Karadeniz, fındık, miting... Bu üç sözcüğün Türkiye solunun ve devrimcilerinin tarihin

Karadeniz, fındık, miting... Bu üç sözcüğün Türkiye solunun ve devrimcilerinin tarihinde önemli bir yeri vardır. Haydi, buna bir de Fatsa'yı ekleyin. İşte bu dört sözcük pazartesi günü bir ÖDP eyleminde bir araya gelecek. ÖDP, fındık üreticilerinin seslerini duyurabilmek için, Fatsa'da "Fındığımıza ve alın terimize sahip çıkalım" mitingi yapacak.

ÖDP'ninki bir ön alma aslında. Karadeniz'in fındık üreticileri ne zamandır tepkililer ve yöre illerinin esnaf ve sanatkâr odaları da "fındık üreticilerinin mağduriyetini gidermek için eylem kararı" alma aşamasındalar.

Bugünlerde öfke dolu olan fındık üreticilerinin ağızlarından en sık dökülen sözcükler ise Erdoğan, Zapsu ve Fiskobirlik.

Fındık üretim ve pazarlama sürecinin her aşamasında bulunmuş Ordulu bir ekonomist, üreticiden tüketiciye fındıkta yaşanan sorunların sorumlularını sıralarken, Erdoğan'ın ve hükümetin hanesine şu satırları yazıyor:

"Erdoğan'ın Giresun ve Ordu'da yaptığı açıklamalar piyasayı tamamen bitirmiştir. Fis-kobirlik'in destekleyemediği fındığın fiyatı 4,4 YTL civarında olduğu zamanda Giresun'da yaptığı (Fındık bizim gündemimizde yoktur. Herhangi bir destek vermeyi düşünmüyoruz) açıklaması ile fiyatın 2.9 YTL'ye düşmesine sebep olmuştur. Bir ay sonra Ordu'da yaptığı (Fındığı FKB'ye verirken bana mı sordunuz da bedelini bana soruyorsunuz. Fındığı kime verdiyseniz gidin paranızı ondan isteyin) açıklamaları ile de üretim maliyeti 2.5 YTL olan fındığın fiyatının 1,4 YTL'ye düşmesini sağlayarak piyasadaki Türk alivrecileri zengin etmiştir. Bir ülkenin Başbakanı olan kişi bu kadar ekonomik hata yapamaz. Ya hem kendi hem de danışmanları çok yetersiz ya da birilerini zengin etmek için özellikle yazılmış bir senaryoyu sahneliyor. AKP hükümeti 8 milyon bölge insanını yok saymış ve temel geçim kaynağı fındığın geleceğini bitirmiştir."

Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70'ini gerçekleştiren Türkiye, dünyanın en önemli fındık üreticisi ve ürettiği fındığın yüzde 8o-9o'lık kısmını ihraç ederek 1.5 milyar doların üzerinde bir ihraç geliri sağlıyor.

Fındık üreticileri; fındık alım satım görüntüsü altında tefecilik yapan tüccardan, hemen hepsi "alivre satış"* yapan ihracatçıdan, piyasa fiyatlarını Avrupa'daki alıcılar adına ma-nipüle edip aşağıya çekmeye çalışan komisyoncudan, fırsatçı ithalatçılardan, hem ithalatçılık hem ihracatçılık yapıp her koşulda kazanan Zapsular'dan ve 6 aydır üreticilere ödeme yapamayan ve her dönem siyasal kadrolaşma odağı olmuş Fiskobirlik'ten yakınmakta la r.

Bugün MHP'nin kadrolaştığı Fiskobirlik ile AKP hükümetinin siyasal çatışmasının acısını da üretici çekmekte.

Artvin, Bartın, Giresun, Düzce, Kastamonu, Kocaeli, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Trabzon ve Zonguldak gibi toplam 8 milyon insanımızın yaşadığı 13 ilde fındık üretimi yapılıyor ve fındıkta yaşanan her dalgalanma yöre insanının yaşamını doğrudan etkiliyor. Dünya piyasalarında fındık talebinin artan arza paralel bir artış göstermemesi de fındık üreticileri için bir başka sorun.

Sorunu bizzat yaşayanlara, tarım alanında bir uzmanlığa da sahip olmadan, çözümler önerecek değilim. Ancak, her alanda olduğu gibi, bu alanda da, üreticilerin eğitim ve bilinç düzeylerini yükseltmeleri, gerektiğinde alternatif ürünlere yönelebilmeleri; tüccarlar, ihra-caatçılar, ithalatçılar, komisyoncular ve hükümetlerin siyasal müdahaleleri karşısında oyuncak olmayacak güçte bir örgütlenme yaratmaları, Fiskobirlik'e üretici ortaklarına hizmet eden bir kooperatif niteliği kazandırmaları şart görünüyor. Üreticinin fındığına ve alınterine sahip çıkması biraz da bunları gerektiriyor!

Pazartesi günü Fatsa'ya bir bakalım; belki de artık fındık kabuğunu çatlatıyor!

* Alivre satış: Toplanmamış veya piyasa fiyatı kesinleşmemiş bir ürünü ileri bir tarihte almak veya satmak üzere fiyatlandırarak taahhütte bulunmak.