Kaynak: Haber Merkezi
Dersim'de basın özgürlüğü paneli: Rejime uygun medya oluşturulmak isteniyor

Munzur Kültür ve Doğa Festivali 3'üncü gününde Dersim'de Sanat Sokağı’nda 'Basın Özgürlüğü Ve Medya' paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Caner Aktan'ın yaptığı panele gazeteciler Ceyda Karan, İbrahim Varlı, Fatih Polat ve Akademisyen Fatih Yaşlı katıldı.

Gazetecilerin tutuklanmasının topluma yansımasından bahseden Moderatör Caner Aktan, basın ve ifade özgürlüğüne iktidarın tahammül edemediğine dikkat çekti.

ORTAK TUTUM SERGİLEMEK ŞART

İlk olarak konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, siyasal rejim otoriterleştikçe medyanın da otoriterleştiğini belirterek, "Son olarak Merdan Yanardağ tutuklandı. Abdurrahman Gök, yüz gündür tutuklu. Aşağıya bakınca enflasyon ve pahalılık ama yukarıda büyüyen bir sermaye görüyoruz. Halk zamlarla boğuşurken bu süreç gazetecilere baskı ve kuşatma olarak dönüyor. Bugün bu kadar gazetecinin tutuklanmasının bir diğer anlamı da basın ve meslek örgütlerinin ortak bir tutum sergileyememesidir" dedi.

YENİ BİR TOPLUMSAL MÜCADELE

Akademisyen Fatih Yaşlı, iktidarın patronları ucuz krediye boğarak işlerine devam etmelerini sağladığını aktararak, “Önceki krizlerde gördüğümüz toplu işten çıkarımlar olmadı. Bu süreçte zengin daha zengin fakir daha fakir oldu. Türkiye'de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yardım alan hane sayısı 3 milyona ulaştı. Muhalefet bu noktaya dair bir şey söylemedi. Türkiye'de siyasete sınıf mücadelesi damga vurmadığı için AKP yeniden iktidar oldu. Seçime ve sandığa endeksli anlayıştan dolayı ülke bu halde. Merkezinde emeğin ve ekmeğin olduğu yeni bir toplumsal mücadeleyi inşa etmeliyiz” dedi.

REJİME UYGUN MEDYAYA İHTİYAÇ DUYUYORLAR

BirGün Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı ise iktidarın seçim öncesi ve sonrası farklı politikalar yürüttüğüne değindi. İktidarın ekonomi ve dış politikadaki bu değişimin kendi saray rejiminin bekası için yaptığını belirten Varlı, medyaya yönelik baskıların iktidarın örmek istediği rejimin kendisi ile ilgili olduğunu dile getirdi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ülkenin nasıl bir rejime büründüğünü anlamadan ne medya üzerindeki baskıları ne ekonomik baskıları anlayamayacaklarını söyleyen Varlı, “Saray rejimi kendi bekası için hem içeride hem dışarıda ne gerekiyorsa ona dönük adımlar atıyor. Medya da bu kapsamda yeni rejime uygun hale getirilmek isteniyor. Yeni rejime uygun bir medya da kurmak istiyorlar. Son dönemlerde iyice artan baskıların nedeni de bu dizayn girişimidir" dedi. 

Ekonomik krizi herkesin aynı oranda yaşamadığına dikkat çeken Varlı, tüm baskılara, gözdağı ve tehditlere rağmen halkın haber alma hakkını sonuna kadar savunacaklarını, gerçekleri yazmaya devam edeceklerini belirterek, "Ülke büyük bir uçuruma sürüklenirken en ufak aykırı bir sesin çıkmaması için rejime uygun bir muhalefet ve medyaya ihtiyaç duyuluyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar başarılı olamayacaklar. Saray medyasına inat özgür, bağımsız gerçekleri yazmaya, bu karanlık rejimin cilasını dökmeye devam edecek" şeklinde konuştu.

Bu gerici rejimi kurumsallaştırmak için ellerinden gelen tüm argümanları kullanacaklarını ifade eden Varlı, "Medyaya görmeyin, yazmayın, aktarmayın diyorlar. Buna itiraz edenler de var. Bu masa etrafında dizili olanlar gibi" dedi.

Her şeye rağmen umudumuzu yitirmemeliyiz diyen Varlı, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Hiçbir zaman umudumuzu yitirmemeliyiz. Umut olduğu zaman bu zorluklar aşılacaktır. Bu iktidar halkın iradesi karşısında eğilmek zorunda kalacaktır. Benzer karanlık günler daha öncesinde de yaşandı. Darbeler, 90'lı yıllar yaşandı. Ama pes etmedik, o karanlık günler  dirençle, umutla aşıldı. Kuşku yok ki yine aşılacak. Yeter ki umudu yitirmeyelim" dedi.

GERÇEĞİ ARAYIŞ SÜRECİ DEVAM EDECEK

Gazeteci Ceyda Karan da yaşanan krizlerin sadece Türkiye’de yaşanmadığını, dünyada da örnekleri olduğunu anlatarak, “İlk yaptıkları şey medyayı kontrol altına almak oldu. Aynı şey dünyada da var. Bunun örneklerine baktığımızda esas olan şey onların çizdiği çizgiler içerisinde düşünmemizi sağlamaları. İçerisinden geçtiğimiz bu süreçte en önemli şey muhalefet odaklarının ne yaptığı. Buradan çıkışın tek yolu muhalefet etmeye ve onun biçimlerini aramak. İktidar medyasında aynı şeyleri görürken muhalefet medyasında direnişi görüyorsunuz. Gerçeği arayış süreci devam edecek" dedi. 

Panel soru cevap bölümüyle sona erdi.