“İsveç’te, bir politikacı olarak, attığın birçok yanlış adımdan paçayı sıyrılabilirsin ama politikada...

“İsveç’te, bir politikacı olarak, attığın birçok yanlış adımdan paçayı sıyrılabilirsin ama politikada, büyük ya da küçük, bir yalanla asla hayatta kalamazsın.” Bu cümle, ulusal bir araştırma şirketi Yougov’un siyasi analiz şefi Stina Morian’a ait. Kuzey Avrupa ülkelerinin belki de hepsi için geçerli olan bu kod, İsveç’te bir kez daha sınandı.

Geride bıraktığımız hafta, İsveç Sosyal Demokratlarının Genel Başkanı Håkan Juholt için politikada bir ölüm kalım haftasıydı. İsveçli Sosyal Demokratlar, daha sekiz ay önce genel başkanlık koltuğuna oturttukları Juholt’ın akıbetini nefeslerini tutarak takip ettiler. Önceki hafta Cuma günü Aftonbladet Gazetesi’nde Håkan Juholt hakkında bir iddia yayımlandı. Juholt’un parlamento tarafından verilen kira yardımında usulsüzlük yaptığı manşetlerdeydi.

İsveç’te, başkent dışından parlamentoya giren vekiller, Stockholm’de kiraladıkları evleri için gerekli ise devletten kira yardımı alabiliyor. Kira yardımı milletvekilinin ödemesi gerektiği kira bedeli kadar yapılıyor. 1994’te Meclis’e giren Sosyal Demokratlarının lideri Juholt, 2007’den beri kira yardımı alıyormuş. Başkan Juholt, aldığı kira yardımı konusunda bir noktayı gözden kaçırmış; “ev arkadaşı”nın payına düşen kısmı da Meclis’ten talep etmiş ve cebe indirmiş. Juholt, sevgiliyse birlikte yaşadığı ev için kira yardımı alırken sadece kendi payına düşen kısmı değil, kiranın tümünü almış. Gazetenin fazladan 160 bin kron, Türk parasıyla 43 bin 200 lira, aldı diye duyurduğu Håkan Juholt, haberin yayımlandığı gün, yanlışını kabul etti. Aynı gün belli bir miktar meblağı, Meclis’e geri ödedi.

Aftonbladet’in haberine kısa sürede gösterdiği refleks, “Hatalıyım ama hatamın farkında değildim” açıklamaları, Sosyal Demokratların Lideri Håkan Juholt’u kurtaramadı. Juholt, dolandırıcılık suçu şüphesiyle savcılık tarafından incelemeye alındı. Yüksek Savcı Björn Eriksson, 48 yaşındaki genel başkan hakkında dava açıp açılmayacağını inceledi. Pazartesi günü başlatılan ön araştırmada, hukuksal olarak üç noktaya bakıldı. Savcılık, parlamentonun yanlış yönlendirilmesi, parlamentonun buna inanması, ödemenin yapılmış olması konularında kanıt aradı. Son iki madde zaten ortadaydı. Parlamento Juholt’a inanmış ve ödemeyi yapmıştı. Konu hakkında Juholt’un yanlış yönlendirmesi var mı ona bakıldı.

Sosyal Demokratların parti yürütme ve yönetim kurulu, Juholt’a sessiz ama güçlü bir destek verdi. Dramatik bir istifa veya ara verme kararı istemediklerini duyurdular. Hafta boyunca gazeteler, İsveç halkının, Juholt’a olan güvensizliğini gösteren anketler yayımladı. Halkın yüzde 71’inin Juholt’a olan güveninin azıldığı açıklandı. Juholt, kendisine uzatılan her mikrofona, “Evet hata yaptım ama kimseye yalan söylemedim” dedi. Baskılar artınca da hafta ortasında asistanının belli bir süreliğine görevden uzaklaştırdığını açıkladı. Juholt’un milletvekili olarak yaptığı yurt içi gezilerde, harcırah hataları da ortaya çıktı.
Yaratılan kamuoyunun aksine, savcılıktan ilginç bir karar çıktı. Savcılık, vekillere yapılacak kira yardımını düzenleyen meclis tüzüğündeki maddede, karmaşaya açık ifadelerin yer aldığını ve yürütülen incelemede, Håkan Juholt’un bilinçli olarak hata yaptığını gösteren kanıta rastlanmadığını açıladı. Juholt, yıllar boyu bir ödeme almış ama yalan söylememişti. Hakkında dava açılmasına gerek görülmedi. Sosyal Demokratların Parti Lideri Håkan Juholt, kendisinin de kabul ettiği bir hata yaptı ama “Parlamentoyu yanlış yönlendirmedi.” Şimdi onun için sırada, bir haftada güvenini yitirdiği İsveç halkını, sandığa gidene kadar ikna etmek var.