Başkan Demirören’in isti

Başkan Demirören’in istifa ile ilgili eğilimleri meydana çıktığından itibaren bir dizi kriz yaratı ldı. Başkan ve çevresindekiler, bir krizden çıkmanı n yolunun başka bir kriz yaratmak olduğunu zannediyorlar.

Önce istifa krizi gündeme düştü. Camia daha neler olduğunu anlamadan bu kez Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal gündeme taşındı. Fulya projesinin İsmail Ünal tarafından engellendiği savı ortaya atıldı. İsmail Ünal, Başkan Demirören’i basın önünde sorunu tartışmaya davet etti ama Başkan bu davete icabet etmedi. Hemen peşinden, camiada Beşiktaş’ı arkadan hançerleyenler olduğu ima edildi ve eski yönetimin 20032004 sezonunda şampiyonluğu bilinçli olarak FB’ye verdiği tezi ileri sürüldü. Tüm kamuoyu, Başkan’ın bu konuda detaylı açıklama yapmasını beklerken, Başkan basın toplantı tarihlerini sürekli değiştirerek tansiyonun daha da yükselmesine neden oldu. Beklenen basın toplantısı gerçekleştiğinde ise tam anlamıyla, “Dağ fare doğurdu”. Toplam bir dakika bile sürmeyen bir basın toplantısında Başkan, kulübün dört önemli “vazifesini” açıkladı.

BAŞKANIN AÇIKLAMALARI VE AÇIKLAYAMADIKLARI
Basına yapılan açıklamada Beşiktaş’ın vazifeleri şöyle sıralandı :

1) Beşiktaş’ımız için önemli bir proje olan Fulya’yı Belediye’nin çıkardığı bütün engellere rağmen bitirmek.

Bu konuda şayet İsmail Ünal’ın bir ihmali ya da art niyetli bir davranışı varsa bunu Başkan açıkça ifade etmeli ve İsmail Ünal’ı teşhir etmelidir. Aksi takdirde bu sav çirkin bir dedikodudan ileri bir anlam taşımaz. İşin etik yanı bu. Ama bir de işin rasyonel yanı var : Beşiktaş için bu kadar önemli bir projeye onay verecek olan makamı kamuoyu önünde suçlamanın ve zor duruma düşürmenin Beşiktaş’a ne gibi bir yararı olabilir ?

2) Kirlenmiş üyelik yapısından Beşiktaş’ımızı kurtarmak.

Bu konuda çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Sadece son seçimlerde üyelik aidatlarını yatırmamış olan kişilere oy kullandıranlar kimdi diye sormak istiyorum..

3) 2003-2004 yılında verilen şampiyonluğu araştırmak.

Açıklamanın en hassas yanı da burası. Bir Başkanın kullanacağı her kelime çok önemlidir. Başkan açıklamasında ve resmi internet sitesinde “kaçan” şampiyonluk demiyor, “verilen” şampiyonluk diyor. Bu çok önemli bir fark. Verilen şampiyonluk dediğiniz zaman, bu işin bilinçli bir irade ile yapıldığını söylemiş olursunuz. O dönemdeki Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerini hain ilan etmiş olursunuz. Peki o dönemde kimler yönetici idi? Futbol şubesi sorumluları kimlerdi? Bu sorumlular o dönemde neden müdahale etmediler? Bugüne kadar neden sustular? Bugün neden konuşuyorlar? Aslında soruları daha da çoğaltabilirim ama Başkan’ın bu sorulara cevap vermesi yeterli olacaktır.

4) Dördüncü vazifemiz ise menfaatleri için kirlenmiş kalemlerini kullanan Genel Kurul üyesi yazarlardan Beşiktaş’ımızı kurtarmak.

Alın size ayakları yere basmayan bir başka iddia daha ! Basında Beşiktaş’ın menfaatleri için mücadele veren bir çok Genel Kurul üyesi yazarımız varken bu sözleri önce sart et sonra da isim açıklama cesareti gösterme. Bir sürü şereşi Beşiktaş yazarını töhmet altında bırakmaya ne hakkı nız var ? Bu isimleri derhal açıklamanız gerekmektedir. Aksi takdirde, Beşiktaş camiası ve kamuoyu, başta Başkan olmak üzere tüm Beşiktaş yönetimini aciz ve iftiracı olarak niteler.

Görüyoruz ki Başkan ve yönetiminin açıkladığı hedeşeri arasında Beşiktaş’ı şampiyon yapmak, Avrupa’da söz sahibi hale getirmek gibi sportif başarı hedeşeri yok. Oysa, bir spor kulübünün temel hedeŞ sportif başarıdır! Tesisleşme, kurumsallaşma, şirketleşme gibi alt hedeşer bu ana hedefe hizmet eden araçlardır. Başkan’ın ortaya koyduğu bu dört temel hedef içinde sportif başarının olmaması Beşiktaş’ın ligdeki başarısızlığının temel nedenidir.