AKP'nin seçim beyannamesinin (Güven ve İstikrar İçinde Durmak Yok Yola Devam, Haziran 2007) çalışma hayatı başlığı altında (s. 83-84) İş Yasası ile ilgili yer alan....

AKP'nin seçim beyannamesinin (Güven ve İstikrar İçinde Durmak Yok Yola Devam, Haziran 2007) çalışma hayatı başlığı altında (s. 83-84) İş Yasası ile ilgili yer alan ifadeler tam bir özensizlik ve cehalet belgesi niteliğinde. 4.5 yıldır hükümet olan bir siyasal parti kendisi tarafından hazırlanan İş Yasası'ndan nasıl bu kadar "habersiz" olabilir? Bu ifadeler cehaletten değil de işçileri kandırmak için kasten yazılmış ise durum daha da vahim.

İş Yasasına ilişkin cehalet örneklerine geçmeden önce beyannamenin çalışma hayatına ilişkin genel değerlendirmesine değinmekte yarar var. Beyannamede kalın olarak dizilmiş şu cümle yer alıyor: "Çalışana ve emeğe saygıyı esas alan AK Parti iktidarı, çalışma hayatına ilişkin yasalarda AB ve ILO normlarına uygun olarak önemli düzenlemeler yapmıştır." Ancak her konuda yerli yersiz örnekler içeren beyannamede bu "önemli düzenlemelerden" tek bir örnek verilmiyor. Verilemez. Çünkü AKP tarafından çalışma hayatında AB ve ILO normlarına uygun olarak yapılmış hiç bir önemli düzenleme yok. Gelelim AKP'nin 2003 yılında çıkardığı 4857 sayılı İş Yasası konusundaki özensizlik ve cehaletine.

Şöyle diyor beyanname: "İş Kanununu çıkararak bir yandan esnek çalışma biçimlerini getirdik, diğer yandan işçilerimizin iş güvenliğini sağladık". Cümlenin birinci kısmı tama-miyle doğru. Envaiçeşit esnek çalışma getirdiler. Ama bu arada işçilere "iş güvenliği" de sağlamışlar! "İş güvencesi" demek istiyorlar. Ama iktidar partisinin seçim beyannamesinin çalışma hayatı bölümünü yazanlar iş sağlığı ve teknik güvenlik koşulları ile ilgili bir terim olan "iş güvenliği" ile işçinin keyfi işten çıkarmaya karşı korunması anlamına gelen "iş güvencesini birbirine karıştırmışlar. Önceki yazılarımızda da vurguladığımız gibi aslında iş güvencesi de getirmediler. Tam tersine bir önceki hükümetin yasalaştırdığı iş güvencesini TOBB'un istekleri doğrultusunda budadılar, etkisiz hale getirdiler.

Ancak beyanname bu "masum" hatalarla sınırlı değil. Şu dudak uçuklatan ifadeler beyannamede yer alıyor: "Bu Kanunla ayrıca, çalışma sürelerini 45 saatle sınırlandırdık, işçilerimize haftada 24 saat izin hakkı getirdik, milli bayram ve tatil günlerinde çalışmayı işçimizin onayına tabi kıldık." Bu ifadelerin üçü de hatalı ve yanlış.

Birincisi ve en vahimi: Çalışma süreleri AKP'nin çıkarttığı İş Yasası ile 45 saate inmedi. Çalışma süreleri bundan tam 20 yıl önce 1983 yılında 1475 sayılı İş Yasasında yapılan bir değişiklikle 48 saatten 45 saate indirildi. AKP ise haftalık çalışma sürelerini kısaltmak bir yana -Atilla Özsever'in de bir yazısında vurguladığı gibi- yeni İş Yasası'nda yer alan denkleştirme yöntemiyle 66 saate kadar uzatılmasını sağladı ve haftalık çalışma sürelerinin haftanın çalışılan günlerine eşit bölünmesi uygulamasına son verdi.

İkincisi, işçilere haftada 24 saat izin hakkı da (hafta tatili) AKP tarafından sağlanmadı. Bu hak AKP'nin İş Yasası'ndan neredeyse 80 yıl önce, 1924 yılında kabul edilen Hafta Tatili Hakkında Kanun ile yasalaştı. 1950'lerde hafta tatilinde ayrıca ücreti ödenmesine başlandı. 1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Yasası da hafta tatili ve hafta tatili ücretine ilişkin hükümler içeriyordu.

Üçüncüsü, bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalışmama hakkı. AKP beyannamesi bu konuyu da çarpıtıyor. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerine İlişkin ilk yasa 1935 yılında çıkarıldı. Bu yasa 1981 yılında yeniden düzenlendi. Ayrıca Anayasa ücretli hafta, bayram ve yıllık izin hakkını öngörüyor. Öte yandan eski İş Yasasının 42. maddesi de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalışmama hakkını düzenlemekteydi. Doktrin ve Yargıtay uygulaması da bu yöndeydi. Yıllardır bu günlerde çalışılıp çalışamayacağı toplu veya bireysel iş sözleşmeleriyle düzenlenmekte. Toplu iş sözleşmesi yoksa işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmaması işverenin insafına kalmıştır. Çünkü bireysel iş sözleşmesiyle işveren işçiden bu onayı her zaman alabilmektedir.

Beyannamedeki iddilarının aksine AKP İş Yasası ile işçiye yeni haklar sağlamadı dahası önceki yasalarda var olan hakları daralttı ve ortadan kaldırdı. Çalışma yaşamını daha da belirsiz ve güvencesiz hale getirdi. Anlaşılan seçim beyannamesine yukarıdaki ibareleri yazanlar ya İş Yasası'nı okumamışlar ya da herkesi balık hafızalı sanıyorlar.