35 ülkeden 120’den fazla filmin 6 mekânda gösterildiği Dokumentarist-İstanbul Belgesel Günleri kapsamında Galata Fotoğrafhanesi

35 ülkeden 120’den fazla filmin 6 mekânda gösterildiği Dokumentarist-İstanbul Belgesel Günleri kapsamında Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi ve Fotoğraf Vakfı işbirliği ile geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iki etkinlik düzenlendi.
Tütün Deposu’ndaki etkinliklerden ilki 18 Haziran Cuma günü açılışının yapıldığı “Gazeteciyi Öldürmek” ya da “İfade ve Basın Özgürlüğüne Sıkılan Kurşunlar” başlıklı dokümantasyon sergisiydi. 1980 yılından bu yana İstanbul’da öldürülen gazeteci ve yazarları hatırlamak ve hatırlatmak için düzenlenen sergiyi, Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi’nden basın fotoğrafçılığı ve belgesel fotoğrafçılık programı katılımcıları hazırladı. Bu etkinlikle aynı zamanda haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüklerine yönelik saldırılar bir kez daha protesto edildi. Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi’nde Belgesel Fotoğraf ve Basın Fotoğrafçılığı Programları katılımcıları tarafından hazırlanan ‘İfade ve Basın Özgürlüğüne Sıkılan Kurşunlar’ dokümantasyon sergisi, 1980-2010 yılları arasında İstanbul’da öldürülen gazetecilerin bir kez daha hatırlanması ve vazgeçilmez olan ifade, haber alma ve haber verme özgürlüğü yolunda verilen mücadeleye küçük bir katkı sunmak için düzenlendi. Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi’nden on üç öğrencinin derleme ve fotoğraflarından oluşan dokümantasyon sergisi, bağımsız medyaya verdiği desteklerle tanınan Press Now’ın önerisi ile hazırlanmaya başlandı. Avusturyalı sanatçı Rainer Ganahl’ın “Susturulan Sesler; İstanbul’un Gazeteci Cinayetleri Topografyasını Bisikletle Dolaşmak” adlı çalışmasından esinlenerek ve sanatçının da izniyle sürdürülen çalışmanın danışmanlığını gazeteci Yahya Koçoğlu, editörlüğünü Yücel Tunca, sergi tasarımını ise Vedat Ateş yaptı. Sergide çalışmaları yer alan fotoğrafçılar ise; Anıl Çizmecioğlu, Arif Yaman, Bahar Gökten, Ceyda Celepoğlu, Damla Yedisan, Dilara Hançer Sebah, Eray Kıray, Filiz Kumru, Hande Altay, Nuray Uysal, Öncü Gültekin, Pınar Sarıca, Uygar Gültekin ve Zeynep Topaloğlu.
İkinci etkinlik ise 26 Haziran Cumartesi günü yapılan ‘Belgesel Fotoğrafın Mecra Sorunları’ başlığını taşıyan bir paneldi. Özcan Yurdalan’ın moderatörlüğündeki panelde belgesel fotoğrafın ticari dönüşümünde etkili olan ajanslar, belgesel fotoğrafın kitap-albüm halindeki sunumları, internet yayıncılığına yönelik düşünceler, belgesel fotoğrafın sokaklara taşınarak protest bir tavırla sunumların yapılması, belgesel fotoğrafın basılı dergi gibi süreli yayınlarla izleyicilere ulaştırılması ve multimedyanın yaygınlaşan ve popülaritesi artan bir sunum alanı olarak işlevleri hakkındaki konular tartışıldı. Temel sorunsalın ve anılan mecraların anlama katkısı ya da anlamın kırılmasına olan etkileri konuşuldu.
Özcan Yurdalan, Murat Yaykın, Fatih Pınar, Özcan Yaman ve Vedat Ateş’in konuşmacı olarak katıldığı panelde toplumsal belgesel fotoğraf alanında hayata müdahale etmek amacıyla üretilen fotoğrafların izleyici-okuyucuya sunulduğu alanlar anlama nasıl bir katkıda bulunuyor ya da anlamda kırılmalara yol açıyor mu, sorusuna yanıt arandı. Fotoğrafçı, yayıncı-düzenleyici ve izleyici üçgenindeki buluşma noktası olan ‘mecra’ tartışmanın ana ekseniydi.
Panele katıların hemen her biri aynı zamanda bir yapı içinde olduğundan bir temsil durumu da söz konusuydu. Kamusal alanlarda sergileme önündeki engeller, internet yayıncılığındaki sansür uygulamaları, muhalif dergilere gelen kapama ya da cezai müeyyideler, ajansların, görsel ve yazılı medyanın tekelleşmesi sorunlarının dile getirildiği panelde bir sunum biçimi olarak multimedya uygulamaları konuşuldu. Bağımsız yapıların ve özgür mecraların yaratılması, bunun için verilmesi gereken mücadelenin öneminden bahsedildi.
İzleyicilerin, daha önceki yaşanan panel tecrübelerine göre sayıca çokluğu organizasyon açısından artı puandı.