Geçtiğimiz cumartesi günü Hacı Bektaş ilçesinde çok önemli bir toplantı yapıldı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği'nin düzenlediği “Uğur Mumcu ve Faili Meçhuller” temalı panel büyük ilgi gördü.
TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu, Isparta CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu ve Dernek Başkanı Nafiz Ünlüyurt’un konuşmalarıyla başlayan panelde Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, gazeteci/yazar Necdet Saraç ve ben düşüncelerimizi aktardık.

Hacı Bektaş’lı aydınların yoğun katılımı, dikkatli yorumları ve bilinçli katılımlarıyla konu derinlemesine irdelendi.
Toplantı, dönemin Belediye Başkanı Mustafa Özcivan ile birlikte 18 yıl önce temelini attığımız Kültür Merkezinde oldu...

Mustafa Özcivan’ın belediye başkanlığı döneminde Kültür Bakanı olarak ilçeye önemli yatırımlar yaptık.

Alevi/Bektaşi Araştırma Merkezinden anfi tiyatroya, toplantı salonlarından çevre düzenlemesine varıncaya kadar bir dizi hizmetleri dönemin başkanı Özcivan’ın katkılarıyla gerçekleştirmiştik.

Ama asıl Hacı Bektaş Veli'yi anma törenlerine Cumhurbaşkanı düzeyinde katılmayı ve Alevilik ve Bektaşilik üzerine ilk kez Bakanlığın yayınlar çıkarmasını söylemeden geçemeyeceğim…

***
Bu panelin açılış konuşmasını yapan TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu, bugüne kadar duyulmayan net sözler söyledi.

Son derece içerikli, Türkiye’nin kirli tarihinde önemli tespitler yapan etkili konuşmasını şu vurucu tümcelerle bitirdi.
“…Her devlet terörü ortadan kaldırmak, vatandaşlarını korumak için istihbarat yapar. MİT de bizim ülkemizin istihbarat kuruluşudur.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan geçenlerde gazetecileri kurumunda ağırlamış. Bu görüşme bana zamanın MİT Müsteşarı Teoman Koman’ın 1992 Temmuz’undaki benzer bir davetini hatırlattı.

O basın yemeğinde Koman, "toplumda sansasyon yaratacak şahıslara yönelik suikastlar düzenleneceği” istihbar ettiklerini kayıt edip, “hatta içinizden biri hedef olabilir” dedikten sonra, ”AMA BİZ ÖNLERSEK BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ” demişti.

Ve… Hepimizin bildiği gibi bu konuşmadan 6 ay sonra, 24 Ocak 1993 günü Teoman Koman’ın söz konusu yemekli basın toplantısına katılanlardan biri olan UĞUR MUMCU bir suikast sonucu öldürüldü.
Güldal Mumcu soruyor!”
BİLİYORDUNUZ DA NEDEN ÖNLEMEDİNİZ?  

****
Mumcu devam ediyor; “Uğur’un öldürülmesinden sonra benim bilgime başvuran DGM askeri savcısı Ülkü Coşkun’un “Bu işi devlet yapmıştır. Siyasi iktidar isterse çözer” sözü ne anlama gelmektedir?.. Yani devlet denen aygıt her şeyi görüyor, biliyor, izliyor, gözlüyor ama önleyemiyor!.. Öyle mi?!..”
Şimdi soruyorum; "bu ülkede faili meçhul cinayet var mı?..”

****
Wikileaks belgelerinde ortaya çıkan yeni bilgileri Güldal Mumcu’nun ortaya koyduğu gerçekler açısından değerlendirebilirsek taşları doğru yerlere oturtabiliriz!..

****
Polisin ABD yetkililerine verdiği brifing, Ergenekon davasının içeriği ve sonuçlarıyla ilgili değerlendirme, Deniz Baykal’ın rüşvet almasıyla ilgili belgeler ve Yaşar Büyükanıt’ın kızı ile ilgili CD yukarıdaki organizasyonun uzantısı olarak görüldüğünde “kirli yapı” kendini gösteriyor.

****
Bu yapıyı teşhis etmek kadar yapının yaşamasına neden olan kaynakların kesilmesi için kararlı ve cesur olmak, öncelikli bir adım olmalıdır!..
Bunu yapabilir miyiz?..

****
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; WİKİLEAKS BELGELERİ için; "Bu bilgilendirme olayındaki davranış doğruysa Türkiye süratle sömürge ülkesi konumuna geliyor demektir. Türk istihbaratı, Türk polisi, ABD Büyükelçiliği’nde brifing veriyor. Şu ana kadar ‘brifing verilmedi’ diye hiçbir yalanlama gelmedi. Bu vahim bir durumdur. Başbakan’ın çıkıp kamuoyunu bilgilendirmesi lazım? Eğer Türk kamuoyundan gizlenerek bunlar yapılıyorsa ve kamuoyunun bilmediklerini ABD biliyorsa, ortada çok ciddi bir sorun var demektir“ diyor.

****
Bu doğru saptamayı yeterince değerlendirebilirsek, Güldal Mumcu’nun sorularının cevaplarını yakalayabiliriz!..
Aklımızı kullanmanın zamanı geçiyor!