Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen 2007 Hanehalkı Bilişim Teknolojilerinin Kullanımı Araştırmasında bilişim teknolojileri sahipliği...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen 2007 Hanehalkı Bilişim Teknolojilerinin Kullanımı Araştırmasında bilişim teknolojileri sahipliği yanında kullanım verileri de önem taşıyor. Geçen haftaki yazıda Türkiye'de bilgisayar sahipliğinin yüzde 37 ve İnternet erişim sahipliğinin de yüzde 19'da olduğunu yazmıştık. Kullanım oranlarıysa, internete sahip olmasa da bu teknolojinin kullanımına bakıyor. Çünkü internet evde olmasa bile işyerinde, internet kafelerde ve benzeri yerlerde kullanmak mümkün.

Tabloya bakıldığında geçtiğimiz iki yılda internet kullanımında gerçek anlamda kullanma sayılabilecek olan "son üç ay içindeki" kullanımın Türkiye genelinde neredeyse iki kat artarak yüzde 26,7'ye ulaştığını görüyoruz. Bu seviye, nüfusu 20 binin üzerindeki yerleşim birimlerinde (kentsel) yüzde 34'e yaklaşıyor.

İnternetle henüz tanışmamış kesimlerin oranı da 2005 yılında yüzde 82,4'ten 2007 yılında yüzde 70,1'e düşmüş. İnternet'i henüz hiç kullanmayan kentli nüfusun oranı yüzde 62,5'e düşmüş durumda. Aslında "üç ay bir yıl arasında" veya "bir yıldan önce kullanmış" olanların da gerçek anlamda kullanıcı olmadıklarını düşünmek gerekir. Belki de bir sonraki hanehalkı saha araştırmasında bu soruların sorulmaması bile düşünülebilir. Veriler kentlerde yaygınlaşmanın daha hızlı olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki on yılda kentsel nüfusda her yüz evhalkından 55-65 arası bir oranın internet erişimine sahip olabileceğini gösteriyor. Bir anlamda bazı gelişmiş ülkelerde on yıl önce yakalanan oranların Türkiye'de 20 yıl farkla yakalanabileceği izlenimini veriyor. Kamu kesiminin bilinçli bir yaygınlaştırma politikası uygulamadığı ve gelişmenin piyasaya bırakıldığı bir ortamın doğal sonucu bu.

İnternet'in kullanım amaçlarına ana başlıklar açısından bakıldığında eğitim ve kamu kurumlarıyla iletişim amaçlı kullanımlar dışında yıllar içinde büyük oynamalar görülmüyor. Eğitim amaçlı kullanım Türkiye genelinde kentsel nüfusta yüzde 31'den yüzde 52'ye fırlamış. Benzer biçimde kırsal alanda da yüzde 32 olan eğitim amaçlı kullanım, 2007 yılında yüzde 51'e varmış durumda. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişim amaçlı kullanmışa Türkiye'de (kentsel ve kırsal ortalaması) 2005'te yüzde Zjo'ken 2007 yılında yüzde 26'ya düşmüş. Kırda da benzer bir durum söz konusu. 2005 yılında yüzde 42'den 2007 yılında yüzde 25'e düşmüş durumda. Bunun nedenlerini bilemiyoruz. Acaba bazı hizmetler kamu kesimi tarafından durduruldu mu?