Ankaragücü'nün eski oyuncusu Cafer, 2000-2001 sezonunda "Galatasaray maçı için teşvik primi aldık" diyor. Kimdi o sezon Galatasaray'ın rakibi? Fenerbahçe. Uzmanlar zaman aşımına uğradı, bir şey yapılamaz diyor.

Ankaragücü'nün eski oyuncusu Cafer, 2000-2001 sezonunda "Galatasaray maçı için teşvik primi aldık" diyor. Kimdi o sezon Galatasaray'ın rakibi? Fenerbahçe. Uzmanlar zaman aşımına uğradı, bir şey yapılamaz diyor. Ya geçen sene İstanbulspor'a, Beşiktaş maçının ardından yine Fenerbahçe tarafından gönderilen 600 milyar? O dosya ne oldu? O da mı zaman aşımına uğradı?
İtalyan futbolunun devi Milan, şike yaptığına kanaat getirildiği için bundan 25 yıl önce küme düşürüldü. Mafyanın anayurdunda futbolu yönetenler, bu cesur kararları alarak bugüne geldiler.
Var mı Türkiye'de Fenerbahçe'yi küme düşürmeye yeltenecek bir merci? Aziz Yıldırım'la karşı karşıya gelmeyi göze alabilecek bir futbol kurumu, insanı?

YA DİĞERLERİ?
Ortaya çıkan son hadiseler Fenerbahçe'ye patladı. Onlar 'yakalandı'!
Diğerleri daha mı temiz?
Ergun Gürsoy, bu ülkenin futbol kamuoyunda teşvik piriminin babası olarak bilinir. Şimdilerde Galatasaray'da yine yöneticilik yapıyor. Ne acı, UEFA Kupası kazanmış kulübün adı Şaibesaray'a çıktı.
Alaattin Çakıcı, telefonda "Beşiktaş'ın şampiyonluğunda bizim hiç payımız yok mu" diye soruyor. Menajer Sinan Engin, "Teşvik şike sayılmaz" diyor. Necil Ülgen, Fanatik'te bir korku hikayesi yazıyor: "Bir başkan diğer başkana borsada batırdığı mafya parası karşılığında şampiyonluk sattı" diyor. Çıt yok.
Cafer'in son açıklamasının ardından olacakları söyleyeyim: Cafer'in işi bitti! Bu saatten sonra, "Ya yanlış anlaşıldım, ben öyle demek istemedim" dese de, faydası yok. Herkesin gırtlağına kadar pisliğe battığı yerde, çıkıp bu durumu itiraf edenin sonunu göreceğiz.
Federasyonun Hukuk Kurulu inceliyor... Meclis Araştırma Komisyonu ilgililerin 'bilgisine başvuruyor'. Hepsi hikaye. Bu işlerin üstesinden gelebilmek için Türk futbolunda şiddeti Fizan'dan duyulacak deprem lazım. Bir kaç şampiyonluğun üzeri çizilip, bir kaç 'güzide çınar' ikinci lige postalanmazsa, nasıl gelmişse öyle gider. Kısacası, geçmiş olsun!

RIZA'NIN MUCİZESİ
Spor basınında ve televizyon yorumlarında gördüğümüz kadarıyla, bir Rıza Çalımbay güzellemesidir gidiyor. Beşiktaş 'müthiş bir seri' yakalamış!
Allah aşkına arkadaşlar, Beşiktaş ligdeki son 13 maçında yenilmediyse, bunun 9'unda Del Bosque'nin yönetimindeydi. Ama yorumlara bakarsanız, sanki Rıza Çalımbay, devraldığı bir enkazdan mucize yaratmış. Takımın başında olduğu dört maçın üçü İnönü'deydi. İkisini kazandı, birinde berabere kaldı (Kural hatası nedeniyle iptal edilen Gençlerbirliği maçı, Kuddusi Müftüoğlu'nun fazladan çaldığı bir düdük olmasa berabere bitmişti.) Son Gaziantep maçını da deplasmanda kazandı.
Rıza Çalımbay, kuşkusuz Türk futbolunu, Türk futbolcusunu Del Bosque'den daha iyi tanıyor. Hırs ve motivasyon konusunda İspanyol hocadan daha etkili olduğu aşikar. Ama, takımın eskisinden daha iyi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Beşiktaş üçlü savunmaya geçerek doğruyu yapmış. Peki Rıza'nın başka bir alternatifi var mıydı? Rıza Çalımbay teknik direktörlük tarihinde hangi takıma dörtlü savunma yaptırmış? En fazla şu söylenebilir: Rıza'nın zorunluluğuyla Beşiktaş'ın ihtiyacı (hatta buna da Beşiktaş'ın zorunluluğu diyebiliriz, oyuncu yapısının dayattığı bir zorunluluk!) örtüştü, çaresiz üçlü savunmaya geçildi.
Açıkça yazalım: Beşiktaş, son dört maçında da iddia edildiği gibi iyi futbol oynamadı. İşler şimdilik yoğun motivasyon ve futbol şansıyla gidiyor. Gaziantep maçını düşünün... Beşiktaşlı oyuncular kendi yarı sahalarında bile rakibin kolayca top çevirebileceği büyük boşluklar bıraktılar... Sahada, çalışılmış, anlaşılabilir bir oyun düzeni içinde mücadele yerine başı kesilmiş tavuklar gibi koşuşturan bir takım gördük. Kendimizi kandırmayalım. Del Bosque döneminde iyi oynadığı maçları kaybeden Beşiktaş, şimdi kötü oynadığı maçları kazanıyor.
Umarım, Beşiktaş bu medya 'dolduruşu'nun bedelini ağır ödemez.
Ha, Rıza Çalımbay Beşiktaş'a hiç mi katkı yapmadı? Tabii ki yaptı. Türkiye liginin en iyi savunma oyuncularından birini, Koray'ı getirdi.