Bizim memlekette, Her Genelkurmay Başkanı emekliye ayrılmadan önce, Ya da 30

Bizim memlekette, Her Genelkurmay Başkanı emekliye ayrılmadan önce,
Ya da 30 ağustos vesilesiyle ülkede ciddi tartışmalar yaratan,
Genelikle bizim dışımızdaki demokratik hukuk devletlerinde pek görülmeyen konuşmalar yapar...
• • •
Bu konuşmalar,
Askerin sorunlarını,
Teknik ve taktik konuları içermez.
Özü ve ağırlığı “ülkedeki siyasettir”...
• • •
Komutanlar,
Son derece kibar, zarif  ve hukuka saygılı bir dille başladıkları söylevlerinin sonlarına doğru, yani esas meseleye geldiklerinde, sinirlerine hakim olmadan ve de boyun damarları şişerek, devletin asıl sahipleri olduklarını dışa vuran üslupla konuşmayı sürdürürler!
• • •
Karşılarında emirlerini dinleyenler olduğunu varsayarak, “büyük konuşurlar!”
Sözün nereye gittiğini bilmezden gelerek, kafalarının dibindeki gerçek düşüncelerini aktarırlar.
Bu imkânı veren, sayfalarını ya da TV'lerini açan, “kadim” dostları da her zaman bulurlar!
• • •
Ağustos sonunda emekliye ayrılacak olan Başbuğ'un konuşmasını bu gözle görelim.
Söyledikleri sözler çok ağır!..
Demokratikleşmenin önünde engel olan konuların çözümünü “Türk kanına” bağlaması,
Hak, özgürlük ve eşitlik taleplerini şiddet ve silaha endekslemesi,
Sınır ötesi harekatın aciliyeti ve tek çözümün güvenlik staratejilerinde bulunduğunu söylemesi tepki yarattı.
Sözlerinden adeta, siyasetin ölümleri kışkırtıyor anlayışı çıkıyordu.
En kritik günlerde, siyasilerin bir şeyler yapma konumuna geldikleri bugünlerde konunun gündeme getiriliş şekli hayli yadırgadıcı!..
• • •
Bazı çevrelerce yoğun olarak, en centilmen, en demokrat ve hukuk devletine en bağlı komutan olarak kabul edilen Başbuğ'un, giderayak siyaseti suçlayıp, siyasetin üzerinde bir duruş sergilemesi, “Kürt Sorunu”nun çözümünü bir kez daha sıkıntıya soktu!..
• • •
Oluk oluk kan akarken,
Şehitlere yakılan ağıtlar artarken,
Dağdan gelen acılar çoğalırken
Yapılan bu konuşma, sadece teröre duyulan hıncı,
Toplumsal kirlenmeyi artırmamış,
Türk ve Kürtler arasındaki ayrışmayı da hızlandırmıştır.
• • •
Zamanlaması ve içeriği yanlış olan bu konuşmayla,
Hak ve özgürlüklere olan tasallut,
Eşitlik ve zenginlik özlemleri inkar ediliyor.
Yani asıl sorunun “Demokratik açılım” olduğu söyleniyor!..
Daha da vahimi “akan kanın kaynağı” olduğu mesajı veriliyor!..
• • •
Böyle bir iddia politikacıları doğrudan itham etmektedir.
En iyimser yaklaşımla “politikacılar yanlış yapar!”
"Her zaman ülkenin başını belaya sokar” anlamını taşır.
Terörün arkasında da politika vardır, “anlayışı” demokrasi karşıtlığını geliştirmektedir.
• • •
“Demokratik  devletin varlığı”, demokrasiyi kurumsallaştıracaktır.
“Demokratik devlet anlayışı,“ kamunun her hücresinde hayat bulmadan
Eşit ve özgür birey haklarına sahip bir toplum oluşamaz!
Artık Türkiye’nin yaşamsal meselesi olan, “Demokratik Açılım”ın bir başka bahara kalmaması için siyasetin tüm ağırlığıyla bu meseleye el koyması gerekmektedir.
• • •
CHP olmadan Türkiye demokratikleşemez!..
CHP olmadan “Kürt Sorunu” çözülemez!..
CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na büyük görev düşüyor.
Diğer muhalefet partilerine bakmadan, yıllardır en hazırlıklı olduğu bu konuda elindeki “raporları” hayata geçirmek için iktidarı zorlaması gerekir!..
• • •
İşinin zor olduğunu biliyorum.
AKP sözcülerinin anlayışını da biliyorum.
Ne denli acemi olduklarını herkes görüyor, onlara rağmen bu sorunu ülke adına samimiyetle sadece Kılıçdaroğlu çözebilir.
Geçen günlerde birlikte çıktığımız TV programında AKP Grup Başkan Vekili Suat Kılıç'ı görünce ülke olarak ne kadar şanssız olduğumuzu bir kez daha anladım.
8 yıldır milletvekiliymiş.
Ancak AKP Gurup Başkan Vekili olduğu bir yıldır tanınan bu genç arkadaş, yanlış, şablon ve içeriksiz aynı konuşmaları tekrarlayarak siyaset yaptı.
Çökme kalkma, gelsin gitsin meselesine  takılan, çocukça kaprisleri andıran görüşler sunan, dayanaksız, bilgisiz cümlelerle parti propogandası yapmaya çalışıyordu.
Ama o gün çıkan gazete havadislerinden bile haberdar değildi!.
Sarfettiği kitabi sözler, AKP'’den daha çok ülkeye zarar veriyor.
Kürt sorunu, açılımlar için ortaya koyduğu görüşler en azından AKP’nin yetkilerinin ve de Başbakanın beyanatlarıyla çelişiyor.
Bu tip yöneticilerle AKP sorun çözemez!.
Bu nedenle CHP'nin konuya sahip çıkması daha da önem taşıyor!..
Demokratikleşemediğimiz için geleceğimiz tartışılıyor.
Üstelik ekonomide sıkıntıda!..
Sanayileşemeyen, gelir adaletsizliğinde dünya rekoru kıran,
Yoksulluk ve açlıkla boğuşan insanlarımız için turizm önemli gelir kaynağı oldu.
Sadece hizmet sektöründen medet umabiliyoruz.
İşsizliğe çare olacağına inanılan turizm sektörü şimdiden kötü sinyaller veriyor!..
Farkında değiliz!..
Terör ve İran’la başlayan yeni ilişki ağı, eksen kayması,
Türkiye’ye olan güveni sarsıyor.
Doğrudan insan ilişkisine dayalı bu sektör siyasal değişikleri çok çabuk algılıyor.
• • •
Gaziantep  Arsan Turizm’in sahibesi Ayşenur Yılmazer, rezervasyonların sürekli iptal edildiğinden yakınıyor.
Bana bir mail göndermiş.
“Yok böyle şey. Her şey yolunda, bakın 3 ayda yüzde 11.7 büyüdük.” diyenlerin bilgisine aynen sunmak istiyorum.
Türkçe yazınca pek anlaşılmıyor, belki ingilizce daha iyi anlarlar.
• • •
Dear Ayse,
Sorry but we can not do any business with country that support terrorism and chose to associate with Iranian leader who calls our country the Big Devil, I am sure that your country can expect now an influx of tourists from Iran. I am speaking on behalf of many of my colleague and it is not personal.
Sincerely
David
Managing Director
Magic Travel Group LLC
Magic Travel Group Headquarters:
6 East 46th Street ,Suite 504
New York, NY 10017 USA
• • •
Demokratikleşemeyen, Kürt sorununu çözemeyen Türkiye’yi Dünya  böyle görüyor!..
Türkiye bir yıldır “açılımı” tartışıyor!..
Geçen bir yıl içinde bu konuya karşı çıkanların bir kısmı bugün siyasette etkin değil.
Anlaşılan o ki; kan ve kafatası milliyetçiliğiyle bu sorun çözülmeyecek.
Kanı durduracak tek ilaç demokrasi!..
Demokrasinin kalıcı olması için “dialog” lazım.
Karşılıklı konuşmaktan korkmamalı!..
Konuşmadan birbirimizi anlamamız  mümkün  değil!
Gerçeği anlamak için 42 bin insanımız daha mı ölmeli!
Yazık oluyor bu ülkeye!..