İsveç’te Noel zamanını ikinci kez yaşıyorum. İsveçlilerin takvimde belirtilmiş olan üç gün tatilleri var. Hadi bazı şirketler ara günleri de çalışanları için birleştiriyor. Toplasan 10 gün...

İsveç’te Noel zamanını ikinci kez yaşıyorum. İsveçlilerin takvimde belirtilmiş olan üç gün tatilleri var. Hadi bazı şirketler ara günleri de çalışanları için birleştiriyor. Toplasan 10 gün ediyor. Noel’den yılbaşına kadar alt tarafı evlerinde oturup işe, okula gitmeyip tatil yapacaklar. Gel gör ki bütün herkes stres altında. Hatta bu stresin adı bile var “Noel stresi.” Stresin nedenleri, stresin kendisinden komik. Noeli stresli yapan en büyük etken alışveriş. Noel haftası öncesi şirketlerle tüketiciler arasında kıyasıya bir kapışma yaşandı. Alacakları hediyeleri mağaza mağaza gezip önceden belirleyen müşteriler, pusuya yattı. Şirketler indirime girdiğinde müşteriler, alınacak hediyeye hemen atlamadı. Noel alışverişi, müşteriler tarafından elele tutuşulup beklemeye alındı. Şirketler ikinci indirimi devreye sokmak zorunda kalana kadar İsveçliler, sabırla bekledi. İkinci indirimle mağazalar ağzına kadar doldu.

Gazetelerin, “Bak stres olursun, Noel hediyeni önceden al, kenara koy!” çağrıları boşa çıktı. Üç gün öncesine kadar elele kolkola birliktelik sergileyen vatandaşlar, birbirlerini eze eze alışverişlerini yaptı. Noel tatili başladı. Tatilin başlamasıyla Noel ruhu gereği bir araya gelmek durumunda kalan ailelerde “Noel stresi”nin ikinci kısmı baş gösterdi. Noel yemeği, kimde yenilecek? Yemek için neler pişirilecek? Kimin miğdesi için nasıl sağlıklı yemekler hazırlanacak. Yıl boyunca öyle pek de toplanmaya alışık olmayan Avrupalı aileler, “Noel stresini” yemek masasına da taşıdı.

Bu stresin yazılıp çizilenlere göre üçüncü ayağını da Noel manileri oluşturdu. Noel’de toplanan İsveçli aile, Noel hediyelerinin verildiği gün gelenekler gereği bir de konuyla ilgili olarak mani hazırlamak zorunda. Bu nedir böyle? Buraya kadar alışverişiydi, yemeğiydi hadi hepsini anlayabiliyorum. Hatta olayı strese sarmayı gereksiz bile görüyorum. Ama Noel manisi nedir? Şurası kesin ki mani kısmı bende de stres yapardı. Küçümsemeyin, kolay değil. Her hediye paketinin üstüne bir mani konduracaksın. Hediyeyi alan okuyup mutlu olsun diye.

Bu kadar yük İşveçlilere fazla geldi. Biz de Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bayram sonraları yaptığı “Vatandaşlarımız huzurlu bir bayram geçirdi. Bayram boyunca asayiş berkemaldi” açıklaması İsveç’e kısmet olmadı. Nole’de altlı üstlü komşu olan iki aile birbirine girdi. Noel yemeği için toplanan üst komşuların, çok fazla gürültü yaptığını düşünen alt katın misafiri, üst evi basıp ev sahibinin gözünde sigara söndürdü. Noel günü, sokakların bomboş olduğu İsveç’te (bu boşluğu tasvir için Dallas dizisinin Türkiye’de gösterildiği ilk yıllara işaret edeceğim) nasıl olduysa sokakta dolaşan 20 kişi arasında kavga çıktı. 20 kişinin birbirine girdiği kavgayı 15 polis, zorlukla durdurdu. Noel’de ailesi olmayan, yalnız İsveçliler, eğlence mekânlarına çıkartma yaptı. Bu mekânlardan birine kabul edilmeyen bir kişi, içeri zorla girip kumarhanede olay çıkardı ve iki kişiyi tabancayla yaraladı.

Bu tabloda öyle çok da endişe edilecek bir durum bulamayabilirsiniz. Olaya nerden baktığınıza bağlı tabi. Polis kılığına giren kişilerin, kadın kaçırıp tecavüz ettiği bir Türkiye asayiş tablosuyla bu olanları karşılaştırmamak gerekir. Yine de sonuç olarak Noel’de üç günlük tatil İsveç’e fazla geldi. Böyle fazla gelmeye devam ederse de bu Noel olayını kaldırırlar burada. Adamlara işin gücün, okulun öğretmenin olmadığı üç gün batıyor. Stres oluyorlar, boşluktan birbirlerine sarıyorlar. Alışverişi, manisi, yemeğiyle Noel gelenekleri, modern zamanların insanlarını çileden çıkartıyor. Kimyaları değişiyor. Biz nasıl dayanıyoruz öyle dokuz, on günlük uzun bayram tatillerine, helal olsun valla.