Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinde çok ilginç şeyler oluyor. Hintlilerin Koç’u Tata Holding, hükümeti ikna ederek 4 kilometrekare verimli tarım arazisini 15.000 köylüyü...

Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinde çok ilginç şeyler oluyor. Hintlilerin Koç’u Tata Holding, hükümeti ikna ederek 4 kilometrekare verimli tarım arazisini 15.000 köylüyü topraklarından atarak zorla istimlak ediyor. Çiftçilerin parası da kuşa çevriliyor, doğru dürüst ödenmiyor. Köylüler ne yapıyor? Bir bakalım:

 

BENGAL DEYİP GEÇMEYİN

Hindistan çok büyük bir ülke. Dünyada yaşayan altı kişiden biri Hintli. Nüfusça Çin’i geçen bu memleketin Batı Bengal eyaleti Türkiye’den nüfusça büyük. 82 milyon insanın yaşadığı bu yer, kendisi dışında 100 milyon insanı doyuruyor.

Şimdi sıkı durun. Batı Bengal dünyanın en uzun süre demokrasi içinde iktidarda kalmış Komünist Parti tarafından yönetiliyor. HKP’nin önderliğindeki Sol Cephe eyalette her şeye hâkim.

 

KÜÇÜK ARABA BÜYÜK DÜŞ

Bengal’li komünistler bu tarım cennetini mahvetmek üzere. Yıllarca Kapital’e bakıp toprağı ve köylüyü anlamaya çalışan teknokomünistler, ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildiler. Pazarlama kanallarını köylünün inisiyatifine bırakacaklarına, köylünün elini bağlayıp yatırımını engellediler, ne kamu kontrolü sağladılar ne de çiftçi otonomisine izin verdiler. Bizim tarım bakanı gibi köy sorununu köylüyü ortadan kaldırarak çözmeye karar verdiler. Hem de komünistlere çok yakışan bir şekilde!

 

AH TATA

Tata Holding bir araba yapmak istiyor. Nano. 3000 YTL’ye satılacak bu arabayı üretmek için uygun bir yer arıyorlar. Komünistler “aman bize gelin” diyor. 15.000 köylüyü toprağından kovuyorlar. Taş eksen dağ çıkacak kadar verimli toprağın üstüne beton döküyorlar. 4.000 dönüm!

Fabrikanın duvarları yükselmeye başlıyor. Gazetelerde de müthiş bir kampanya. Bu küçük araba Hindistan’ın büyük geleceğiymiş! Herkes araba alabilecekmiş. Dünya yoksullarının da ayağı yerden kesilecekmiş. Zaten yılda yaklaşık 100.000 (yanlış okumadınız) kişinin trafik kazalarında öldüğü Hindistan’ın nasıl bir ülkeye dönüşeceğini bir düşünün. Çevre felaketi, 5 sene sonra hurdaya çıkacak arabaların yaratacağı çöp, ve bu rezalet için harcanan para, kaybedilen toprak… Şu gelişme ideolojisinden ne zaman kurtulacağız? Hadi sağcılara yakıştırıyorum da, ya solculara...

 

KÖYLÜNÜN FENDİ

Köylülerin eli armut toplamıyor. Fabrikaya karşı çok büyük eylemler düzenliyorlar. İşçileri fabrikaya sokmayacaklarını söylüyorlar. Fabrikayı yıkacaklarını söylüyorlar. Pirinci arabaya değişmeyiz diyorlar. Komünistlerin yönetimindeki Batı Begal’de polis köylüye saldırıyor, yılmıyorlar. Köylüler bir tarafta komünistler ve burjuvazi öbür tarafta. Kim kazanacak acaba?

 

TATA KOMÜNİZM

Radikal bu haberi atlamamış. İyi gazete çıkarıyorlar. Bir iki kişi hariç köşe yazarları kötü de olsa.

Tata fabrikayı kapatacağını söylemiş. Çok sevindim. Köylüler kazandı dedim içimden. Akşamüstü trafik kazası falan bir şeylerden bahsedince, Nejat Dinç’i aradım. Çiftçi-Sen’in genel koordinatörü. Otobüsle Çanakkale’ye gidiyordu, merak ettim vardı mı diye. Olayı anlattım. “Yok! Tata numara yapıyor olabilir, tepki örgütlemek için. Fabrika taşınmadan bu işe amin deme” dedi.

Bergama üzerine tez yazdığı için biliyor, burjuvada oyun bitmez. Biraz araştırdım. Nejat haklıymış. Köylüler bu işte bir bit yeniği var diyorlar. Eylemleri bitirmemişler. Ben de sevinmiştim. Komünistiz ya, naiflik diz boyu…

 

KRİZ

Krize dair ne yapmalı sorusunu yanıtlayacaktım bu hafta. Ama yanıtı Benerci verdi. Tata’ya karşı köylü örgütlenmesinin liderlerinden Bennerjee, pirinç mi araba mı sorusunu çoktan yanıtlamış. Ama yanlış anlaşılmasın, ilkel komünal fanteziden dolayı değil. Daha doğru dürüst bir hayat sürmek için hâlâ toprak, su ve emek her şeyin başı da ondan. Toprağın üstü betonla örtülmez de ondan.

Sahi Cargill Fabrikası’nı nasıl da hâlâ sökmedik. Nasıl da hâlâ çalışıyorlar. Nasıl da hâlâ yüzsüzce oradalar. Biz izin verdiğimiz için. Bush’a, Erdoğan’a, Tata’ya… Hak ediyoruz.