Konservatuvar kantinlerinin değişmeyen tartışma konusu, Türkiye'deki sahnelerin azlığı çerçevesinde şekillenir. Ödenekli tiyatroların dışında oyun oynamak istediğimizde...

Konservatuvar kantinlerinin değişmeyen tartışma konusu, Türkiye'deki sahnelerin azlığı çerçevesinde şekillenir. Ödenekli tiyatroların dışında oyun oynamak istediğimizde ne yapacağız? Kendi tiyatromuzu, dilimizi, derdimizi hangi mecralardan aktaracağız? Ruhumuzda bir tür kara delik yaratan fi-nans problemini nasıl çözeceğiz? Zaten bir avuç izleyicinin olduğu bir coğrafyada riskleri alıp, tiyatro yapmak için akıl sağlımızı mı yitireceğiz?

Bu minvalde giden cümleler, anlık bir çöküntü yaratır, sigara dumanının artmasına neden olurdu. Sessizliği, oyuncu adayı arkadaşlardan birinin tiradı yırtardı. Çağlar öncesinden gelen sözler yankılandıkça, kantinin kasveti dağılır, iklim değişirdi. Tiyatrocu olmayı, bilerek, isteyerek seçtiğimizi hatırlayıp, yarı deli gülümsemelerle, gelecek planlarına girişilirdi. Büyük usta Haldun Taner'in, 'her yerde tiyatro' düşüncesine yaklaşabil-meyi umarak çalışmaya devam ederdik.

Değişen dünya stratejileri, Türkiye'nin yeni konumunu yarata dursun, modern zamanlarda, doğu- batı köprüsü olan güzide İstanbul'un, çekim merkezi haline geldiğini dene-yimleyecektik. 2010 Kültür Başkenti onayını alan kentte, sahne ve gösteri sanatları da bu olumlu değişimden nasibini almaya başladı.

Sponsorluk yasalarının düzenlenmesiyle kurulan ittifaklar son yıllarda irili ufaklı özel tiyatroların nefes almasına aracılık etti. Ödenekli tiyatroların genişleyen repertuvar-ları, garajdan sahneye dönüşen yapılar, balck box (kara kutu) gibi örgütlenmelerin değiştirdiği çehre, izleyiciyi şaşırtabiliyor. Yeni prodüksiyonların büyük çoğunluğu Be-yoğlun'da vücut buluyor. Yeni dil kendi merkezini yaratıyor. Tüketim, alışveriş odaklı bir Beyoğlu yerine, kültür üretiminden beslenen bir Beyoğlu yaratmak için anlamlı adımlar atılıyor.

Tiyatro çevresi için yabancı olmayan, Old-city'de, kurulan komedi kulübü, Beyoğlu adasında önemli bir uğrağı simgeliyor. Ali Biber ve Vedat Özdemiroğlu'nun şekillendirdiği Oldcity- Comedy Club, alışılagelmiş normları zorlayarak, büyük kumarı oynuyor.

Değişik mekânlarda tiyatro yapmanın ilk örneği New York'ta Caffe Cino'da gözlenir. Sam Shepard, Lanford Wilson, Jean-Claude Van Itallie gibi, daha sonra dünya çapında ün kazanacak oyun yazarlarının ilk denemeleri Caffe Cino'da sergilenir.

1950'li yıllarda New York'ta ticari tiyatroların yer aldığı bölgenin dışında konuşlanmış olan yenilikçi, küçük ticari tiyatrolar ve bu tiyatroların performansları için 'Off-Broadway' ibaresi kullanılır. Los Angeles'ın, The Comedy Store, Laugh Factory, The Improv, gibi komedi klüplerinden geçen, oyuncuların sayısı azımsanmayacak kadar fazla olduğu görebiliriz. Jay Leno, Billy Crystal, Whoopi Goldberg, Jerry Seinfeld, David Spade, Robin Williams, Jim Carey gibi...

'Oldcity Comedy Club' da bu düşünceden hareketle, kendi komedyenlerini ve dilini hafta boyu izleyiciyle paylaşıyor. Vedat Özdemiroğlu'nun, yapılan işi tanımlarken kullandığı cümleler oldukça net. "Kulüp, tiyatro frekansında bir yer olmayacak. Beyoğlu komediye çok uygun bir iklim. Mesela kavuk sahibi Ferhan Şensoy'un tiyatrosu bu iklime uyuyor. Cem Yılmaz da Beyoğlu'ndaki termik santral Leman Kültür'den çıktı" Klübün, şu anki, iki asal ayağı "Tiyatro Kılçık"ın oyunu ve Vedat Özdemiroğlu'nun tek kişilik gösterisi.

1991 yılında kabare tiyatrosu olarak bir araya gelen altı kişilik ekibin 'Ayşegül Hindistan'da' oyununa, bilet bulmak oldukça güç. "Bugüne kadar hiç kimsenin başına gelmemiş ama herkesin başına gelebilecek olan" üç hikâye aktarılıyor. İnteraktif hale gelen oyunun sonunda, alkış ve kahkaha kesilmiyor.

Vedat Özdemiroğlu'nun, gösterisi ise, kişilerin deneyim olarak yaşaması gereken bir aralık diye düşünüyorum. "Sahnede gösteri yapmanın zevki yazarlıktan fazla. Esprilerime verilen hızlı geri dönüşün hastası oldum. Nasıl Woody Allen aslında yazar ama arada sahneye çıkıyor ve klarnet çalıyorsa stand-up da benim enstrümanım." diyor Özdemiroğlu. Perşembe gecelerine sağlam bir blokaj koyuyor. Diğer günler sahneye çıkan, mizah yazarı ya da komedyenlerin, 15 dak gösterilerine ilgi giderek büyüyor. Barışa Rock festivaline'de katılacak olan Oldcity - Ko-medy Club, uğranılması gereken bir nokta.

Tiyatromuzun ustalarından Haldun Dor-men, farklı mekânlarda gösteri yapan tiyatro topluluklarını 'Off Beyoğlu' olarak nitelendiriyordu. Bu kültüre, yavaş yavaş eklemlenen kurumlarla genişleyecek, sahne ve gösteri sanatları.

Dilini, derdini anlatmaya devam edecek. Kantindeki hevesli sohbetler birer birer gerçeğin ta kendisine dönüşecek...