Son Dünya Kupası'nın kulakları tırmalayan vuvuzela sesleri arasında, maçları izleyenlerde asap bırakmayan Üründül bu kez de aynı misyonunu Avrupa Kupasında sürdürüyor.

Hazret pazar akşamı İtalya-İngiltere maçında da saç baş yoldurmayı başardı.

İçindeki İngiliz hayranlığı yorumlarına maç boyunca yansıyan Üründül penaltılarda İngiltere kaybedince neredeyse saha içine girip İngiliz futbolculara sarılıp gözyaşı dökecekti.

A be kardeşim, paran var, dolar milyarderisin, aç bir televizyon bütün maçları yayınla, haberleri sun, yorumları yap hatta reklamlara bile sen çık. Ne diye oynuyorsun sinir sistemimizle?

Zaten milletin hali meydanda, nereye baksa ruh bunalımı, bu sıcak yaz gecelerinde üç kuruşluk maç keyfi var, onun da içine ediyorsun. Sana rica ediyorum, bak beni okuduğunu Dünya Kupası zamanı yazdığım yazıdan biliyorum.

Ne olur şunun şurasında üç maç kaldı, ne olur git tribünde seyret maçını, bizleri daha fazla perişan etme.

Ömer bu işi hobi olarak yapıyor, emekli olma olasılığı yok bu yüzden. Ama ne hobiymiş arkadaş ya, bazı zengin çocuklarının da hobileri olur, Ferrari hobisi, manken hobisi, maket uçak hobisi, gelir geçer işlerinin başına geçip para kazanmaya devam ederler. Bunun hobisi geçmek bilmiyor. Kronik bir hobi bu…

 Babası Ata İnşaat'ın sahibi muhterem, çocukken Ömer’e top oynatmamış, onu hırsını milletten çıkarıyor.
 Yapma, lütfen, ne olur anla bizi!
 
***
 
İDAM KARARINA GÜLEN MAHKÛM
 
Halil İbrahim Yaman.
 12 Eylül’de TKP(ML) davasından yargılanır.
 Dosyada cinayet, adam yaralama, silah, külah yoktur.
 Buna karşın mahkeme 146/1 idam kararı verir.
 Hâkim kalemini kırarken güler sadece.
 Sabahleyin gazeteler “İdam kararına gülen mahkûm” başlığı ile çıkar.
 Evren’in “asmayıp da, besleyecek miyiz?” dediklerindendir.
 Ama temyiz vs süreç uzar, 11 yıl Türkiye cezaevlerini dolaştıktan sonra 1991’de tahliye olur.
 Tabii ensesinde infaz yasası…
 Geç hayat başlamıştır sonunda, çoluk çocuk, geçim derdi, Barış Partisi Onur Kurulu üyeliği zaman su gibi akar geçer.
 Ankara’da günlerden bir gün para yatırmaya gittiği devlet dairesinde ceberut devletin ceberut memuru ile münakaşa ederler.
 Sen ha, görevli devlet memuruna hakaret ha!
 Dava açılır ve hâkim 10 ay ceza verir gıyabında Halil İbrahim Yaman’a.
 Yurtdışındadır, o an. Geri dönemez, infazı yanmıştır. Hesaplamıştır 6 yıl daha yatması gerekecektir.
 Geç başlayan yaşam mücadelesinde yeni bir kabus daha başlamıştır.
 Ülkede ise 12 Eylül rejimi ile hesaplaştığını iddia ediyordur hükümet.
 Gene güler hem de kahkahalarla bu kez.
 Mahkemede değildir, kimse yoktur etrafında nasılsa,
 Kahkahalarla güler,  ülkenin haline, kendi haline, yetmez ama evet'çilerin haline.