Tarantino gibi kaygısız, politikadan uzak dünyanın haline rağmen bu kadar çocuk kalabilmek için herhalde oralarda yetişmek gerekiyor. Onun için mesele eğlenmek ve eğlendirmekten ibaret. Ama sinema hiçbir zaman sadece sinema olamıyor...

Aslında '2 süper film birden' olarak tasarlanmış bir projenin ikinci yarısını oluşturuyor Tarantino'nun 'Ölüm Geçirmez'i. Amerika'da Rodriguez'in 'Planet Terror'uyla birlikte 'Grindhouse' başlığı altında gösterime giren bu proje gişede hüsrana uğrayınca, Avrupa'ya iki ayrı film olarak ihraç edildi.

Grindhouse ise seks ve şiddet sömürüsü üzerine kurulu ucuz filmlerin salaş sinemalarda 2'şerli gösterimlerine verilen bir ad. Günümüzde bu sinemaların soyu tükenmiş durumda. Biz de benzer deneyimleri 70'li yıllarda yaşamıştık. İyi film ithal edecek paranın olmadığı bu dönemlerde sinemalarımıza bu döküntü filmlerden gelirdi.

Okulu kırdığımız günlerde başka seçenek olmadığı için bu filmlere giderdik. O zamanlarda bize gelen kopyaların eski olduğunu sanır, aradaki kopuklukları, araya sıkışmış filmle alakasız görüntüleri bu eskiliğe bağlardık. Meğerse işin doğası buymuş, bu filmler yapımdaki özentisizliğin sonucu olarak böyleymiş.

IRKÇILIĞI UNUTMADIK
Ölüm Geçirmez sanki 70'lerde çekilmiş, kömürlü projeksiyon makinesinde gösterilirken bazı bölümleri yandığı ya da makinist seks sahnelerini koleksiyonuna katmak amacıyla yürüttüğü için arada boşluklar oluşmuş ve hatta araya konulan ilavelerden kareler kalmış bir film gibi üretilmiş baştan. Fakat her şey 70'leri işaret ederken birden karşımıza cep telefonları ve mp3 çalarlar da çıkıveriyor filmde.

Tarantino ancak Amerika'dan çıkabilecek bir yönetmen. Bu kadar kaygısız, bu kadar politikadan uzak, dünyanın bu haline rağmen bu kadar çocuk kalabilmek için herhalde oralarda yetişmek gerekiyor. Ama zurnanın zırt dediği yerler de oluyor. Eli Roth'un Tarantino'nun kanatları altında yaptığı 'Hostel'in ırkçılığını unutmadık. Tarantino için filmler sadece kendilerine gönderme yapan, kapalı evrenler. Onun için mesele eğlenmek ve eğlendirmekten ibaret. Ama sinema hiçbir zaman sadece sinema olamıyor.

TARANTİNO'NUN BÜYÜK ZEVKİ
Tarantino'nun çok yetenekli olduğu genel kabul gören yanlarından bir iyi 'geyik muhabbeti' yazması. Ölüm Geçirmez de kadınlar arasında geçen bu geyik muhabbetleriyle dolu. Kıskançlık ve cinsellikle dolu bu muhabbetler bence pek eğlenceli değiller.

Film iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde bir grup genç kadınla tanışıyoruz. Onları takip eden ve sonunda bir barda kadınlarla tanışan Dublör Mike'ın (Kurt Russel) sadece kendisi için son derece korunaklı yani 'ölüm geçirmez' bir arabası var. Cinsel güçlerinden son derece emin ve birbirlerine kaltak diye hitap eden bu kadınlara acı çektirmek sanki Tarantino'ya zevk veriyor.

Filmin ikinci bölümünde Mike başka bir grup kadına bulaşıyor. Bu kez Tarantino sanki kendisine yöneltilebilecek kadın düşmanı suçlamasını bertaraf etmeye çalışıyor. Ama bu kez kadınların da daha harbi olduklarını belirtmek lazım.

KALICI BİR DEĞERİ YOK
Filmin beni tavlayan yanı ise 'Ölüm Nokta-sı'na (Vanishing Point; 1971) yaptığı gönderme. Petrocelli dizisinden tanıdığımız Barry Newman'in başrolünde oynadığı bu film varoluşçu başkaldırısıyla beni çok etkilemişti. Demek ki Tarantino'yla benzer zevklerimiz varmış bir zamanlar. Fakat Ölüm Geçirmez'de böyle bir varoluşçu başkaldırı falan aramamak lazım. Bir başkaldırı varsa o da bugünün bilgisayar destekli sinemasına yönelik.

Ölüm Geçirmez belli bir yaşın üzerindekiler için nostaljik tatlar içeren, bazen keyifli bazense sıkıcı bir film. Kalıcı bir değeri olduğunu ise düşünmüyorum.

Ölüm Geçirmez
Orijinal Adı: Grindhouse: Death Proof Yönetmen: Quentin Tarantino Oyuncular: Kurt Russell, Rosari-0 Dawson Ülke: ABD

* * *

Paris'te kan var
Suç İmparatorluğu'nun bir öyküsü var mı diye düşündüm filmi izledikten sonra. Ya da filmdeki karakterlerin hatırlanabilecek yanları. Galiba yoktu.

Gayrı meşru dünyanın 'iş adamları' ayakta kalabilmek, rakiplerini ekarte edebilmek, para kazanmak ya da sadece yaşayabilmek için son derece sert, son derece vahşice bir hayat sürüyorlar.

İzlenmesi zor şiddet sahneleri filmde gırla gidiyor. Kimse kimseye güvenemiyor, herkes herkesi aldatıyor. Bunlar 'aşk kenti' Paris'te yaşanıyor.

MAFYA FİLMİNDE TEK POLİS YOK
Medeniyet ölmüş de haberimiz yok. Fransa'dan bu kadar şiddet yoğun bir film çıkmamıştı uzun zamandır. Mafyanın da aslında bir tür iş dünyası olduğu düşünülürse film ilginçleşiyor. Bu da modern kapitalist dünyanın bir parçası ve her yerde var.

Filmin anlaşılmaz bir yanı da neredeyse hiç polis içermemesi. Sokaklarda kan gövdeyi götürüyor ama polis neredeyse hiç devreye girmiyor. Bir mafya filmi için garip. Suç İmparatorluğu izlenmesi zor bir film.

Suç İmparatorluğu
Orijinal Adı: Truands Yönetmen: Frederic Schoendoerffer Oyuncular: Benoît Magimel, Philippe Caubere Türü: Suç Ülke: Fransa

* * *

Şrek'in babalık korkusu
Şrek 3 artık Şrek dizisine bir son vermenin zamanı geldiğini gösterse de, dördüncüsünün yolda olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.

Şrek'in ilk iki bölümü doğrusu keyifli filmlerdi. Bu kez Şrek güldürmeyi başaramıyor. Dizinin ilkinde Şrek'le Prenses Fiona'nın tanışması ve aşık olmasını izlemiştik. İkincisinde Şrek kayınlarıyla tanışıyordu. Bu kez Şrek'in kurbağa kayınpederi ölüyor ve tahtını Şrek'e bırakmak istiyor.

TAHTTA GÖZÜM YOK
Şrek dışında tahtın diğer tek varisi ise Prens Artie. Kral olmak istemeyen Şrek, Artie'yi bulup tahta geçirmek için Eşek ve Şrek Üç Çizmeli Kedi'yle yola çıkıyor.

Şrek filmleri her zaman yetişkinlere de hitap etmişti. Bu kez de öyle ama küçükler Sindirella, Rapunzel ve Pamuk Prenses'i sevimsiz birer kahraman olarak görmekten ne kadar hoşlanacak acaba? Ya da baba olma eşiğinde bunalımlara giren Şrek karakteri onlara ne söyleyecek?

Şrek 3
Orijinal Adı: Shrek the Third Yönetmen: Chris Miller Seslendirenler Okan Bayülgen, Sezai Aydın, Oya Prosçiler, Engin Alkan, Volkan Severcan, Osman Gidişoğlu, Rüçhan Çalışkur, Bülent Emin Yarar, Harun Can, Şebnem Dönmez Türü: Animasyon, Fantastik, Komedi Ülke: ABD

* * *

Irak buraya çok mu ırak?
LARRY, haftasonu komşularıyla Everest'e gitmeye karar verir. Fakat katılacakları turda başkalarıyla karıştırılan üçlü Irak'ı işgale giden orduyla aynı uçağa bindirilir. Kendilerini Ortadoğu'da zanneden ve uçaktan indikten sonra çatışmaya girerek bölgede kahraman ilan edilen grup aslında Meksika'da olduklarını ve bir çete savaşına karıştıklarını sonradan anlayacaklardır.

Suç İmparatorluğu
Orijinal Adı: Truands Yönetmen: Frederic Schoendoerffer Oyuncular: Benoît Magimel, Philippe Caubere Türü: Suç Ülke: Fransa