Tayyip Erdoğan üslup bakımından bugüne kadar gelmiş-geçmiş başbakanlar arasında en "özel" yeri işgal ediyor.Futbol oynadığı dönemlerdeki gibi çok hızlı ve atak bir politikacı olduğundan önce hamlesini yapıyor,...

Tayyip Erdoğan üslup bakımından bugüne kadar gelmiş-geçmiş başbakanlar arasında en "özel" yeri işgal ediyor.Futbol oynadığı dönemlerdeki gibi çok hızlı ve atak bir politikacı olduğundan önce hamlesini yapıyor, sonra durup düşünüyor:-Ben demin ne yaptım?

Erdoğan Balıkesir'de TOKİ'nin toplu konut teslim töreninde de aynı cesaret çizgisinden yürüdü. Kendisini dinleyenler arasından bir vatandaş "Sayın Başbakanım" diye seslendi:

- Artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz! Erdoğan da "canım kardeşim" diye "şık" bir

giriş yaptıktan sonra o anki öfkesini ampul gibi 9o'a astı:

-Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!

Başbakan "canım" dedikten birkaç saniye sonra "canın çıksın" demenin dik alasını yaptı.

Neden böyle oluyor?

Düşünmeden konuşma yeteneğine çok güveniyor. Bu yüzden de ağzına geleni söylüyor.

Karşısında şehit cenazesinden söz edilirken o bir anda "amiyane bulvarına" sapıp, patlamış şebeke borusu şiddetinde gürlüyor:

-Yan gelip yatma!

Oysa yan gelip yatan yok, "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatan" gencecik insanlar var... Ahlaki bütün referanslarını din üzerinden açıklayan biri "şehit" kelimesi karşısında bu kadar duyarsız olabiliyorsa, onun içtenliğine kocaman soru işaretleri asılı kalır.

Vatani görev sırası gelenler arasında sivri dilli, konuştuğunu bilmeyen, ağzından çıkanı kulağı duymayanları büyükleri sessizce kenara çekerler:

- Oğlum sen bu kafayla gidersen askere, zor alırsın tezkere! derler.

Lübnan'da askerliğe delicesine talip olan AK Parti lideri için klasik tarzda "candan" bir ağabey gerekiyor... Yoksa Erdoğan için hayırlara vesile olacak bir tezkere zor görünüyor.