Başlığı okuyunca, geçen hafta ülkemiz hanımlarının (tabii ki bazılarının), Başbakanının yakışıklığı üzerine yaptıkları muhabbete yandan giriş yaptığım sanılmasın. Gerçi George Clooney'e benzeyen....

Başlığı okuyunca, geçen hafta ülkemiz hanımlarının (tabii ki bazılarının), Başbakanının yakışıklığı üzerine yaptıkları muhabbete yandan giriş yaptığım sanılmasın. Gerçi George Clooney'e benzeyen Cumhurbaşkanı olan ülkenin Tayyip Bey gibi Başbakanı olması çok normaldir. Ama ben bu tartışmanın dışındayım. Bu nedenle "tel gibi" benzetmem, Başbakanın fiziği için değildir. Zaten eğer iyi bir benzetme yapılacaksa, Türkçe'de erkekler için "tel gibi" değil, "tığ gibi" derler.

Benim benzetmem Tayyip Bey'in ruh hali içindir. Nedendir bilmiyorum, artık epeyce sakin olması gereken (kendimden biliyorum), 50 küsur yaşında, çoluk-çocuk, torun-torba sahibi bu beyefendi, ortalıkta sonuna kadar gerilmiş çelik bir tel gibi dolaşıyor. Hani bazı anlar olur; siyasi kişiler bunu oldukça sık yaşar; atmosfer bulutlanır; sinirler gerilir; damarlarda "adrenalin" seviyesi yükselir. O zaman insanlar, olaylara, kişilere, beklenmedik reaksiyonlar verebilirler. Sataşmalı konuşmalar; kavgalı kongreler; çekişmeli seçimler hep böyle ortamlardır.

Ama Tayyip Bey, en sakin olması gerekli ortamlarda da koptu-kopacak bir tel gibi gergin-gerilmiş bir biçimde dolaşıyor. Örneğin geçen gün bir resepsiyonda, insanlar güle-eğlene sohbet ederken, KADER başkanı hanımefendi, Meclis seçimlerinde de kadınlar için kota gerekliliğinden söz edince, o gergin hali ile soruyor: "Nerede var?" Hanımefendi yanıtlıyor: "Pek çok yerde, hâttâ Ruanda'da bile var." Tayyip Bey'in teli kopuyor: "O zaman sen Ruanda'ya git!" diyor. (Bazı münafıklar Başbakanın o hırsla Ruanda'ya git dediğini yaydılarsa da ben inanmadım.)

Bazı insanlara, kendilerine benzemeyen, kendileri gibi düşünmeyen insanlarla bir arada bulunmak zor gelir. Bunu anlayabilirim. Ama bir Başbakanın, (çok tekrar olacak ama ne yapayım?) kendisini eleştiren çiftçiye "ananı al da git"; Cumhurbaşkanı'nı beğenmeyen gazeteciye "vatandaşlıktan çık"; kadın kotası isteyen sivil toplum örgütü başkanına "Ruanda'ya git" derse bu olmaz.

Bu belirtiler devlet adamları için iyi göstergeler değildir. Sinirlerinin tel gibi gergin olduğunun işaretidir. Bu durumda çok sağlıklı kararlar verilemez. Başbakan, hani sultan 2. Ab-dülhamid'in anayasal yetkisine sahip olsa, sağında solunda gördüğü bu türden muhalifleri iki satır bir fermanla sınır dışı eder gibi görünüyor.

Şimdi sayın Başbakana, muhalif bir partinin bir yöneticisi olmakla birlikte, yaşça büyük bir ağabeyi ve 36 yıllık bir uzman hekim olarak tavsiyem, bir psikiatri uzmanından profesyonel yardım almasıdır. Zira böyle bir tel gibi gergin yaşamak, çevresinden çok onun damarlarına, organlarına, dokularına zarar verir. Benden söylemesi.

ucilasun@gmail.com