yapması istenmiş. Sonuçlar okurlara da ilginç gelebilir.  Şöyle:
»Dünya Ticaret Örgütü’ne giriş: % 7
»Büyük Açlığın, Soykırım olarak ilanı: % 5.9
»Turuncu devrim: % 16
» Düşünce ve ifade özgürlüğü: % 14.4
»Euro 2012 Futbol Şampiyonası’nın üstlenilmesi:% 11.2
»Eurovision zaferi: % 6.4
Son sırada yer alan seçenekse, bir hayli ilginç.
»Eskiden her şey daha iyiydi!
Bu seçeneğe oy verenler ise, toplam katılımcıların %36’sını oluşturuyor!
Görüldüğü gibi, açık arayla önde olan bir “başarı” ortalıkta görünmüyor. Dağılmış Sovyetler Birliği’nin ardından, “Eskiden her şey daha iyiydi” diyenler anketlerde hala önde.
Bu sonuç neyi ima ediyor, üzerinde düşünmeye değer!
Ukraynalı dostlarımızın Bağımsızlık Bayramı kutlu olsun!