Haber-İş Sendikası'nın TürkTelekom'da başlattığı grev gerek kapsadığı işçi sayısı, gerekse iletişim sektörünün özellikleri nedeniyle 1995 yılındaki kamu grevlerinden....

Haber-İş Sendikası'nın TürkTelekom'da başlattığı grev gerek kapsadığı işçi sayısı, gerekse iletişim sektörünün özellikleri nedeniyle 1995 yılındaki kamu grevlerinden sonra ülkemizdeki en önemli grev olarak nitelenebilir. 2000 yılından sonra büyük ölçekli ve etki potansiyeline sahip grevlerin neredeyse tümünün "milli güvenlik" gerekçesiyle ertelenmesinden dolayı yalancı bir çalışma barışının yaşandığı ülkemizde Türk Telekom grevinin önemi daha da artıyor.

Ancak Telekom grevini asıl önemli kılan anlaşmazlığın özüdür. Ve sanıldığı gibi grevin nedeni sıradan bir ücret anlaşmazlığı değildir. Diğer anlaşmazlık noktalarının yanı sıra, TürkTele-kom'un sendikalı ve kapsamdışı çalışanlar arasında yaptığı ayırımcılık grevin en önemli nedenlerinden biri olarak gözükmektedir. Kapsamdışı çalışma Telekom grevinin püf noktasıdır.

Kapsamdışı çalışma özellikle 1980 sonrasında artan ve günümüzde giderek yoğunlaşan bir sendikasızlaştırma yöntemidir. Kapsamdışı çalışma sendikalı ve toplu iş sözleşmesi kapsamındaki bir işyerinde çalışanların bir bölümünün toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında bırakılması ve sendikal haklardan yararlanmaması demek. Geçmişte işveren vekilleri ile sevk ve idare yetkisine sahip yöneticilerle sınırlı olan kapsamdışı çalışma uygulaması zamanla genişletildi ve doğrudan mal ve hizmet üretiminde çalışan ve hiçbir sevk ve idare yetkisi olmayan çalışanlar da çeşitli adlarla kapsamdışı çalıştırılmaya başlandı. İşverenler tek taraflı uygulamalarda işyerlerinde kapsamdışı çalışanların oranlarını sistemli olarak artırdılar. 1980'de özel sektördeki sendikalı işyerlerinde yüzde 14 olan kapsamdışı çalışan oranı 2004 yılında yüzde 31'e yükseldi. Bazı sektörlerde ise kapsamdışı oranı (sendikalı bir işyerindeki sendikasız işçi) yüzde 65'lere kadar yükselmektedir.

Sendikaların kapsamdışı çalışanları, sendika üyesi yapma ve kapsama alma çabaları yeterli olmadı. Böylece sendikanın örgütlü olduğu bir işyerinde önemli bir sendikasız çalışan kitlesi ortaya çıktı. Kapsamdışı çalışma bir yandan sendikanın işyerinde yetki almasını zorlaştırıyor; sendika kapsamdışı çalışanlar dahil tüm çalışanların yarıdan bir fazlasını üye kaydetmeden toplu pazarlık yetkisi alamıyor. Öte yandan kapsamdışı uygulaması işyerinde sendikanın etkinliğini kırıyor. Çünkü kapsamdışı çalışanlar grev oylamasında oy kullanabiliyor ve grev sırasında çalışıyor.

TürkTelekom'da da özelleştirme sonrası kapsamdışı uygulaması yaygınlaştırıldı. Yaklaşık 40 bin çalışanı bulunan Türk Telekom'da sendika üyelerinin sayısı 26 bin civarında iken 13-14 bin civarında kapsamdışı çalışan bulunmaktadır. Bilindiği gibi Kasım 2005'teki özelleştirme öncesinde Türk Telekom çalışanlarının bir bölümü işçi bir bölümü ise kamu görevlisi statüsünde idi. Özelleştirme sonrası kamuya dönme hakkı olanlardan yaklaşık 10 bin çalışan bu hakkı kullanırken 13.500 çalışan ise Türk Telekom ile bireysel iş sözleşmesi imzalayarak Telekom'da çalışmaya devam etti. Bugün Telekom çalışanlarının yaklaşık yüzde 4o'ı kapsamdışı çalışmaktadır.

Üstelik kapsamdışı çalışanlarla sendikalı işçiler aynı işleri yapmakta ve benzer kıdemlere sahip bulunmaktadır. Ancak Türk Telekom aynı işi yapan sendikalı ve kapsamdışı arasında ayırımcılık yapmakta, kapsamdışı çalışana ortalama yüzde 20 daha fazla ücret vermektedir. Aynı nitelikte işleri yapanlar arasında sırf sendikalı olmadıkları için bazı işçilere ayrıcalıklı davranılması sendikal ayırımcılık anlamına gelmektedir. Haber-İş Sendikası ise, eşit işe eşit ücret verilmesini ve kapsamdışı çalışanlarla sendika üyeleri arasındaki ücret farkının giderilmesini ve kapsamdışı çalışma uygulamasının daraltılmasını istemektedir.

Türk Telekom kapsamdışı uygulamasını yaygınlaştırarak ve kapsamdışı çalışanlara daha fazla ücret vererek sendikanın etkisini kırmaya çalışıyor. Bu nedenle Haber-İş Sendikası'nın talebi sıradan bir ücret talebi değil, aslında sendikal örgütlülüğü koruma talebidir. Çünkü kapsamdışı çalışma uygulamasının önü alınamazsa, çalışanları sendikasızlığa teşvik etmek için kapsamdışı çalışanlara daha fazla ücret ödenmesi uygulaması devam ederse, ileride sendikalar toplu pazarlık yetkisi alamayacak duruma gelecektir. Bu nedenle kapsamdışı çalışanların sendika üyesi yapılması ve kapsamdışı uygulamasının sınırlanması sendikaların gündeminde öncelikli bir yere sahip olmak zorundadır. Haber-İş'in Telekom grevi sendikasızlaştırmaya karşı sendika hakkını savunma grevidir. Bu grevin başarısı kapsamdışı uygulamasının önlenmesinde yaşamsal öneme sahiptir.