Bir insana,” hayatında en fazla değer verdiği şey nedir?” diye sorulsa, soluk almadan “çocuğum” diye cevap vereceğini biliriz!
****
İnsan için;
Yaşamanın anlamı,
Varlık nedeni,
Gelecek hayalleri,
Çabaların amacı,
Dünyaya bakışı,
Sevinci,
Üzüntüsü,
Kaygısı,
Telaşı…
Hep “çocukları” üzerine kuruludur!..
****
Yaşam aslında, çocukların etrafında şekilleniyor!
Çocuğu olanlar bunu bilir!
Zaman zaman;
insan hayat uğraşına kendini kaptırır, gözüne hiçbir şey görünmez!
Ancak kafasını kaldırıp dünyaya baktığında, çocuğun, onun için tek merkez olduğunu bir kez daha anlar!..
****
Aynı duygular, herkes için geçerli değil mi?..
****
“Yok canım,” diyen az bulunur!..
****
Peki,
Bu gerçeği kabul eden,
Sadece kendi için değil,
Herkes adına aynı duyguları duyan,
Kişilerin sayısı ne kadar?..
****
Bu duygularla yüzleşen,
Bir başkasının “acısını” içinde hisseden,
Çocuğunu yitirenin yüreğini bilen,
Onunla paylaşan,
Yasını tutan kaç kişi var?..
****
İnsani dayanışmayı gösteren,
Darda olanın elini tutan,
Acı çekeni göğsüne basan kaç kişi var?
****
Ya da;
Önce acıyan, olaya tepki gösteren,
Sonra unutan!..
Başkasının duyduğunu küçümseyen,
Dayanışmasını esirgeyen “kaç kişi” çevremizde dolaşıyor?..
****
Acıları dindirmek, yaraları sarmak, yoklulara çare olmak için verilen yardımları kendileri için saklayan, onların paraları harcayan insanlar, ölenin arkasından ağlar mı?
 ****
Sayılar, bize bir şey vermez!
Sayılar, acıdan başka bir şey göstermez!..
Zaten önemli olan da sayı değil!..
****
Önemli olan anlayış!
Zihniyet!..
İnsan düşüncesi ile varlığını sürdürüyor!
Düşünen insanın bugünü anlaması, geleceği kurması mümkün!..
****
Acı, düşünerek yok edilir!..
Kısmete, çalışılarak ulaşılır!
Kader, mücadeleyle değişir!..
İnanç şarttır!..
Ama yaşamın kalitesi, inancın yoğunluğu ile oluşmaz!
****
Yaşamın şekli, insanın aklı ile orantılıdır…
Mutluluk, yönetimin niyeti,
Barış, insanların istemi ile var edilir!..
****
Her gün çocuklarımız ölüyor!..
Onların ölümü, Allah’ın yazgısı olamaz!..
Öyle olsaydı dini bütün iktidar zamanında ölümler olmazdı!..
****
Kaza, ihmal ve kasıt!..
İktidar, Anaların göz yaşının nedenini  bu üç sözcüğe bağlıyor!..
İşine gelince kasıt, işine gelince ihmal!..
Açıklama yapamadığı anda da kaza deyip geçiyor!..
Kabul edilemez açıklamalara “dur diyebilmek “ için toplumun etrafında “dönen dolapları” görmesi gerekiyor!..
****
Afyon patlamasından bu güne kadar yani on günde, ülkemizde 40 şehit verildi.
Yüzlerce genç dağda öldü!..
****
Kürt Sorunu çözülmedikçe, en değerli varlılarımız ölmeye devam edecek!..
Silah bırakılmadıkça, kan akmaya devam edecek!..
Terör haince can aldıkça, barış Türkiye’ye gelmeyecek!..
****
Hepimiz duygularımızı törpüledik sanki!
Her ölüm haberi sonrası duyulan infial, çok kısa zaman sonra kaybolup gidiyor..
Ocağı yananın yanında sadece Camii de bulunmak, vicdanları rahatlatmak için yeterli olmaya başladı!
Artık hamasi nutuklar bile atılmıyor!..
Çünkü alıcısı kalmadı!...
****
Adeta ölümleri kanıksadık!
İnsanlıktan çıkacağımız zamana çok yaklaştık!..
Neden yaşamlarının merkezi olan çocuklar öldükçe milyonlarca kişi “yeter” diye meydanlara çıkmıyor?!..
Neden Türkü de Kürdü de ölmek ve öldürmek istemiyoruz diye alanlara toplanmıyor?!..
****
Emperyalistler, faşistler,
Oyunlar, stratejiler, sömürüler…
Geçtim bunlardan!
Çocuklar ölüyor!..
Görmüyor musunuz?..
İnsan olmanın değeri,
Yaşamın gayesi yok oluyor!
Anlamıyor musunuz?!