Bu yılki “Babalar Günü”, oğulları dağda ölen babaların acısıyla geçti. Anaların yanı

Bu yılki “Babalar Günü”, oğulları dağda ölen babaların acısıyla geçti.
Anaların yanı sıra  babalar da bir kez daha gözyaşına boğuldu..
Hüzün tüm yurdu sardı!…
• • •
Son iki gündür,
Dağarcığımızda kalan
Şehit analarının hıçkırıkları,
Çığlıkları,
Ve “kötü iğrenç” ses tonu ile atılan
Hamasi nutuklar değil mi?
Bunları hak ediyor mu insanlarımız?..
• • •
Rızkını çıkarmaya çalışan
Dürüst,
Bir o kadar da sessiz,
Haklarını alamayan,
Ama her zaman sorumluluklarını yerine getiren gençlerimiz,
Yani yurttaşlarımız,
bu konumu hak ediyor mu?...,
• • •
Gazeteler çarşaf çarşaf,
Radyo ve TV’ler avaz avaz verdikleri haberlerde duymaya alıştığımız,
gençlerin katledilmesini,
Kan davasına dönüşen vahşetin sürmesini,
cenazelerdeki hüznü görmeyi hak ediyor muyuz?..
• • •
Kulaklarımız çınlıyor!..
Kalbimiz çarpıyor.
Askere gönderdiğimiz canlarımızı düşünmekten yorulmuş durumdayız…
Erkek çocuğu olan her aile
Askerlik yaşının geç gelmesi için
Boşuna dua ediyor!…
• • •
Vatan için diyenler,
Yalnızca hep kendilerinin ağladığını artık fark ediyorlar!..
Anneler gibi babalar da artık geceleri uyumuyor!..
• • •
Bir “Karabasan” üzerlerine çöküyor!..
Makineli tüfek sesi,
Roketler, kurşun vızıldaması..
Helikopter pervanesi, el bombası…
Ve canhıraş çığlıklar..
Boğazlaşmalar, kan ve acı!…
• • •
Gecenin puslu ve ağır havasında
Anlamsız,
Ama bir o kadar da ölümüne mücadele..
Parçalanan kol ve bacaklar,
Kesilen boğazlar ve barut kokusu!..
• • •
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi…
Değişmeyen bir ucube,
Yakıyor artık içlerini…
40 bin kişinin ruhu,
40 bin ailenin dramı,
40 bin defa verilen sözler
Sıkıyor insanları!..
• • •
25 yıldır aynı şeyleri yaşadık..
“Kürt Sorununu” çözmek değil,
Çözmemek için çabaladılar!..
Önce hafife aldılar…
Bakın ”biz çözmezsek başkaları farklı çözer. İş işten de geçer!” dedik
Siyasi yöneticilere anlatamadık!..
• • •
Şimdi “ağababaları,
Irak’ta petrolü sömürenler,
Ortadoğu’da yeni sınırlar çizmeye çalışanlar,
Emperyal güçlerini sürdürmek isteyenler” dedi diye,
“Açılım”a  kalkıştılar..
“Olsun onlar istese bile sonunda biz esenliğe çıkarız” dedik!
yine Siyasilere kavratamadık!.“
• • •
Baykal’ın ve de Bahçeli’nin ördüğü duvarları,
Basiretsiz iktidarlar aşamadılar!.
Hoş onlar da “oy peşinde” koşmaktan konunun önemini anlamadılar!.
25 yılda yapılamayan bölünme,
Kifayetsiz siyasilerin dili ile gerçekleşti..
• • •
Söyledikleri her söz, “obüs” bombası oldu.
Saldırdıkları her düşünce, ayrışmayı köpürttü!
Attıkları her adım,toplumları kinlendirdi.
Acıyı bal eylemediler!.
Toplumu kucaklamadılar..
Barışı çağırmadılar!..
Aksine akan kandan siyasi rant beklediler!..
• • •
Daha dün,
Mavi Marmara’da ölenler için “tehdit” savuranlar,
İsrail’e savaş çağıranlar,
ABD’ye kafa tutanlar
Bugün suskun kaldılar!..
• • •
Meclis Başkanı şehit olan 11 kişinin hesabını TSK’den soruyor!..
Kendisi de babası ve oğlu ile
Devletin cebinden devletin helikopteriyle
köyünü kuşbakışı seyir edip “babalar gününü” kutluyor!..
Bir “kuş” duyarlılığıyla!
• • •
Yeter artık!
Kürt Sorunu çözülmeli!.
Bu bir “Türkiye meselesi” olarak görülmeli.
Çözüm;
Şiddet ve silahla değil,
İnsan onuruna yakışan,
İnsan olmanın nedeni olan “Akıl ve düşünce” taşıyan bir yaklaşım sergilenmeli!..
• • •
Yani “Çözüm siyasette”dir!.
Başta tüm siyasi partiler, Devletin zirvesi,
ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek “kalıcı çözüm” üretilmelidir!..
Başkalarının ”dikte” ettiği değil..
Bizim “koşullarımızın direttiği” gerçek bulunmalıdır!...
• • •
Sorunun asıl çözüm yeri Parlamentodur!.
Meclis, dışarıdaki siyasi partilerin de katıldığı özel gündemli toplantılarda sorunun doğru teşhisi ve gerçek çözümlerini bulacaktır.
Cumhurbaşkanının dünkü girişimi bu bakışla desteklenmeli.
İnatla toplumsal kucaklaşma yolları aranmalıdır!..
• • •
Kürt Sorunun,
Demokrasi, hak, özgürlük ve eşitlikler düzleminde çözülmesinde en önemli katkı CHP’ye düşmektedir.
CHP yeni yönetimi, geçmişten farklı olarak “çözme iradesini daha açık ” göstermek zorundadır!
Kılıçdaroğlu bu konuya özel önem vererek,
CHP’nin bu güne kadar hazırladığı “tüm raporları” toplumun bilgisine sunmalıdır!.,
Böylece Hükümetin “ezberini” bir kez daha bozabilir..
En azından seçim yatırımı olarak “kullanmaya” çalıştığı “Kürt Meselesindeki ” samimiyetsizliği görülecektir!..
Toplumun her katmanı bu sorunu çözme doğrultusunda irade belirtmektedir.
CHP bu talebe önderlik yaptığı sürece, Türkiye kazanacak, böylece Türkiye’nin gerçek yöneticisi olacaktır!...
• • •
Yoksa iktidardakiler hiç utanmadan ve hatta sıkılmadan
Şehit düşenlerin siperlerinde “hüzünlü pozlar” vermeye,
Onarmadıkları karakollarda vicdanı sızlamadan “Mehmetçikle” birlikte karavana yemeğe devam edecektir!..
• • •
Bu arada Başbakan;
“PKK’nın kimin taşeronu olduğunu” hâlâ açıklamadı!..
Bu beyan çok vahimdir. Çok ciddidir!. Hatta hayatidir!
Başbakan’a büyük sorumluluk yüklemiştir.
Biliyor ve gereğini yapmıyorsa,
Bildiği halde önlemlerini almadığı,
Bilgisini toplum ve dünya ile paylaşmadığı için
bundan sonra  “akacak kanın tüm vebali” başbakanın boynuna olacaktır!..
Açıklamadığı sürece;
çocuklarını “bu kirli savaşta” kaybeden ana babalar ve tüm ülke
Başbakan’dan hesap sormalıdır!.