Bir kez daha başka takımların alacağı sonuçlara odaklandık...

Bir kez daha başka takımların alacağı sonuçlara odaklandık.
Avrupa Şampiyonası eleme grubunun son maçları oynanacak siz bu yazıyı okuduktan sonra.
Durumumuz acıklı.
Biz Azerbaycan'ın tozunu atarken, 57 yıl sonra Belçika, Almanya'yı yenmeye çalışacak. Yenemezse ve biz galip gelirsek, sekiz grup ikincisinden biri olup finallere gidebilmek adına play-off oynama şansını yakalayacağız.
Anlaşılan şu ki, stres dolu dakikalar bizleri bekliyor.
Ne zaman olmadı ki?
Son yıllarda uluslararası yarışmalarda hep acabalarla uğraştık.
İyi koşarsa.
İyi kündelerse.
İyi vurursa.
İyi atarsa veya tutarsa.
Ve de bütün ülkenin dualarını arkasında hissederse.
Leyleğin ömrü "Lak Lak"ile geçermiş.
Yıllardır aynı terane, "Fizik kondisyon ve devamlılık" yetersiz.
Teşhis tamam da, sporumuzun ana hastalığı neden tedavi edilemez bir türlü.
Olmaz olamaz! Çünkü yeteri kadar çalışmıyoruz.
Bunu sadece ben söylemiyorum.
Futbol milli takmının kaptanı söylüyor:
"Sakatlıktan yeni çıktım, maç eksiğim var ama hepinizden fazla koşup mücadele ediyorum"
Yeteri kadar çalışmıyorsunuz.
Ülkenin genel matığı bu. "En kısa yoldan köşeyi nasıl dönerim".
Böyle olunca fazla çalışmaya ne gerek var, değil mi ama!

Saatler sonra milli takımımız Azerbaycan karşısında önemli bir sınav verecek.
Belki farklı bir skor yakalarız, önemli olan nasıl mücadele edip, ortaya nasıl bir futbol koyacağımız.

Almanların bizim karşımızda oynadığı futbolun %50 sini oynayın, ben çoktan razıyım hem skora hem de oynanan futbola.