Keşke, o devrimci gençlerle işaret edilmeye çalışılan daha büyük bir çerçevenin varlığı filmde daha net görülebilseydi...

Keşke, o devrimci gençlerle işaret edilmeye çalışılan daha büyük bir çerçevenin varlığı filmde daha net görülebilseydi. Yine de Aydın Bulut ilk film olarak alkışlanması gereken bir iş çıkarmış
‘Başka Semtin Çocukları’ doğru kaygıları olan, iyi oynanmış, eli yüzü gayet düzgün bir film. Nitekim Antalya’da da birçok ödül aldı: En iyi yardımcı erkek oyuncu (Volga Sorgu), Genç Yetenek (yönetmen Aydın Bulut) ve en iyi sanat yönetmeni (Türker İşçi)
Güneydoğu’da askerlikten ( savaştan) dönen Semih, kardeşi Veysel’in ölüm haberini alır. Semih, Veysel’in en yakın arkadaşı Simo’ya kardeşini kimin öldürdüğünü sorar ve Simo anlatır. Alevi Veysel, Sünni bir kıza âşık olmuştur. Gazi Mahallesi’nde mezhep ayrılığı ciddi bir iştir, kızın kardeşi şiddetle bu birlikteliğe karşı çıkar. Katil kızın ağabeyi gibi gözükmektedir ama bir de mahallenin savaş gazisi faşisti vardır. O da şüpheliler arasındadır. Peki ya Veysel’in karşısında hep ezilen, hep ikinci planda kalan Simo?

BAŞARILI AMA HEDEFİNİ TUTTURAMAMIŞ
Mahallede devrimciler de vardır, bildiri ya da gazete dağıtan, korsan eylem koyan ama filmin kahramanları kısır kavgaları içinde onları fark etmekten acizdir. ‘Başka Semtin Çocukları’nın başlangıcındaki Semih’in kabus sahneleri ve jenerikteki ses/müzik kullanımı çok saldırgan. Filmin etkileyiciliğini azaltan asıl unsur ise çok fazla karaktere sahip olması ve zamansal sıçramalar içermesi. Ama, ‘Başka Semtin Çocukları’ çoğu zaman bir sahicilik yakalıyor. Bu başarıda ekipteki oyuncuların tümünün katkısı büyük. Kısacası hem iyi hem de hedefini tam vuramayan bir filmle karşı karşıyayız. Keşke o devrimci gençlerle işaret edilmeye çalışılan daha büyük bir çerçevenin varlığı filmde daha net görülebilseydi. Ya da film, daha az şeyi daha derin ve yeni şeyler söyleyerek anlatsaydı. Yine de Aydın Bulut ilk film olarak alkışlanması gereken bir iş çıkarmış.