Çok iyi oynanmış, hem belgesel meraklılarına hem de kurgu sevenlere hitap edebilecek bir film ‘Bombalar Altında’. Görmezseniz kendinize ayıp edersiniz…

Bombalar Altında, kendine özgü yapısı olan bir film. Bu, belgeselle kurgunun iç içe geçtiği bir yapı. Belki ona en yakın örnek olarak birkaç hafta önce vizyona giren ‘Utanç’ gösterilebilir. ‘Bombalar Altında’ İsrail’in Güney Lübnan’ı imha ettiği saldırının arkasından gelen ateşkes sırasında çekilmiş. Bu öyle, her silahın sustuğu bir ateşkes de değil. Hâlâ arada sırada bombalar patlamaya devam ediyor. Filmin iki başrol oyuncusu dışındaki oyuncularının tümüne yakını yörede yaşayan insanlardan oluşuyor. Bir yol filmi olduğu için de İsrail’in Lübnan’da yarattığı dehşete tanıklık edebiliyor seyirci. Hem insanların acısını hem çevrenin, evlerin, yolların tahrip olmuş hallerini görüyoruz.

Film, Zeina adlı çevresine göre çok şık ve hatta seksi giyinmiş bir kadının Güney Lübnan’a gidecek bir taksi arayışıyla başlıyor. Karşısına bu işi yapmaya gönüllü olan tek bir taksici çıkıyor. Tony belli ki fırlamanın teki. “Ücret kolay abla, sonra hallederiz” diyen, sonra da fahiş bir fiyat çekmeyi planlayan bildik fırlamalardan. Tabii, “kadın da cazip bu arada, belki götürürüz, yol uzun, belli mi olur?” diye düşündüğünden eminiz. Atın ölümü arpadan olsun deyip, riskli bu yolculuğa çıkıyor Tony, Zeina’yla birlikte. Zeina’nın acılı yüzünün arkasında ne olduğunu sonradan anlıyoruz. Dubai’deki kocasıyla ayrılmanın sancılarını yaşarken, küçük oğlunu Lübnan’daki teyzesine göndererek, çocuğun süreçten olumsuz etkilenmemesine çalışmış. Ama kader bu ya birkaç gün sonra İsrail’in bombalaması başlamış. Oğlundan ve kız kardeşinden haber alamayan Zeina onları bulmak için güneye yolculuğa çıkıyor.

Tony’nin de kendi hikâyesi var. Hıristiyan Tony’nin erkek kardeşlerinden biri, İsrail’in daha önceki işgalinde İsrail ordusuyla işbirliği yapmış, sonra da İsrail’e göç etmiş. Diğer akrabalarıyla güneyde karşılaştığında, onlarla kafaca çok uzağa düştüğünü fark ediyor Tony.

Tabii beklendiği üzere, yolda aşka da yer oluyor. Önce Tony, bir resepsiyonist kızla sevişiyor. Bu, birçoklarına garip gelebilecek hızda gelişen bir ilişki. “Savaşma, seviş” sloganı çok güzeldir ama insanlar ölüme yakın oldukları ortamlarda, ahlaki kaygılarını ve sınırlarını kaldırırlar ve barış zamanından çok daha serbest davranırlar. Zeina’nın tam o sırada, yani Tony’yle kız sevişirken, kâbus görüp, yüksek sesle bağırıp, yüz vermediği Tony’nin yanına gelmesini sağlamasında acaba kadınca bir içgüdünün de kıskançlığın da rolü olmuş mudur? İşte böylece Tony’yle Zeina arasında daha yakın bir ilişki başlıyor. Tony fırlama esnaf içgüdülerinden sıyrılma mücadelesine giriyor.

KAYBEDEN İNSANLARIN DRAMI

Kısacası, 10 günde çekilen, amatör oyuncuların çoğunlukta olduğu bir film için, çoğu masraflı projeden çok daha derinlikli insan portreleri ve ilişkileri de sunuyor bize. Özellikle Tony karakteri çok inandırıcı. Film, çok açık bir şekilde İsrail’in terörüne karşı çıkıyor ama bunu siyasal bir söylem tutturarak yapmıyor. Yaşanılan dehşeti göstererek yapıyor. Bu cinayetleri ve yıkımı savunmak için, insanlıktan çıkmak lazım. Film Hizbullah’a da çok az değiniyor. Bir cenazenin, politik bir gösteriye dönüştürülmesini gösterirken, Hizbullah’ın da karşısında olduğunu seziyorsunuz yönetmenin. Ama ‘Bombalar Altında’ açık bir siyasi söylem tutturmuyor. Ön plana insani dramı koyuyor hep. Tanık olduklarımız ise insanların yaşayabileceği en büyük acılar: Çocuklarını, sevdiklerini ve ev, mal mülk ne varsa her şeylerini kaybeden insanların dramı.

Çok iyi oynanmış (Nada Abou Farhat ile Georges Khabbaz) hem belgesel meraklılarına hem de kurgu sevenlere hitap edebilecek bir film ‘Bombalar Altında’. Görmezseniz kendinize ayıp edersiniz. Filmin, Türkiye’de son haftalarda bazı bombaların neden patladığını, silahlı bazı saldırıların neden yapıldığını anlamamıza da katkısı olacaktır. Tabii AKP’nin Ortadoğu politikasında ABD ve İsrail’in sıkı müttefiklerinden biri olduğunu hesaba katınca.

 

Bombalar Altında

Orijinal Adı: Sous les bombes Yönetmen: Philippe Aractingi Oyuncular: Elham Abbas, Iman Affara, Zahra Ali, Ali Maerouf Amer, Ali Azour Türü: Dram, Romantik Ülke: Fransa, Lübnan 20Süre: 98 dakika