Hepsi bir yana Almanya bir yana

Şu futbol ne ilginç bir oyundur, bunu dünya şampiyonasında alınan sonuçlarda açıkça gördük.
En fazla seyircisi, parası, heyecanı, ilgisi, sanayisi ve popülaritesi olan bir spor dalı.
Almanya Başbakanı Merkel, ABD eski başkanı Clinton ve diğer devlet başkanları ülkelerinin maçlarını izlerken, protokolu bir yana bırakarak hislerini gözler önüne seriyorlar.
Üzüntü ve coşkunun aynı anda yaşandığı ve olayların saniyeler içinde değiştiği anlar.
Hatalar sanki “nazire” yaparcasına karşılıklı tekrarlanarak, insanların tansiyonlarının tavan yapması.
İşte bu nedenle çok seviliyor “futbol” dünya ülkelerinde.
Hatalar ne kadar büyük olursa o denli zevkli geçiyor maçlar seyir açısından.
ABD, Gana, Paraguay, Slovenya, Slovakya elenip giderlerken unutulmayacak olaylar yaşandı.
Üst üste penaltılar kaçtı. Son saniyede top çizgiyi bir türlü geçmedi.
HATAYA AÇIK POZİSYONLAR
Sözümü yineleyeceğim: Ayakla oynandığı için futbol zordur ve hataya açıktır bütün pozisyonlar.
Uruguay-Gana maçındaki inanılması güç son dakika. Top üç kez yakın mesafeden kaleye gönderiliyor, ama çizgiyi geçmiyor. Sonunda savunma oyuncusu eliyle topun çizgiyi geçmesini önlüyor. Kırmızı kart, penaltı... Gana kazanmaya çok yakın. Heyhat! penaltı atışını direğe nişanlıyor takımın golcüsü Gyan. Sonrası seri penaltı atışları. Kaçıranlar yine Gana’lı futbolcular. Bizim için heyecan fırtınası. Kazananlar için sevinç, kaybedenler için hüsran.
İspanya da Paraguay’ı kaçan penaltı düellosu sonunda David Villa’nın golüyle geçerek seviniyor.
Almanya Arjantin’e soluk aldırmadan, kupanın dışına atıyor. Bu sonuçla Maradona sorgulanmaya başlanıyor. Hollanda, ağır ve yıldızlarıyla sonuca gitmek isteyen Brezilya'yı çok rahat yeniyor ve adını çeyrek finale yazdırıyor.
Şimdi yarı final zamanı. Almanya’yı bütün takımlardan üstün görüyorum. Takım direnci, oyunu, isteği ve “doğru futbol”uyla şampiyonanın en iyi takımı. Şampiyon olmasını canı gönülden istiyorum.