Tarihin ironisi olsa gerek. 1973’de Likud Partisinin kurucuları

Tarihin ironisi olsa gerek. 1973’de Likud Partisinin kurucuları arasındaydı. İşgalin temelini oluşturan, Filistin topraklarını uluslararası anlaşmalara rağmen yasadışı Yahudi yerleşimlerine açma fikrinin mimarı Ariel Şaron, şimdi, Gazze’nin ardından Batı Şeria’daki bazı yerleşimleri boşaltan isim olarak anılmak istiyor. Hem de kurucusu olduğu partiyi bırakarak.

Şaron’un ani bir kararla Likud Partisinden ayrılması tüm ezberleri bozdu.

Ancak, O’nun iyi bir stratejist değil, eski bir asker olarak iyi bir taktisyen olduğu unutuluyor.

Gazze’den çekilirken kendi partisinden bile yoğun muhalefet gören eski Likud Lideri, şimdi Batı Şeria’dan yine tek taraşı çekilerek İsrail’in kalıcı sınırlarını çizmek istiyor. Bunu yaparken Filistinlilerle görüşmek gibi bir niyeti de yok.

ŞARONİZM ŞARON’U AŞTI
Likud Partisi ile bu planı hayata geçiremeyeceğ ini anlayan Şaron eski partisi ile İşçi Parti’si arasında Kadima (İleri) adlı merkez bir parti kurdu. Kamuoyu yoklamaları Şaron’un partisinin 120 sandalyelik Knesset’te 30’a yakı n milletvekili ile yine birinci sırada olacağını gösteriyor.

Ancak, bu taktik manevranın arkasında sadece Likud’daki tıkanma değil (bugün Likud Partisi Şaron’un, şiddet, Filistinlileri hiçe sayma anlayışını Şaron’dan daha iyi temsil ediyor.

Yani Şaronizm Şaron’u da aşmış durumda.) İşçi Partisi’ndeki lider değişikliği de etkili olmuş gözüküyor.

Amir Peretz’in Barış için Yol Haritası gereği Batı Şeria’daki yerleşimlerin boşaltacağını açıklaması hatta, planını bile hazırlaması Şaron’u hızlandırdı.

Peretz’le Şaron’un planı arasında önemli fark var. Zaten Şaron’un manevrasının gerisinde de bu fark yatıyor.

BATI ŞERİA’NIN TAMAMINDAN ÇEKİLME YOK
Peretz, Batı Şeria’dan topyekün çekilmek istiyor. Ariel Şaron ise İsrail-Filistin arasındaki kalıcı sınırı çizeceğini söylerken 1967’deki uluslararası sınırlardan söz etmiyor.

Birçok kişiye göre Batı Şeria’yı aşağıdan yukarı ikiye bölen 600 kilometrelik duvar ve dikenli telden oluşan sınır Şaron için biçilmiş kaftan.

Ancak duvarla Yeşil Hat çizgisi birbirine uymuyor.

Şaron, belli miktarda yerleşimciyi duvarın İsrail tarafına taşınmasına ikna ederek, Yeşil Hat’ın Filistin tarafındaki büyük yerleşimleri ve Doğu Kudüs’e el koymak daha doğrusu İsrail’e katmak niyetinde.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın gizli belgeleri de İsrail’in, Doğu Kudüs'ün Filistin’in başkenti olmasını engellemek için yasadışı Yahudi yerleşim birimlerini hızla genişletme olduğunu kanıtlıyor.

Dışarıdan bakıldığında; mevcut uluslararası konjonktür ve algılayışla bu durum 2 devletli İsrail-Filistin planı için olumlu görünse, "Filistin devleti" yolunda atılan bir adım gibi algılansa da öyle değil.

Çünkü böyle bir durum Birleşmiş Milletler kararının hiçe sayılması, Filistinlilere danışılmadan tek yanlı bir hareketle sınırın oldu bittiye getirilmesi anlamına geliyor.

Şaron bu konuda Peretz’i ikna edebilir mi bilinmez. Barış yanlısı bir aktivist, İsrail politik hayatının farklı bir damarından gelen, bir Seferad olarak geleneksel yönetim eliti Eşkenazları n tekelini kıran Peretz niyetlense de Batı Şeria’yı tek başına boşaltması zor görünüyor.

ADİL OLMAYAN BARIŞ
İşte Şaron tüm bunları hesaplayarak hareket ediyor.

Özellikle Filistin Yönetimi’nin kendi içindeki sorunları halledememiş olması, çekilmeden sonra Gazze’nin geleceği ile ilgili somut adımların atılamaması, Şaron’un manevrası karşısında tepki vermemesini de kolaylaştırıyor. Bu ince hesabın altında Filistinlileri kale almamak yatıyor.

Birçok kişi Şaron’un değiştiğini söylüyor. Attığı adımlar da bu izlenimi güçlendiriyor; Batı Şeria’dan da çekilerek aralarında Sabra ve Şattila katliamlarını da yer aldığı eski sabı klarının üzerini örtüp iki devletli çözümü gerçekleştiren "barış adamı" imajını kuvvetlendirmek istiyor.

Ancak, 2 devletli çözümün zorunlu olduğu Ortadoğu’da İsrail’in kazandığı işgal toprakları ndan kendi istediği çerçevede çekilmesinin göz boyama olduğu da biliniyor.

Çünkü tıkanan İsrail-Filistin ilişkilerinin önünü açmayı amaçlayan Gazze’nin boşaltılması ndan sonra, hangi şekilde olursa olsun, tek taraşı, Filistinlilerle uzlaşmadan gerçekleşecek bir çekilmenin adil bir barışı getirmeyeceğ i biliyor.