Geçen haftaki yazının tartışma yaratacağı ihtimal dâhilindeydi, yarattı da. Hiçbir şeyi tartışmamaktan, sorgusuz sualsiz yaşamaktan daha evladır...

Geçen haftaki yazının tartışma yaratacağı ihtimal dâhilindeydi, yarattı da. Hiçbir şeyi tartışmamaktan, sorgusuz sualsiz yaşamaktan daha evladır, bazı konuları kendine dert etmek. Tartışmalar, kırıcı bir hal alma eğilimi taşısa da, hiç tepki olmamasından iyidir. Küçük, küçücük bir soru işareti yaratması bile kâfidir. Hatta yaratma ihtimali bile kâfi sebeptir.

Ancak…

Hazır yanıtlar rahatsız etmeli.

Soru sorulduğunda paniğe kapılmalı, ne diyeceğini bilememeli insan.

Her sorunun bir yanıtı olmamalı; soru başka soruları doğurmalı.

Makbul olan, masum olandır, bu genel doğru sayılmalı.

Her düğüm ezberle çözülmemeli, çağın gereği doğru kabul edilmemeli.

Kadim çağları, duruluğu, saflığı hor görmemeli.

Kadim çağlardan söz edeni, sıra dışı (marjinal) olarak tanımlamamalı.

Sıra dışı olmanın, devrimcilik olduğu bu kadar çabuk unutulmamalı.

“Mavi Cadillac”ın ironi olduğu anlaşılmalı; o tartışılmalı, kimin kullandığı değil. Eğer “Mavi Cadillac” çıkmalıysa hayatımızdan, bu alenileştirilmeli; inat edenlerden uzaklaşmalı, vakit kaybedilmemeli.

Çifte standart da çıkmalı hayatımızdan; bir kötülük varsa eğer orta yerde, kötülüğün müsebbibinin kim olduğuna bakılmamalı, kötülük mahkûm edilmeli.

‘Bir başka sendikal hayat mümkün mü’ sorusuna burun kıvırmamalı; soruyu bir kez de içinden tekrarlamalı. “Bir başka hayat mümkündür” talebini hafifseyenleri meşrulaştırmamalı.

Eleştiriye açık olmalı; tespit olunan sorunların, yapısal konulara işaret ettiği fark edilmeli; “Hatasız kul olmaz” şarkısı mırıldanmalı.

Benim yaptığım doğru, eleştirenler külliyen “meczup” dememeli; “beni siz delirtiniz” şarkısı da listedeki yerini almalı. 

 

İKİ GÜZEL ÇOCUK

İki güzel çocuğu anacağız. 12 Eylül işkencehanelerinde katledilen Behçet Dinlerer ile 12 Eylül’e karşı çarpışırken İskenderun’da öldürülen Soner İlhan’ı.

Behçet için 25 Mayıs’ta Ankara’da, İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu’nda, Saat; 14.00’te bir araya geleceğiz. Behçet, arkadaşlarını bekleyecek orada.

Yazı gazetede yayınladığı zaman, Soner İlhan’la Gelibolu buluşması gerçekleşmiş olacak. Soner, Terzi Fikri, Deniz, İbo; Mayıs ayında yitirdiğimiz güzel çocuklarımız anılacak. Seneye bir daha olacak; seneye daha çok arkadaş Gelibolu’ya gidecek.

 

DÜZELTİ VE ÖZÜR 

Benim hatam: Dağınık ve dikkatsiz olduğum kesin. Eh şöyle böyle bir toparlayan da olmayınca, bu tür hatalar oluyor. Geçen haftaki “Sendikaları ne yapmalı?” başlıklı yazıda bir paragraf yanlış çıkmış. Doğrusu aşağıdaki gibi olacaktı. Özürlerimle.

“Sorun daha derinlerdedir; sorun, solun haldeki durumuyla yakından ilintilidir. İdeolojik-politik netliğe sahip olmayan, dolayısıyla savrulmaya açık bir sola dayanan kamu emekçileri hareketinden çok şey mi bekliyoruz bilmem ama en azından bireysel gibi görünse de, lokal sınırlarda kalsa da, kimi kötülüklerin kulvar dışına itilebileceğine inanıyorum.